Omer Klein-Rockets on the Balcony

“İsrailli piyanist Omer Klein enerjik ve sınır tanımaz bir modern caz tarzında çalıyor, yine de yaptığı müzik bir mekân duygusu yansıtan kültürel belirlilik ile titreşiyor.” - The New York Times.

Dani ALTARAS
11 Mayıs 2011 Çarşamba

Rockets on the Balcony – Balkonda Roketler... Başlığa bakıp aklınıza kötü şeyler gelmesin. Bu, İsrailli piyanist Omer Klein’ın son albümünün adı.

Evet, İsrailli cazcıların Amerika maceraları devam ediyor. Basçı Avishai Cohen’in başlattığı süreç, Anat Cohen, trompetçi Avishai Cohen falan derken, biraz abartılı kaçacak olsa da, sanki kapakları açılmış bir baraj görüntüsü veriyor. Son örnekler, geçen Eylül ayında birkaç gün ara ile piyasaya çıkan, piyanist Anat Fort’un ECM ‘nişan’lı And If ve bugünkü yazının kahramanı Omer Klein’ın Rocket’s on the Balcony albümleri. Sofistike ve - ara sıra avangarda kaçsa da - muhteşem Fort’u başka bir sefere bırakalım; neşeli, sıcak ve Haaretz’e göre “İsrail, Arap ve Kuzey Afrika müziklerinin derinliklerine köklerini salan” müzikal anlayışı ile bize daha aşina Omer Klein’a kulak verelim.

Klein, 1982 yılında Natanya’da doğdu. Henüz 7 yaşındayken piyano çalmaya ve beste yapmaya başladı. Thelma Yellin Sanat Lisesi’nde okudu ve ilk konserlerini 16 yaşında verdi. 2005’te aldığı bir bursla Boston’da New England Conservatory’ye devam etti. Konservatuarda Grammy ödüllü ünlü piyanist Danilo Perez özel hocası oldu. Ertesi yıl New York’a taşındı ve Blue Note, Carnegie Hall, Smalls gibi her müzisyene nasip olmayan mekânlarda çaldı.

Rockets on the Balcony, Klein’ın dördüncü albümü. Öncekiler, Duet (2007), Introducing Omer Klein (2008) ve solo çalışması Heart Beats (2009). Müzisyen bugüne kadar 15 ülkede konser verdi ve aralarında Belçika, Jazz Hoeilaart International Competition’da birincilik derecesi dâhil, çeşitli ödüller kazandı. Düsseldorf, Schauspielhaus Tiyatrosu için ‘Limon Ağacı’ oyununun müziklerini yazdı.

John Zorn’a göre, “Klein heyecan uyandıran genç bir piyanist... Egzotik ve lirik besteleriyle Orta-Doğu tınılarını cazın içten gelen doğallığıyla harmanlıyor. Enerjik ve dokunaklı parçaların dönüşümlü olarak yer aldığı Rockets on the Balcony, yeni nesil müzisyenlerin Yahudi müziğini derin ve beklenmedik yerlere nasıl götürdüklerini gösteren harikulade bir örnek.”

Zorn’un Klein’a torpil yapmış olabileceğini düşünen varsa bakın The New-YorkTimes’tan Nate Chinen, gazeteye uygun şık bir üslupla nasıl yazmış: “İsrailli piyanist Omer Klein enerjik ve sınır tanımaz bir modern caz tarzında çalıyor, yine de yaptığı müzik bir mekân duygusu yansıtan kültürel belirlilik ile titreşiyor. Rockets on the Balcony kendini soğukkanlılıkla dizginleyen bir tutkunun albümü. Rahatlıkla, Klein’ın oluşmakta olan diskografisinin en güçlü albümü olduğu söylenebilir.”

Albümde Klein’a basta Haggai Cohen Milo, davulda Ziv Ravitz eşlik ediyor. İsrail doğumlu 25 yaşındaki Milo, Klein’ın Boston’dan ev arkadaşı. Şimdilerde California, Berkeley’de yaşıyor. Kariyerine şimdiden, Belçika- International Ensemble Competition, DownBeat Müzik Ödülü ve Washington DC, Fish Middleton solo cazcısı büyük ödüllerini katmış. Davulcu Ziv Ravitz Beer-Sheva doğumlu. 9 yaşında davul çalmaya, 13 yaşında profesyonel çalışmaya başlamış. 2000 yazında göç ettiği ABD’de Joe Lovano, Lee Konitz gibi ünlü müzisyenlerle birlikte sahne almış.

Grubun tercih ettiği kısaltmayla, R on the B albümü, Baghdad Blues ve The Wedding Song gibi Türk dinleyicisinin kulağına çok tanıdık gelecek iki kayıt da içeren 9 parçadan oluşuyor. España ve Shir Avoda, Klein’in 2009’da kendi kendine verdiği 10 tane folk şarkısı besteleme ödevinden iki örnek. Folk şarkısı bestelemenin kendi içinde barındırdığı çelişkiye rağmen, Klein bu deneyimin kendisini Yahudi kökenlerine bağlayan müzikleri bulmasına yardımcı olduğuna inanıyor. Albümün son sırasındaki Neila, dini ayinlerde söylenen ‘El Nora Alila’ piyutundan (dini şarkı) esinlenmiş. 

Klein albümünü şöyle anlatıyor: “R on the B, yaşamın çok katmanlı deneyimleri hakkında. Bu albümü yaparken bize ilham veren kavramlardan biri, basit ve keyifli gündelik yaşamla savaşın dehşetleri arasındaki gerilimlerin varlığı. Bu, albüme niçin bu adı verdiğimizi de açıklıyor: ben bu satırları yazarken bazılarımız roket atıyor, bazılarımız roketlere hedef oluyor ama bazılarımız da balkonda kapuçino keyfi yapıyor. Her ikisi de gerçek ve geçerli olan bu iki paralel realite, bu albümde iletmek istediğimizin anahtarını oluşturuyor.”

Umalım ki, hiç bir balkona roket düşmesin, onun yerine Omer Klein ve arkadaşları cazın farklılıkları zenginlik sayan âleminde, bir klişeyi biraz değiştirerek söyleyecek olursak, roket gibi albümler yapmayı sürdürsün.