Bedenin bilgeliği

Stres ve yorgunluğa bağlı olarak sırt ağrıları mı yaşıyorsunuz? Saatlerce bilgisayar başında oturuyorsanız ya da yanlış beden duruşu yüzünden bedeninizde ağrılar mı hissediyorsanız? Kendi enerjinizi en verimli şekilde kullanmak mı istiyorsunuz? O zaman sizin için doğru adres…

Cella BENCUYA BONOFİYEL Sağlık
4 Mayıs 2011 Çarşamba

Ra’anan Arazi, 1975 yılında Hayfa yakınlarındaki bir kibutzda doğdu. Hayatının büyük bölümünü orada geçirdi. ‘Çin Tıbbı ve İlaç Sanayisi’ne katkıda bulunan bir okulu da içinde barındıran kibutzda çok sakin, yeşiller içinde, huzurlu bir hayat sürüyordu; çiftçilik yapıyordu. Sırtında hissettiği ağrıları hafifletmek için kendini rahatlatacak bazı hareketler yapmaya başladı. Sonra katıldığı bir eğitimde bu hareketlerin yoga hareketlerine benzediğini fark etti. Böylece yoga ve meditasyon dersleri almaya başladı. Japonya, Hindistan, Tayland ve Avustralya’ya geziler yaptı. Yoga ve meditasyon eğitimleri aldı.

Bir gün kuzeniyle konuşurken onun katılacağı bir eğitim ilgisini çekti ve Ra’anan bu eğitimde  Avi Bahat ile tanıştı. Sonraki dört yıl boyunca Avi Bahat’in İsrail’deki “Training School and Clinic for Touch and Movement Therapy” isimli okuluna devam etti ve sertifikasını aldı. Kendi kibutzunda çok keyifli ve korunaklı bir yaşamı vardı ama içinde var olan potansiyelin de farkındaydı. Daha geniş kitlelerle bunu paylaşmak istiyordu. Altın kafesten çıkma zamanı gelmişti.

Yine bir eğitim için Yunanistan’a gittiğinde hayatını değiştirecek büyük atlayışı yaptı. Yunanistan kıyılarında arkadaşlarıyla gezinirken, atlanılamaz denen yükseklikte bir yerden denize atlamaya cesaret etti. Bu büyük atlayışı yapabildikten sonra her şeyi başarabilirdi. Artık dışarı açılmanın zamanı gelmişti. Böylece Ra’anan “Touch and Movement” terapi seanslarını İsrail, Yunanistan ve şimdi Türkiye’de uygulamaya başladı.

DOKUNMA TERAPİSİ

Dokunma Terapisini duyunca merak ettim. Çok şanslıyım. Ra’anan Arazi sihirli elleriyle bu tekniği bana uyguladı. Odanın içinde dolaşarak bedenimin ağırlığını nasıl kullandığıma odaklandım. Ayaklarım yere basıyor ama sanki bedenimi taşırken başka beden bölümlerimden destek alıyordu. Raanan; seans sırasında özellikle odaklanmak istediğim bir beden bölümü olup olmadığını sordu. Ben gergin ve kapanmış olan omuzlarıma odaklanmak istediğimi söyledim. Terapi sonrasında, ayağa kalktığımda beynimin içini hafiflemiş, rahatlamış hissediyordum. Kafamın içinde ağırlık kalmamıştı sanki. Ayaklarım yere daha sağlam basıyor ve bedenimi kolaylıkla taşıyabiliyordu. Omuzlarımdaki gerginlikten eser kalmamıştı.

Ben şaşkınlık içinde yaşadıklarımı onunla paylaşırken şu benzetmeyi yaptı: “Beden bir bina gibidir. Omuzun başına der ki; ‘bırak kendini rahatla ben seni taşırım.’ Ama bunu diyebilmesi için pelvisin de aynısını ona demiş olması lazım. Pelvisin omuzu taşıyabilmesi için dizlere güvenmesi lazım. Dizlerin de hepsini taşıyabilmesi için ayakların sağlam bastığına güvenmesi lazım. Yani binanın sağlam ayakta durabilmesi aslında zemine sağlam basabilmekten, zemine topraklanmış olmaktan geçiyor. Böylece bedenine fazla yük binmiyor ve enerjini daha verimli kullanabiliyorsun.”

Bedenin farkında olmak çok önemli. Beden ne istediğini bilir. Ne zaman kendini serbest bırakacağını, ne zaman kontrollü olması gerektiğini bilir. Beden bilgedir. Pek çok duygunun bedenimizde yansıması vardır. Psikolojik sorunlar kendini bedendeki semptomla belirtirler. Bedeni dinlemek ve anlamak, çözümleyemediğimiz gerginlikleri çözümlemek için faydalıdır. Bunları anlamlandırabilmek sorunlarımızı fark etmek ve iyileştirmenin ilk adımıdır. Ra’anan Arazi’nin uyguladığı Dokunma ve Hareket terapisi de bu yüzden ilgimi çekti.

Dokunma ve hareket terapisi bir masaj cinsi olmasına karşın aslında bildiğimiz masajlara benzemiyor. Kendini bırakma, kasların kontrolünü bir başkasına bırakma ve kendi merkezini bulma bu masajın temelini oluşturuyor. Örneğin; karşımızda bize saldıran biri varsa onu gördüğümüzde kendimizi kapatırız. Omuzlarımız ve boynumuzu gerer, içe doğru toplanırız. İşte bu sırada kaslarımız kısalır, kapanır. Kasların üzerinde bir kılıf gibi bulunan ve tüm bedenin bir birine bağlantısını sağlayan bir doku vardır. Yüzde 99’u sudan oluşan bu dokuya fassia denir. Fassia kaslarla birlikte esneyerek genişler ama kaslar kısalırken fassia aynı boyutta kalır. Tehlike durumu geçtiğinde kaslar yeniden esneyerek uzamaya çalışır. Ancak bir önceki kısalma sırasında açığa çıkan fassia bir düğüm gibi durarak yolu kapatır ve kasların yeniden uzamasına engel olur.  Gerginlik, stres, yorgunluk diye tanımladığımız ve kaslarımızın sert kaldığı bu gibi durumlarda dokunma ve hareket terapisi imdadınıza yetişiyor. Kaslar arasında oluşan tıkanıklığı açmaya yönelik dokunuşlar ile kişi kendisi hareketin akışına kendini bırakarak yeniden kasları arasındaki bağlantıyı kurabiliyor.

Dokunma ve Hareket Terapisi; 10 seanslık süreçler halinde ya da tek bir seans olarak uygulanabiliyor. Her seansta bedenin farklı bölümüne odaklanılarak uygulanıyor. Bu teknik stres, yorgunluk, sırt ağrıları yaşayan kişilere çok iyi geldiği gibi özellikle sporcular için çok faydalı oluyor. Sırt, omuz, boyun ağrılarını, kaza sonucu oluşan travma ağrılarını, operasyon sonrası bedendeki ağrıları hafifletiyor. Saatlerce bilgisayar başında oturuyorsanız, yanlış beden duruşu yüzünden bedeninizde ağrılar hissediyorsanız, yere sağlam basmak ve kendi merkezinizi bulmak ve ağırlığınızı bedene doğru dağıtıp kasları yormadan enerjinizi en verimli kullanma becerileri geliştirmek istiyorsanız dokunma ve hareket terapisi sizin için doğru adres.