Uzayda fiyatlar yüksek getirisi daha da yüksek

İsrail, ulusal uzay programı için önümüzdeki beş senede yılda 80 milyon dolar kaynak artırımı planlıyor. Amaç ise gelişen ve kazançlı bir sivil uzay sanayi yaratmak

Diğer
6 Nisan 2011 Çarşamba

İsrail, ulusal uzay programı için önümüzdeki beş senede yılda 80 milyon dolar kaynak artırımı planlıyor. Amaç ise gelişen ve kazançlı bir sivil uzay sanayi yaratmak

Star Trek hayranları için uzay son sınırdır.  İsrail için ise uzay bir son değil sadece bir sonraki aşama. Aslında bu bir sürpriz değil. İsrail’in zaten yıllık 5 milyar dolarlık savunma, gelişmiş iletişim ve akıllı teknoloji sanayisi var.  Bunlar, uzay araştırmalarına geçiş için sağlam bir temel oluşturuyorlar.

İsrail Hükümeti önümüzdeki beş yıl için uzay araştırmalarına yıllık 80 milyon dolar enjekte ederek senelik 10 milyar dolarlık iş potansiyeli yaratmayı planlıyor. Dünya uzay endüstrisi ise günümüzde 250 milyar dolar civarında.

İsrail uzayla ilk kez 1979 yılında, İsrail-Mısır Barış Anlaşması’ndan sonra ilgilenmeye başladı. Bu antlaşmaya ile İsrail artık Sina Çölü’ndeki faaliyetleri izlemek için Mısır topraklarının üstünde keşif uçuşu yapamayacaktı. Bunun üzerine İsrail uzaydaki uyduları kullanmaya karar verdi.

Ancak Amerikan keşif uyduları satılık değildi. Bu yüzden İsrail kendi uydularını inşa etmek zorunda kaldı. İsrail Uzay Ajansı (Israel Space Agency, ISA) 1982 yılında İran, Irak ve Suriye gibi düşman devletlere karşı savunma amaçlı kuruldu. İsrail Havacılık Sanayi (Israel Aerospace Industries, IAI) İsrail’in ilk uzay roketi Shavit’i (kuyrukluyıldız) ve ilk yapay ay olan Ofek (ufuk) uydusunu tasarladı. 1988 yılında İsrail, uzaya yerli uydu fırlatmada dünya yedincisi oldu. Bu önemli bir andı.

O tarihten bu yana İsrail uydu ve yer istasyonları teknolojisi konusunda uzman hale geldi. Bu uydular sadece geleneksel uydulardan daha hafif (aynı yeteneklere sahip ABD ve Avrupa’nın uydularının 1/5 ağırlığında) olmakla kalmayıp dünyanın optik ve radar fotoğraflarını çekmede de oldukça başarılı oldular. 

GÜNEŞ ARAŞTIRMASINDAN KARA DELİKLERE

Bu uzmanlık, ABD ve diğer ülkeleri güneş ve gezegen araştırması, kara delikler ve evren hakkında İsrail ile ortak araştırma ve geliştirme projelerinde yer almaya teşvik etti. Yıllar boyunca, İsrail çeşitli uzay programlarında CSA Kanada, CNES Fransa, RKA Rusya ve NASA ABD ile işbirliği yaptı.

İsrail’in savunma amaçlı başlattığı uzay sanayi, sivil uygulamalar doğrultusunda ilerlemeye başladı. İsrail Savunma Bakanı, eski AR-GE Başkanı ve aynı zamanda ISA Yönetim Kurulu Başkanı Itzhik Ben-Israel’e göre, “İsrail savunma uydularını İran’ın üzerine keşif amaçlı gönderebilir, ancak aynı uyduları kendi topraklarında ve denizlerinde neler olup bittiğini öğrenmek ve küresel ısınma konusunda çalışmak üzere de kullanabilir. Sisteme bir kere sahip olduktan sonra aynı altyapı sivil ya da bilimsel amaçlı uygulamalar için de kullanılabilir. Bu uydular çift teknoloji özelliğine sahip olduklarından, örneğin IAI gibi İsrailli şirketlerin savunma amaçlı yaptıkları uydularla, aynı imalat hattında üretilebilirler.”

İsrail uyduları, şimdilerde iletişim, savunma ve doğal afetleri önceden belirlemede kullanıyor. 2005 yılında Fransız CNES ile imzalanan bir antlaşmaya göre İsrail, yeryüzü gözlem teknolojisi ile çevresel ve tarımsal uygulamaları uydu aracılığıyla araştırabiliyor.

2009 Haziran’ında İtalya ve İsrail uzay araştırma görevinde beraber çalışmak üzere anlaşmaya vardılar. Anlaşma uyarınca iki ülke uzay araştırma yeri, profesör ve araştırmacı değişimi, uzay bilimi ve keşifleri, dünya gözlem araştırma ve uygulamaları, uzay iletişim ve yer kullanım araçları konularında işbirliği yapmaya karar verdiler. 2010 sonunda ise İsrail, İtalya’nın ASI firması ile gelişmekte olan teknolojik bir deney yaptı. İsrail’in İtalya dışında Fransa, ABD, Kanada, Hindistan, Almanya, Ukrayna, Rusya ve Hollanda ile işbirliği antlaşmaları bulunuyor.

İsrail’in ilk ve tek astronotu İIan Ramon 2003 yılında Amerikan Uzay Gemisi Columbia’da talihsiz bir kaza sonucu hayatını kaybetti. Ülke, bilimsel araştırmalar için uzaya daha çok sayıda astronot göndermeyi planlıyor.

NASA İLE İŞBİRLİĞİ

2010 başında İsrail, Ben Gurion Üniversitesi ve Technion (İsrail Teknoloji Enstitüsü) aracılığı ile ay ve gezegenleri araştırmak üzere resmi olarak NASA’ya katıldı. İsrailli bilim adamları lazer sisteminde ve uzay uydu ekranlarında kullanılan uydu iletişimini içeren projede yer alıyorlar. NASA sadece hafifliklerinden dolayı İsrail’in uydularıyla ilgilenmiyor. Asıl sebebi bunların sadece balistik füzeler olmakla kalmayıp aynı zamanda uçaktan da fırlatılabilme özelliğine sahip olmaları. NASA ayrıca İsrail’in ‘hyper spektral’ kameralarıyla da ilgileniyor. Bu kameralar uzaydan kara, hava ve deniz kirliliklerini tespit edip, toprak ve mineral ürünlerini sınıflandırabilmek için kullanılabiliyor. 

İki kurum da yeryüzü ve uzay bilimlerinde, yaşam bilimlerinde ve ek alanlarda bağlantılı olarak birlikte çalışmaya hazırlanıyorlar. Bunun asıl amacı araştırmacılar, bilim adamları ve mühendisler arasındaki fikirleri geliştirmek ve gelecek nesiller için ilham kaynağı olmak.

İsrail Bilim ve Teknoloji Bakanı Daniel Hershkowitz’ın bir röportajında söylediği gibi, “NASA’nın bize ihtiyacı olduğu alanlarda geniş işbirliğine gidiyoruz. İsrail’in uzay dünyasında lider olduğu en az üç alanda yapılacak işbirliği hakkında görüşmelerimiz ise sürüyor.”

İsrail uzay sanayi günümüzde yıllık 800 milyon dolar civarında satış yapıyor, fakat potansiyel çok daha yüksek. Hükümetin uzay gideri çok fazla olsa da Haaretz Gazetesi’ne göre bu olaydan duydukları milli kıvanç çok daha fazla. Haaretz’in açıklamasına göre “Eğer havacılık sanayi potansiyeli yakalayacak bir gelişim gösterirse ekonomi de bundan payını alır. Böylece İsrail’in eğitim ve teknoloji seviyesindeki artıştan bütün toplum yararlanabilir.”

GELİŞMEKTE OLAN ‘WOW’ TEKNOLOJİLERİ

İsrail sadece ‘wow’ teknolojisini geliştirmeye teşvik etmekle kalmayıp aynı zamanda uzay sanayi firmalarını birbirleri ile ağ üzerinden geliştirmesini de sağlamaya çalışıyor. Firmalar İsrail’in gelişmiş iletişim ve uluslararası teknoloji sektörlerinin deneyimlerinden faydalanabilir.  İsrail, bu özellikleri kullanarak global uzay pazarında önemli bir rol oynamayı amaçlıyor.

Ülkenin yeni beş yıllık planının bir parçası olarak ISA, İsrail’deki IAI, Elbit ve Rafael gibi 25 savunma sanayi firmasından sivil sanayi hedeflemelerini de istiyor. Onların, aynı zamanda hükümetin hedefleri doğrultusunda uzay pazarındaki paylarını geliştirmek için katkıda bulunmaları isteniyor. Ben-İsrael, yatırımcıları özel fonları almaya ve kamuya sunulmalarına teşvik etmeyi ümit ediyor. Listedeki ilk hedef, EROS uydusunun siyah beyaz resimlerden renkli resim çekebilecek kapasiteye dönüşmesini sağlamak. EROS dünya kaynaklarını gözleme uydusu, İsrail’in ticari dünya gözlem uyduları serisini oluşturuyor ve IAI şirketi tarafında tasarlanıp üretildi.

NEDEN UZAY? 

İsrail Uzay Ajansı Genel Müdürü olan Zvi Kaplan’ın ana görevi bu sanayiyi geliştirmek. Ünlü bir fizikçi olan Kaplan, “uzay ile ilgili yapılan herhangi bir plan uzun vadeli düşünülmelidir” diyor. Zvi Kaplan önümüzdeki yıl emekli olmasına rağmen İsrail uzay sanayisi ile Uzay Akademisi’nin sıkı ilişkiler içinde olmaya devam edeceğinden emin olmak için çalışıyor. Şu anda bu ülkede sadece bir tane uzay mühendisliği öğretilen okul var ve Kaplan bunun ileride değişeceğine ümit ediyor. Kaplan, “İlk önce ne tarz bir ülke inşa etmek istiyoruz ona karar vermeliyiz. Bu öyle bir ülke olmalı ki gençlerin terk etmeyeceği bir yer olmalı. Uzay tek fikir değil fakat iyi bir gündem maddesidir. Şimdilerde bu konu üzerinde sivil uygulamalar yapılıyor. Bu yüzden uzay araştırmaları bilimde büyük rol oynar. Bilimdeki yeni buluşların (yerçekimi teorisi, yeryüzü teorisi gibi) hepsi uzaydan geliyor” dedi. Ben-İsrael gibi Kaplan da uzay araştırmalarının küresel iklim modellerini ve küresel ısınma tehdidini anlamada önemli bir rol oynadığını ve dünya teknolojilerinin ilerlemesinde önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguluyor.

Dünyanın en iyi silah ihracatçılarında biri olan İsrail, uydu, füze, kamera,  fırlatma teknolojileri, iletişim cihazları hatta uzaydan atom saat üretmeyi başardı. Fakat bu uygulamalar İsrail’in farklı bir çağından geliyor.  Kaplan uzayın bize daha fazla alan sunduğunun altını çiziyor. Uzay bu milletin genç insanlarının rüyalarını süslüyor ve bu hayaller İsrail’in ‘modern ülke’ zihniyetine tam olarak uyuyor.

Karin Kloosterman / 21 Eylül 2010 ISRAEL21c Newsletter

 Esra Can TARAGANO