AGİT antisemitizmle mücadele için daha kararlı adımlar atacak

AGİT’e üye 56 ülkenin temsilcileri antisemitizmle mücadeleyi konuşmak ve tartışmak için 23-24 Mart tarihlerinde Prag’da bir araya geldi. Toplantıda Türkiye’yi AGİT Daimi Temsilciliğimiz Müsteşarı Onur Özçeri ve Holokost araştırmacısı Süzet M. Sidi temsil etti.

Dünya
6 Nisan 2011 Çarşamba

23-24 Mart tarihlerinde Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde Prag’da “Confronting Antisemitism in Public Discourse” konulu uluslararası bir konferans düzenlendi. Toplantıya AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Litvanya Dönem Başkanlığı ile Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi’nin daveti üzerine Türkiye’den AGİT Daimi Temsilciliğimiz Müsteşarı Onur Özçeri ve Holokost araştırmacısı olarak Süzet M. Sidi katıldı.

Açılışını Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg’in yaptığı konferansın 23 Mart’ta ‘Czernin Palace’da gerçekleşen açılış oturumunda günümüzde tanık olunan antisemitizmle ilgili önemli değerlendirmeler yapıldı.

İsrail’in Ortadoğu’daki politikalarının eleştirilmesinin bir yansıması olarak yeni bir antisemitizmin ortaya çıktığı vurgulanırken, ifade özgürlüğü ile antisemit söylemler arasındaki çizginin artık çok ince olduğuna dikkat çekildi. Günümüzde, internet üzerinden antisemit söylem ve yayınların çok geniş kitlelere yayılmasının kolaylaştığı hatırlatılırken, hükümet ve devletlerin antisemitizme karşı olduklarını daha katı ve belirgin bir şekilde göstermeleri, okullarda bu konudaki eğitime önem verilmesi, özel sektör ile medyanın işbirliği kurması ve STK’ların bu alanda daha etkin olmaları gerektiğinin altı çizildi.

İkinci gün gerçekleştirilen ilk oturum ise ‘Traditional Antisemitic Themes and Stereotypes / Geleneksel Antisemit Temalar ve Klişeler’ konu başlığını taşıyordu. Oturumda, klasik antisemitizmin,  ‘eğer bir insan Yahudi ise, o kötüdür’ düşüncesini temel alırken,  modern antisemitizmin,  ‘eğer biri kötüyse, o Yahudi’dir’ düşüncesine dayanmaya başladığı belirtildi.

Oturumda ayrıca medya ile ilgili olarak genelde gazetecilerin Yahudi meselesi konularını ele almayı çok iyi bilmedikleri, medyada sansüre gitmektense, antisemitizme karşı koyma yolunun daha fazla kullanılması gerektiği belirtildi.

Her ülkenin vatandaşlarının antisemitizme karşı protesto etmeleri gerektiği, herhangi bir azınlığın hürriyet hakları elinden alındığı zaman çok yakın bir tarihte diğer insanların da hürriyetlerinin tehlikeye gireceğinin bilincinde olunması ve bu nedenle bu tür olaylara karşı ilgisiz kalınmaması ve demokrasinin antisemitizme karşı reaksiyon göstermesi gerektiği, oturumda altı çizilen diğer görüşler oldu.

Aynı gün gerçekleşen  ‘Effective Practises / Etkili Yöntemler’ konu başlıklı oturumda antisemitizme karşı savaşmak için yapılabilecekler konuşuldu. Oturumda dile getirilen fikirlerden bazıları, telefon yardım hatlarının kurulması, nefret suçları için araştırma komisyonlarının oluşturulması, ‘iyi’ yaklaşımların ve ‘iyi’  haberlerin medya tarafından desteklenmesi oldu. Eğitim alanında yapılabilecekler konusunun da işlendiği konuşmalarda okullarda ders veren öğretmenlerin bu alanda eğitilmeleri, okullarda çocukların Yahudileri daha iyi tanıması için ırkçılık, antisemitizm, Holokost gibi konuların daha yoğun işlenmesi önerildi. Oturumdaki konuşmalarda ayrıca dinlerarası diyalogun arttırılmasının antisemitizmle mücadelede önemli bir enstrüman olacağı kaydedildi. Medyanın, sonuçlarını düşünmeden ‘kötü’ haberler yaymaktansa ortak değerlerin öne çıkartıldığı haberlere yer vermesinin sağlanması gerektiği, kendi antisemit olmasa bile antisemit beyanlara yol açabilecek yayınlara çok dikkat etmek gerektiği dile getirildi.

AGİT’in 56 üye ülkesinin temsilcilerinin bir arada olduğu iki günlük konferansın kapanışında ise antisemitizmle mücadelede daha kararlı adımlar atılması gerektiği konusunda fikir birliğine varıldı.

Litvanya, Çek Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve İngiltere gibi devletlerin farklı alanlardaki hükümet temsilcileri ve diplomatlarının oturumlarda katılımcı oldukları iki günlük toplantı boyunca, birçok ülkeden akademisyen, gazeteci, yazar ve yayıncı da hazır bulundu.