Göztepe Kültür Derneği 2 Nisan Cumartesi akşamı, farklı alanlarda performanslarını sergileyen genç sanatçıları ağırladı. Gece büyük ilgi gördü
Geceye katılan konuklar giriş katında yer alan Sergi Salon’unda hepsi yirmili yaşlarda olan gençlerden Cenya Kazado’nun yağlı boya tablolarını, Nitza Samur’un karakalem çalışmalarını, Defne Alfandari’nin naif suluboya resmini, Melisa Gabay’ın nefis fotoğraflarını, Leyla Levi’nin ilginç resimlerini, Ralf Toledo’nun etkileyici çalışmalarını ve İzzet Abatlevi’nin çok özel çekilmiş fotoğraflarını ilgiyle incelediler.
Ardından derneğin tiyatro salonuna geçildi. Giriş konuşmasını yapan Kültür Kolu Başkanı İda Sarfati, Göztepe Kültür Derneği’nin amaçlarından birinin de toplumumuzda sanat ve kültüre destek vermek ve bu konuda başarılı olanları yüreklendirmek olduğunu vurguladı. Gençleri istiridye içinde saklanmış inciye benzeterek, bu incileri bulup çıkarmak, onları birer mücevhere dönüştürmek elbette anne babaların sayesinde olduğunun altını çizdi.
Gecenin sunucusu Betsi Mitrani arkadaşlarını sunmanın kendisini ne kadar mutlu ettiğini dile getirdi.
İlk olarak sahne alan Betsi Krespi, piyanoda, Mendelsohn, Bach veChopin’in doyumsuz eserlerini yorumlarken, Esin Mişiel Chopin’in valsinde, zarif bale gösterisi ile onunla bütünleşti.
Ardından Deyvi Kazado piyanonun başında yerini aldı. Titanik filminin romantik nağmeleri az sonra yerini Zorro filminin heyecanlı notalarına bıraktı. Deyvi gözlerini kapayarak, önünde hiç nota olmadan, müziği adeta ruhunda hissederek coşkuyla eseler icra etti.
Başında şapkası ve yüzünde geniş gülümsemesiyle Nedim Suri sahneye geldi. Dernek tiyatrosundaki rolleriyle tanınan Nedim Suri, bilinmeyen tutkusu şiir okuyarak geceye renk kattı. Kendisine piyanoda Deyvi Kazado eşlik etti. Önce Yılmaz Erdoğan’dan ‘Sana Bakmak’ sonra da Can Yücel’den ‘Bağlanmayacaksın’, ‘Bıraksaydınız Yalnız Kalsaydım’ ve Ceyhun Yılmaz’ın ‘Sevdiğim İkinci Kadınsın Sen’ adlı şiiri okudu.
Esin Mişiel, Carmina Burana’nın güçlü müziği eşliğinde Karmen edasıyla sahnede boy gösterdi. Kırmızı eteklerini savururken, hoş bir edayla ilerledi, zarif el hareketleri ile çok güzel bir tablo çizdi.
7 yaşından beri keman çalan Defne Alfandari’ye, Amir Ojalvo piyanoda eşlik etti. Genç sanatçılar -Bach’ın 2 no.lu Re Major Partita’sı-Wienawski’nin Opus.19 “Dudziarz” Mazurka’sı ve son olarak - Radanovics’in - Silver Tears of the Moon ve Peggy the Rubber Duck adlı eserlerini büyük bir uyum içinde çaldılar. Sahneye son olarak Esin Mişiel çıktı. Bu kez de Ravel’in bolerosu eşliğinde dans etti.
GKD için yetenekli gençlerle yapılan bu faaliyet bir ilk olma özelliğini taşıyordu.
Dernek yetkilileri, geceye gösterilen ilginin, faaliyetin geleneksel hale getirilmesi için kendilerine yol gösterici olduğunu açıkladılar. Önümüzdeki yıllarda sanatla uğraşan gençleri kendileriyle irtibata geçmeye davet etti.
