Varlık Vergisi tartışmaları 2

Denis OJALVO Dünya
23 Mart 2011 Çarşamba

9 Mart 2011 tarihli Şalom gazetesindeki birinci yazımızda Varlık Vergisi’nin genel tahakkuk ve tahsilât rakamları ile bunların ‘Gayrimüslim’, ‘Müslüman’ ve ‘Ecnebi’ bazındaki dökümlerine ilişkin tabloları irdelemiş; bunların içerdiği bilgilerin ayrıntılarını içeren mufassal tabloların yokluğundan yakınmış ve devletimizin arşivlerindeki detaylı bilgileri kamuoyuyla paylaşmasını temenni etmiştik.  https://www.salom.com.tr/news/detail/18839-Varlik-Vergisi-Tartismalari.aspx

Söz konusu yazımızda cevabı merak edilen hususlardan bir tanesi, Ecnebi tanımı altında sınıflandırılmış olan yabancı tebaalı ancak Osmanlı bakiyesi milli azınlık mensubu olan Yahudi, Ermeni ve Rumlara ilişkin verilerin niteliğiydi. Bu konuda, Ecnebi başlığı altında ödenen vergilere ilişkin Rifat Bali’nin Fransızca yayınladığıL’Affaire Impôt Sur la Fortune -Varlık Vergisi (İstanbul, Libra Kitap, 2010) kitabı imdadımıza yetişti. Kitapta, Alman, İsviçre, Fransız ve İtalyan uyruklu Varlık Vergisi mükelleflerine ilişkin istatistikler mevcut. İtalyan vatandaşı olan kişiler hakkındaki ayrıntılar konumuzla özellikle ilgili, zira bunlar Saf İtalyanYahudi İtalyan, Ermeni İtalyan ve Arnavut olarak detaylandırılmış…

İtalyan mükellefler bağlamında 

Hakan Baş’ın 2006 tarihli Varlık Vergisi’nin Türk Siyasal Yaşantısına Yansımaları (1942-1957) isimli Yüksek Lisans Tezinde zikredilen (s. 61) Ökte’nin verdiği tahakkuk rakamları, Rifat Bali’nin kitabında s.246, 253 ve 296 (tablo) 298 (munzam tablo) 302, 314-319, 340-343 rakamlarıyla aşağı yukarı uyuşuyor.

 

 

 

                       

Şöyle ki, İtalyanlara salınan Varlık Vergisi 12 numaralı tabloya göre 23,65 milyon TL. Bu vergi, İtalyan hükümetinin itirazları sonucu 18,14 milyon TL’ye indirilmiş. Bali’nin kitabındaki İtalyan resmi kayıtlarına göre nihai tahakkuk rakamı 18,15 milyon TL. Yani rakamlar tutuyor. Ancak, mükellef sayıları tutmuyor. Ökte, 357 kişi zikrediyor. Bali’deki mükellef adetleriyse, kalabalık bir grup olup eser miktarda vergi ödeyen İtalyan Konsolosluğu’nda kayıtlı Arnavutlar hariç tutulduğunda, şöyle:

411 “Saf İtalyan” 4,57 milyon TL tahakkuk

218 “Yahudi İtalyan” 8,26 milyon TL tahakkuk

37   “Ermeni İtalyan”  5,00 milyon TL tahakkuk

Neticede, Ökte’nin verilerine göre, bu gruptan toplam 13,58 milyon lira vergi tahsil edilmiş!

541 Yunan uyruklu Rum’a tahakkuk ettirilen ilk meblağ 12 no.lu tabloya göre 17,03 milyon TL. Bu rakam Yunan hükümetin itirazları sonucunda 8,61 milyon TL’ye düşürülmüş. Ve bunun 5,37 milyon lirası tahsil edilmiş. (Bu konuda verilere henüz ulaşılamadığı için Türkiye’de mukim Yunan uyruklu Yahudi ve Ermenilerin mevcut istatistiği fazla etkilemediğini var saymak durumundayız)

Elimizde İtalyan uyruklular bağlamında ayrıntılı tahsilât rakamları bulunmadığı için orantılı kestirim yapacak olursak İtalyan grubundan yapılan toplam ödemenin 6,20 milyonunun Yahudiler, 3,74 milyonunun da Ermeniler tarafından ödendiğini varsayabiliriz.

Yani, Ecnebilerden tahsil edilen 33 milyonun en az 15,3 milyonunun aslında milli azınlıklarımız olan yabancı tebaalı Yahudi, Ermeni ve Rumlar tarafından ödendiği anlaşılıyor. (İngiliz ve diğer uyruklardaki Yahudi, Ermeni ve Rumlar ilave edildiğinde bu rakamın daha da büyüyeceği şüphesizdir)

Gelelim Müslüman sınıflaması altında hesaplanan Yahudi kökenli Dönmelere:

Varlık Vergisi’ni ödeyen Müslüman Türklerin acaba yüzde kaçı Yahudi Dönmesiymiş? Bunlar acaba Müslümanlardan tahsil edilen verginin kaçta kaçını ödemişler? Bu soruların cevabı havada kalmakla beraber, Hakan Baş’ın tezinin 12 no.lu ekinde İstanbul, İzmir ve Ankara’da 15.000 TL ve üzeri vergi ödeyenlerin listeleri verilmiş. İstanbul’dan 154, İzmir’den 224 ve Ankara’dan 80 isim mevcut. Bu isimlerden hangilerinin Dönmeolduğunu ayıklamayı bu konuda kitaplar yazan “araştırmacı” gazetecilerimize bırakalım. Bu listelerden tadımlık birer sayfa aldığımızda karşımıza tanıdık isimler çıkıyor. Bu konuda, Dönmelikleri Türkiye kamuoyuna söz konusu mükellefin aynı ismi taşıyan ve yakın geçmişte vefat eden torunu tarafından beyan edildiği için sadece 3. Sıradaki Bezmen’i zikretmekle iktifa edelim.

Nihayet, Sn. Cahit Kayra’nın kitabındaki bir tespite dokunalım.

Sn Kayra diyor ki: 114.000 mükelleften tahsil edilen vergi 314 milyon TL oldu (109 milyon verginin tahsilinden vazgeçildi). Müslümanlar kişi başına 6.102 TL, gayrimüslimler ve yabancılar kişi başına 5.326 TL vergi ödedi.

Sayın Kayra kitabının 183. sayfasında bu rakamları oldukça tuhaf bir yaklaşımla hesaplamış. Kendisinin bu mantığı nasıl haklı görebildiği ve kitabının tanıtımı için makaleler kaleme alan köşe yazarlarımızın onunla aynı mantık çizgisini nasıl paylaşabildikleri bir muamma.

Öncelikle şu tespiti yapıp bir kenara koyalım:

Varlık Vergisi’nin salındığı yıllarda (1942-1943) Türkiye’deki azınlık ve yabancıların nüfusu 300.000 civarında olup toplam 18.000.000 kadar nüfusun sadece %1,7’si mertebesindeydi. Buna rağmen bu kesim mükelleflerin asgari 58.000’inin yani % 51’inin Gayrimüslim ve Ecnebi olduğunu sadece İstanbul’daki bu tür mükellef sayısı itibariyle biliyoruz. Bildiğimiz ikinci husus ise tahakkuk eden 424,5 milyon lira verginin 302,5 milyonunun yani  %71’inin Gayrimüslim ve Ecnebilere (GME) tahakkuk ettirildiği; yapılan toplam tahsilât 314,5 milyon liranın 199,00 milyonunun yani %63,5 inin Gayri Müslim ve Ecnebiler tarafından ödendiği kayıtlara geçmiş. (bkz. Tablo 20, 9 Mart 2011 tarihli Şalom gazetesindeki Varlık Vergisi Tartışmaları yazısı)

Toplam nüfusun %1,7’si olan Gayrimüslimler ve Ecnebiler Varlık Vergisi’nin %63,5’ini ödemiş! Diğer bir deyişle bu grup Müslüman dinine mensup vatandaşlara nazaran 37 kat yani %3700 (!) fazla ödeme yapmak zorunda bırakılmış.

Sayın Kayra, yaptığı kişi başı hesabı anlaşılan, keyfîce tespit edilen toplam mükellef sayılarına göre yapmış. Ama onu da yanlış yapmış. Zira toplamda 58.000 Gayrimüslim ve Ecnebi mükellef 199,00 milyon lira ödemiş (Adam Başı 3.431 TL).  

56.000 Müslüman mükellef ise 115 milyon lira ödemiş (Adam Başı 2.053 TL).

Gayrimüslim ve Ecnebileri ayıracak olursak 166 milyon lira ödeyen 54.000 Gayrimüslim adam başı 3.074 TL ödemiş. 33 milyon lira ödeyen 4000 kadar Ecnebi ise adam başı 8.250 TL ödemiş.

Kaldı ki, yazımızın başında belirtildiği gibi 4000 kadar Ecnebinin ödediği 33 milyon liranın asgarî 15,3 milyon lirası, yabancı tebaalı ama aslında milli azınlık olan 800 kadar Yahudi, Ermeni ve Rum tarafından ödenmiş.

Genel bir değerlendirme yapacak olursak, Varlık Vergisi’nin salındığı günün koşullarının olağanüstü olduğu ve devletin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için olağanüstü bir verginin salınması zorunluluğunun olduğu tartışmasızdır.  

Ancak, bugünkü tartışmayı alevlendiren husus Sn. Kayra’nın “Müslümanlar kişi başına Gayrimüslimlerden daha fazla vergi ödediler” mealindeki ifadesi ve “Verginin uygulama sürecinde bazı aksaklıklar oldu”kabilinden ifadelerin kullanılarak yapılan ırkçı uygulamayı aklama ve mazur gösterme yaklaşımıdır.

Zira gerek Varlık Vergisi’ne takaddüm eden azınlıkların 20 sınıf askere alınmaları, bunların ‘Nafia Taburları’ teşkil edilerek elde kazma kürek angaryaya tabi tutulmaları, gerekse Varlık Vergisi uygulamasının “Gayri-milli” olarak nitelenen burjuvazinin tasfiye zincirinin halkaları olması ve bu amaca hizmet eder biçimde tatbik edilmiş olmasıdır.