Geçtiğimiz hafta İtamar’da beş kişilik Fogel ailesinin vahşice katledilmesinin şoku yaşanırken, insanlığın hala ölmediğini gösterir bir olay yaşandı. Taziye ziyaretleri sırasında İsrail askerlerinin yanına yaklaşan bir taksiden Filistinli hamile bir kadın yardım istedi. 20’li yaşlarında ve hamileliğinin son evresinde olan kadının ve karnındaki bebeğinin hayatı, bebeğin boynuna dolanan kordon bağı nedeniyle tehlikedeydi. Olaya hemen müdahale eden İsrail sağlık ekibi, bebeğin sağlıklı bir şekilde doğmasını sağlayarak hem annenin hem de bebeğin hayatını kurtardı. Şubat ayında da Ürdün Vadisi civarında bulunan ve doğum sancısı çeken Filistinli bir kadın, askeri ambulansa alınarak doğurmasına yardım edilmiş, nefes zorluğu çeken bebek, tedavisi için Kudüs’te bir hastaneye yatırılmıştı.
İki hafta önce ise İsrailli bir doktor, Filistinli minik Wallah’ın hayatını kurtardı. İki yaşındaki Wallah Ömer ailesi tarafından felç şikâyeti ile Gazze Sağlık Kuruluşu’na getirildi. Wallah’ın beyninde tümör olduğu saptandı. Tümörün alınması gerekiyordu fakat bebeğin ailesi operasyonu küçük bir klinikte yapmaktan çekiniyordu. Gazze’deki doktorun tavsiyesi üzerine Wallah özel izinle İsrail’e Rambam’a gönderildi. İsrailli Profesör Miryam Ben Aruş operasyonu gerçekleştirdi ve tümörün tamamını aldı. Operasyondan sonra Gazze’ye geri dönen Wallah, 30 seans radyasyon tedavisi için tekrar Rambam’a gitti. Wallah’ın babası bebeğin hızlı bir iyileşme sürecinde olduğunu ve şimdiden gülmeye başladığını söyledi. Baba ayrıca, Rambam’da artık kendini evinde gibi hissettiğini ve İsrailli doktorun oğlunun hayatını kurtardığı için kendisine minnettar olduğunu söyledi.
