Barış görüşmelerinde tıkanma

Şili Devlet Başkanı ile bir araya gelen İsrail Başbakanı Netanyahu,“Filistinliler İsrail karşıtı küresel hisleri, barış sürecinden kaçmak için kullanıyor” dedi. Netanyahu’nun bu yorumu, başbakanlık ofisinin yeni barış sürecinin yolda olduğunu duyurmasından iki gün sonra gelmesi dikkat çekti

Dünya
9 Mart 2011 Çarşamba

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada Filistin Özerk Yönetimi’nin (FÖY), dünyada yaygınlaşan İsrail karşıtlığından fayda çıkartarak, yeni bir barış girişiminden kaçındığını söyledi. İki hafta önce Netanyahu’nun geçici sınırlar ile kurulacak bir Filistin Devleti konusunda işbirliği yapmaya hazırlandığı açıklanmıştı. Ancak FÖY Lideri Mahmut Abbas, İsrail’in önerdiği bu barış girişimine evet demeyeceklerini duyurdu. Netanyahu’nun stratejisinin, Arap dünyasındaki gelişmeler ışığında değiştirmiş olduğu ve bu sebeple bir yıl içinde sonuca ulaşma hedefinden geri adım attığı tahmin ediliyor.

Netanyahu, bir tek İsrail’in barış için adım atıp anlaşmaya varmaya hazır olduğunu vurguladı.  İsrail Başbakanı, göreve geldiği günden itibaren doğrudan görüşmeleri başlatmak için çağrı yapıldığını, Batı Şeria'da 400 askeri kontrol noktasının kaldırıldığını böylece Filistin ekonomisinin gelişmesini sağladıklarını ve 10 aylık bir inşaat yasağı getirdiklerini hatırlattı. FÖY’den hiçbir karşılık alamadıklarını belirten başbakan, Filistinlilerin benzer adımları atmaktan çekindiğini, harekete geçmek yerine dünya kamuoyunun antisemit tepkilerinden yararlanmayı tercih ettiğini belirtti.

Piñera’dan 'barışa öncelik' çağrısı

Şili Devlet Başkanı Sebastian Piñera’nın İsrail ziyareti esnasında yapılan ortak basın toplantısında Netanyahu açıklamalarını dile getirirken Şili Devlet Başkanı, Filistin halkının kendi devletine sahip olmaya hakkı olduğunu, barış fırsatının kaçırılmaması gerektiğini vurguladı. Piñera, “İsrail'in uluslararası toplam tarafından tanınmış, daimi sınırları olan bir ülke içinde yaşamaya hakkı olduğunu düşündüğümüz gibi, Filistinlilerin de bağımsız ve demokratik bir ülkeye sahip olma hakları var" diye konuştu. Barış için en iyi yolun müzakereler olduğunu söyleyen Piñera “bu şansı kaçırmayın" dedi. Şili ocak ayında, kurulacak bir Filistin Devletini 1967 sınırları ile kabul ettiğini duyurmuştu.

Arap halkının isyanı ve İran tartışıldı

Netanyahu Afganistan’dan Gibraltar'a kadar olan bölgede dengede olan tek ülkenin İsrail olduğunu çünkü demokratik değerlere bağlı olduklarını ve bölge için en iyisini umut ettiklerini belirtti. Başbakan, iki ülkenin çift taraflı serbest ticaret antlaşması ve çifte vergiyi kaldırma antlaşması yolunda ilerlediğini bildirdi. Ayrıca güneş enerjisi, deniz suyu arıtma ve tarım konusunda olası işbirliğinden söz etti. Piñera’nın bu ziyareti ile 40 yıl sonra ilk kez bir Şili Devlet Başkanı İsrail’i ziyaret etmiş oldu.

Netanyahu, Arap dünyasının ve Müslüman ülkelerin çoğunun dengeli demokrasilere dönüştüğünü görmek istediklerini söyledi.  Buna rağmen İran’ın demokratik olması için yapılan tüm baskılara rağmen kendi insanlarına kıyacağını, insan haklarını ihlal edeceğini ve terör, şiddet ve istikrarsızlık yayacağını belirtti.

Libya Lideri Muammer Kaddafi’ye yapılan kararlı baskının İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a da yapılması gerektiğini belirten Netanyahu, Ahmedinejad’ın da Kaddafi gibi uluslararası suçlardan sorumlu tutulması gerektiğinin altını çizdi. Barışı seven ülkelerin İran’ın bir nükleer güç haline gelmesine izin vermemesi gerektiğini belirten Piñera, bu durumun bölge ve dünya için büyük bir tehlike olacağını belirtti. Piñera, İran’a ekonomik yaptırımlar uygulanmasını ve alternatif bir çözüm düşünülmemesi gerektiğini belirtti.