Onları teröre kurban vereli yedi yıl geçti

15 Kasım 2003 Cumartesi sabahı, saat 09.30’da Şişli Nakiye Elgün Sokak’taki Beth İsrail  ve Şişhane Büyük Hendek Caddesi’nde bulunan Neve Şalom Sinagogları önünde eş zamanlı gerçekleştirilen terör saldırılarında yaşamları kaybeden dindaşlarımız Anna Rubinstein, Anette Rubinstein Talu, Avram Varol, Berta Özdoğan, İsrael Yoel Ülçer ve Yona Romano dualarla bir kez daha anıldı

Ester YANNİER Toplum
3 Kasım 2010 Çarşamba

27 Ekim Çarşamba günü Neve Şalom Sinagogu’nda 15 Kasım 2003 tarihinde gerçekleştirilen terör saldırısında yaşamlarını kaybeden Anna Rubinstein, Anette Rubinstein Talu, Avram Varol, Berta Özdoğan, İsrael Yoel Ülçer ve Yona Romano anısına dini bir tören yapıldı. Törende aynı yıl muayenehanesinde uğradığı saldırıda yaşamını kaybeden Diş Hekimi Yasef Yahya da anıldı.

Törene  yakınlarını kaybeden aileler başta olmak üzere, Hahambaşı Rav İsak Haleva, Hahambaşılık Bet- Din üyeleri, Onursal Başkan Bensiyon Pinto, Cemaat Başkan Yardımcıları, cemaatimizin dernek,  kurum ve kuruluşların başkanları ve az sayıda cemaat bireyi hazır bulundu.

Arvit duasının ardından yaşamlarını kaybedenler anısına mumlar yakıldı.

BEKLENMEYEN BÜYÜK BİR PATLAMA...

Günün anlam ve önemine değinen konuşmayı bu yıl Hahambaşılık müşavirlerinden Selim Aviyente yaptı. Aviyente konuşmasında terör kurbanlarını bir kez daha kısaca tanıttı ve şöyle dedi: “Beklenmeyen büyük bir patlama bu insanların ve yoldan geçenlerle birlikte 24 kişinin hayallerini, beklentilerini ve yaşamlarını yok etti.

Ekşimiş bir gübre kokusu etrafa yayıldı ve pencerelerden içeri doğru bir patlama oldu. Vitrayların camları kurşun gibi etrafa saçıldı.

Yüzyıllardır olduğu gibi, kutsal Şabat günü duasını yerine getiren Türk Musevi Cemaati mensupları taraf olmadıkları, hak etmedikleri ve beklemedikleri insanlık dışı bir katliamla 17 yıl sonra tekrar yüzyüze geldi.

Üstelik aynı anda, iki farklı ibadethanede.

Bunun tek sebebi koşullanmaların ve kör bağnazlığın insanı, kendi hemcinslerine dahi düşman etme gücüdür. Adına terör denilen bu karanlık,  sadece hedeflediği inanç grubuna değil, yüzyıllardır beraber yaşayan ve beraber üzülüp beraber gülen tüm insanlara acı, yıkım ve gözyaşı getirdi.

15 Kasım günü şu anda içinde bulunduğumuz bu kutsal mekana ve Şişli Beth İsrael Sinagoglarımıza yapılan saldırılarda dostlarımızı, komşularımızı ve hayatları pahasına bizleri gözetmeye çalışan görevlilerimizi kaybettik”.

Aviyente sözlerini teröristlerin kimlik tanımları yaparak sürdürdü:

Bu kişiler aslında hiçbir çatışmanın tarafı olmayan ve  sadece ibadete giden insanları öldürecek kadar nefretle dolmuşlardı.

Bu; menfur saldırıyı organize eden kişiler siyasi ve askeri eğitimlerini yurtdışında teror kamplarında almışlardı.

Bu kişiler sanılanın aksine aslında, 22 ila 50 yaş arasında, aile babası, işinde gücünde sıradan insanlardı.

Bu tip insanlar günümüzde de varolmaya devam ediyorlar.

“Sevgili Dinkardeşlerim,

Bizler herşeye rağmen yaşamın normal akışını sürdürmek zorundayız.

Bu menfur saldırıda hayatlarını kaybetmiş insanlara bizim borcumuzdur.

Sevgili Anet, Anna, Avram, Berta, Yona ve Yoel.

Cemaatimiz sizleri ve ailelerinizi hiçbir zaman unutmayacak. Gerek cemaat yönetimi, gerek cemaat bireyleri olarak hep ailelerinizin yanında olacağız.

Tanrı’dan herkese sabır, huzur ve  insanlığa kardeşliğin egemen olacağı günler temenni ediyoruz”.