KADIKÖY HEMDAT İSRAEL SİNAGOGU/ Caddebostan Bet-El Sinagogu

Temelleri atıldığı 1953 yılından günümüze Caddebostan Sinagogu olarak bilinen sinagoga Kadıköy Hemdat İsrael Vakfı Yönetim Kurulu’nun kararı ve Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın onayı ile Bet-El Sinagogu adı verildi. Sinagog Vakfı Yönetim Kurulu bu mutlu olayı kutlamak amacıyla önümüzdeki hafta sonu, Hahambaşı Rav  Haleva’nın katılımıyla bazı özel kutlamalar yapacak

Toplum
23 Şubat 2011 Çarşamba

Önümüzdeki hafta sonu gerçekleşecek kutlamalarla Caddebostan Bet-El Sinagogu adını alacak olan sinagogun tarihçesine yer veriyoruz…

Moşe  Şamuel Palaçi’nin anılarından…

“Yıl 1950. Kadıköy Cemaati idarecilerine ağabeylerimiz bir öneride bulundular. Yeldeğirmeni Karakolhane Caddesi’nde bulunan eski Kadıköy Musevi İlkokulu binası, okul kapatıldığından boş duruyor, burayı restore edelim, gençler için bir toplantı yeri yapalım.

Cemaat idarecileri, kasada bunu yapacak para olmadığını, eğer bağış toplayabilirlerse öneriyi olumlu bulduklarını söylediler.

Ağabeylerimiz bizleri çağırdılar, ev ev dolaşarak bağış toplamak gereğini anlattılar. Büyük, küçük herkes kolları sıvadı, hepimiz işe giriştik. Maalesef parayı damla, damla toplayabiliyorduk. Herkesin morali düşüktü.  Çocuk aklımızla projenin hemen gerçekleşeceği  rüyasını görüyorduk. Ümitler suya düştü.

Toplanan bağışlar cemaat kasasında saklandı.  Yıllar sonrada Caddebostan Sinagogu’nun ilk harcında kullanıldı.”

1950 evveli yazlıkçı olarak tabir ettiğimiz  Galata, Şişli gibi yörelerden gelen Yahudiler, şimdiki sinagogun etrafındaki yerleşkeler olan  Caddebostan, Göztepe, Şaşkınbakkal, Suadiye, Bostancı civarında kiraladıkları mevsimlik evlere yerleşirlerdi. Yazlıkçı diye tanımladığımız bu halkın nüfusu  1948 sonrası çoğalmağa başlayınca ibadet gereksinmeleri için toplumun ileri gelenleri kısıtlı imkanlar dâhilinde olasılıkları araştırmağa başladılar.

Yazlıkçıların bir kısmı  Cumartesi günleri, Şabat kuralları içinde Kadıköy / Yeldeğirmeni’nde bulunan Hemdat İsrael Sinagog’una gidip gelirlerken bir kısmı da Mösyö Yasef Behar’ın evinde toplanarak Sefer Tora’sız ibadetlerini yaparlardı.

O yılların yazlıkçı yahitleri, 1949 yılında Roş Aşana ve Yom Kipur günleri ibadetlerini mebusun evi olarak bilinen ve Nesim Karako tarafından kiralanan bir evde, 1950 yılında Yasef Behar’ın evinde, 1951 yılında da Demir Beyin evi kiralanarak icra edildi. 1952 yılında Mareşal Fevzi Çakmak’ın şatosu yaz aylarını geçirmek için yöreye gelen Yahudilerin dualarını yapabilmeleri  için kiralandı. 

Artan yazlıkçı nüfusun ibadet gereksinimi dolayısıyla her yıl karşılaşılan  sorunlar,  cemaatin ileri gelenlerini gönüllü olarak harekete geçirdi. Bir sinagogun inşası için üç hayırsever, Yitshak Tsiyon, Şemuel Kaneti ve Moiz Kazado seferber oldular ve  zamanın Haydarpaşa Cemaati’nin Başkanı olan Yomtov Garti’ye düşüncelerini bildirerek  bunun  topluma açıklanmasını talep ettiler.

Haydarpaşa Cemaati’nin, düşünülen sinagog binasının arsa temini ve inşası için ayırabileceği bir bütçesi yoktu. O gün cemaatin elindeki tek birikim, yazıya başlarken anlatılan kulüp binası yapabilmek için Haydarpaşa gençlerinin topladığı paraydı.  Bu hayırlı iş içinde hemen bu meblağı ortaya koymuşlardı.

 Moiz Behar Ebeoğlu Caddebostan Taş Mektep Sokak’taki arsasının yarısını normal rayicin çok altında 10 bin lira gibi bir bedelle sinagog yapımı için komiteye verdi. Tapusunu da komiteden Nesim Kazado adına tescil etti. Bu arada da Göztepe yöresinde yazlıkçı yahitlerin ibadet gereksinmesinin karşılanması için bir sinagogun inşa edileceği duyumu Rav David Aseo tarafından topluma duyuruldu.

Ardından inşaatın kimin tarafından ve hangi parayla yapılacağı problemine çare arandı.  Moiz Şerez, İsrael Bueno, Moşe Hanukoğlu, Hayim Morhayim, Şemuel Kaneti, Nesim Kazado, Yitshak Tsiyon, Nesim Karako ve isimlerini tespit edemediğimiz dört hayırseverden oluşan 12 kişilik bir komite aralarında biner lira toplayarak arsa bedeli ve inşaat parasının bir kısmını topladılar. Cemaatte yukarıda anlatıldığı gibi kasasında olan parayı verdi ve inşaatı  Yüksek Mimar Mühendis Albert Arditi’nin bedelsiz olarak hazırladığı projeye göre 1953 yılında başlattılar. 1954 yılının Roş Aşana günü de sinagogu hizmete açtılar.

  Moşe Palaçi sinagog ile ilgili anılarını şöyle sürdürdü: “Yapılacak binanın sahibi resmiyette  Nesim Kazado görülüyordu. O zamanki Vali ve Belediye Başkanı Ordinaryüs Profesör Fahrettin Kerim Gökay idi.  Kazado Vali Gökay’ı ziyaret ederek  yaptığı inşaatın  konferans salonu mahiyetinde bir yapı olduğunu beyan etti. Bunun üzerine Vali, “Bu salonu ibadet için Musevilere mi kiralayacaksın?” diye sordu.  Kazado ise, “Ticaretle uğraşıyorum. Musevi vatandaşlar Cumartesi vasıtaya binmezler, dolayısıyla ikamet ettikleri yerlere yakın yürüme mesafesinde bir ibadethane binasına ihtiyaçları var. Gereksinmelerini karşılayabilmeleri için kiracı olarak ilk olarak onlar talip oldular, ben de onlara kiraladım”  diye cevapladı.

Vali, çok kültürlü bir kişi  idi.  İnşaata devam edilmesi için emir verdi.

 Nesim Kazado, 1953 yılında inşaatı başlayan ve 1954 yılında  tamamlanan konferans binasını, hayatta iken Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogu Vakıfı’na hibe etti.

Vakfın idaresi altındaki bu binada ibadetlerini yapan yazlıkçılar zamanla keilalarini oluşturdular. O zamanki Teva  Gabayları  Rafael Kohen (eski Unkapanı Keilası gabayı) ve  Nisim Mihael Levi (Balat Ahrida Keilası gabay ve başkanı) idi.

Yazlıkçı cemaati temsilen idareci olarak başta Yitshak Ahitov,  Moşe Şerez,  Eliyau Palaçi ve rahmetli babam Şemuel Palaçi atandı. Babam ayni zamanda Kadıköy Cemaati’nde Mahazike Tora Gabayı idi.

Keila ilk açıldığında , Eliyau Palaçi,  Avraam Saydon,  Elazar Kasavi  cemaat idarecilerine,  “Bu keilada mitsvaların satılmasını  ve Tora’ya çıkanların Mi Şeberah atmalarını istemiyoruz. Bu şekilde kişiler dua esnasında Tora’ya çağrılıp para atma stresinde olmayacaklar. Haydarpaşa Cemaati ilgilileri de, bu keilanın personel ve diğer masraflar için para gerektiğini söylediler. Palaçi, Saydon ve Kasavi buna yanıt olarak yaz sezonu için gerekli olacağı öngörülen miktarı karşılayacakları taahhüdünde bulundular.

Yaz boyunca ikişer kişilik ekip halinde gece evlere gidilir, bütün sezon için bir bağış istenirdi. Buna karşılık duaya her gelen fert, ya bir mitsva veya Tora’ya çıkma hakkına sahipti. Yamim Noraim (Roş Aşana, Kipur) de yerler satılır, mitsva ve Tora’ya çağırılma Haham Akaal Ribi Yeuda Kalma A’A’ Başkanlığında kura ile belirlenirdi. Keilanın duvarları kireç badana , oturacak yerleri basit tahta iskemlelerdi. 6 iskemle iple birbirine bağlanır sıra vazifesi görürdü.

Hatırladığım bir olayı daha aktarayım.

 Palaçi bir Şabat günü yaptığı bir konuşmada , “baylar cemaatin evlendirecek kızları yok, paraya muhtaç değiliz. Dileğimiz sinagog dolu olsun. Burada Tora’ya çağırılma ve mitsvalar para karşılığı değildir. Gönül rahatlığı ile dua edebilirsiniz. Yeter ki gelin hepiniz” demişti.

 Açılıştan 1959’a kadar sinagogda David Aseo Hazan olarak görev alır. 1959’dan itibaren Ribi Yeuda Adoni Hazanı olur. Sinagog yalnız Şabat  günleri açılır, diğer günler kapalı tutulurdu.  Daha sonraları Pazartesi, Perşembe derken senenin her günü ibadete açıldı.

Teva Gabaylığını hatırladığım kadarıyla Rafael Akohen veNisim Mihael Alevi, Binyamin Biton ve Hayim Pinhas,  ve Nisim Saul, Semuel Zarkon ve Avraam Dannon ve halen Selomo Azuz ile Yitshak Babat yerine getiriyorlar.

Meşaret Bakodeş (şamaş): Yaakov Mizrahi, Şelomo Tsevi, Leon Halegua, Yaakov Kaspi, Makro Beleli, Yaakov Acubel, Moşe Razopn ve halen Yitshak Akohen.

Haham Akaal: Ribi Yeuda Kalma, uzun seneler bu yüce makamı layıkıyla, engin bilgisi ve verdiği doğru kararlarla temsil etmişti. Gerek Rav Adoni, gerek ben ondan feyz aldık. Keilaya ne kadar erken gelirsem geleyim, o talet ve tefiliniyle yerindeydi.

Seneler boyu Şaliah Tsibur ve Haham Akaalımız Rav Yeuda Adoni 1959’dan bu yana, büyük özveri bilgi ve sadakatle görevini sürdürüyor.

Hali hazırda Şaliah Tsibur Ribi Yosef Biçim,Toraya yürekten bağlı , hatasız Peraşasıyla Şabat dualarını dirayetle yönetmektedir. Hocamız Ribi Nisim Behar’dan aldığı feyz ile yine aynı yolu takip ederek Teva’ya üç güzide genç yetiştırdi; Arye Valansi, Gavriel Behiri ve Eliezer Azuz.

Bendeniz sağlığım yerinde olduğu müddetçe her gün dualarda bulunmağa gayret eden yahidlerin en basiti ferdim. Gereken ve hatırladığım veya hatırlamak istediğim anılarımı iletmeğe çalıştım.

Evinizde dua ve sevgi varsa Tanrı evinizdedir.

Bereşit 28/12

Yaakov rüya gördü ‘’ ve işte, yer üzerinde bir merdiven dikilmiş ve bası göklere ermişti’; ve iste onda Allah’ın melekleri çıkmakta ve inmekte idiler.

Yaakov, gördüğü rüyanın kutsallığı üzerine bu yere Bet- El:  Tanrı’ nın evi ‘’ dedi.

Anri NİYEGO