‘Artık yıl’da bir bayram habercisi PURİM KATAN

Ay yörüngesine göre düzenlenen Yahudi takviminde iki üç senede bir, ‘artık yıl’ oluşur. Purim Bayramı normal yıllarda ‘her yıl’ 14 Adar’da kutlandığından, ‘artık yıl’ın 14 Adar’ında Purim Katan-Küçük Purim Bayramı kutlanır. Bu yıl Purim Katan 17 Şubat Perşembe akşamı gün batımıyla başlıyor.

Nazlı DOENYAS Kavram
16 Şubat 2011 Çarşamba

Ay yörüngesine göre düzenlenen Yahudi takviminde iki üç senede bir, ‘artık yıl’ oluşur. İçinde bulunduğumuz ve 13 aydan oluşan 5771 yılı (Gregoryen takvime göre 9 Eylül 2010–1 Tişri 5771’den başlayan yeni Yahudi yılı), bu artık yıllardan biridir. Buna göre, her yıl 14 Adar’da kutlanan ve Yahudilerin en neşeli bayramlarından olan Purim Bayramı, artık yılda, eklenen Veadar Ayı’nın (II. Adar) 14’ünde kutlanır. Purim Bayramı normal yıllarda ‘her yıl’ 14 Adar’da kutlandığından, ‘artık yıl’ın 14 Adar’ında Purim Katan-Küçük Purim Bayramı kutlanır.

Bu yıl Purim Katan 17 Şubat Perşembe akşamı gün batımıyla başlıyor.

‘Artık Yıl’ nedir?

Güneş sistemine göre düzenlenen Gregoryen takviminde ‘bir yıl’ 365 gün ve 6 saatten oluşur. Yahudi takvimi ise, ayın hareketlerine göre düzenlenir ve  ‘bir yıl’ yaklaşık 354 günde tamamlanır. Aradaki yaklaşık 11 günlük fark, tarihte dinsel, tarımsal ve astrolojik dönemlerin her yıl aynı mevsime getirilmesinde sorun yaratmıştır. Buna çare bulmaya çalışan eski astronomlar, ortalama 235 ‘lunar’ ayın, 19 dönence yılına (güneş yılı) eşit olduğunu keşfetmişlerdir. Bu şekilde, güneş hareketlerine göre düzenlenen Gregoryen takvimiyle uzlaştırılarak, 19’ar yıllık İbrani Takvim Dönemleri oluşturulmuştur. Bir ‘19 yıllık takvim döneminde’ 7 kere, yani sadece 7 yıl, 13 ay (383-385 gün) bulunur. 13. ayın eklendiği yıl da, ‘Artık Yıl’ olarak adlandırılır. Bu yıl, 5771 yılı Artık Yıl’dır. Eklenen 13. ay da, Adar ayını takip eden Veadar Ayı’dır.

 Artık yıldaki iki Adar ayı, farklı isimlerle anılırlar: Adar-Veadar, Adar I-Adar II, Adar Alef-Adar Bet, Adar Rişon-Adar Şeni.

Purim hangi Adar’da kutlanır?

Artık yılda iki tane Adar ayı vardır. O halde her sene 14 Adar’da kutlanan Purim Bayramı, hangi Adar’da kutlanmalıdır? Eski zamanlarda Sanhedrin (o dönemde Yahudi idari, hukuki ve dini meselelerine bakan büyük hahamlar kurulu) Pesah’ın bahara denk gelişini hesaplamalarına göre, bir yılın artık yıl olacağına sene içinde, hatta Adar Ayı içinde bile karar verebiliyordu. 14 Adar’da Purim kutlaması yapıldıktan sonra ikinci Adar eklendiğinde, Mişna’ya göre, bu ikinci 14 Adar’da yine Megilla Ester okunması gerekirdi. “Eğer Megilla ayın on dördünde okunduysa ve sonra ‘artık yıl’ ilan edildiyse, Adar Şeni’de (İkinci Adar) tekrar okunmalıdır” (Masekhet Megilla 6b)

Peki, sene başından artık yıl olacağı bildirildiği zaman, Purim hangi Adar’da kutlanmalıdır?  Tarihte Talmud yorumcularıbu konuyu ele alıp uzun uzun tartışmışlardır. Gemara, Rabi Yohanan’ın, varolan iki görüşün kaynağının, Megila’da Purim kutlamasından bahsedilen bir pasuğun, farklı yorumlanması olduğundan bahseder. Bu pasukta Purim’in “bekhol shana veshana”- her yıl ve her yıl aynı tarihte kutlanacağı yazılıdır. (Megilla Ester 9:21)

“Her yıl ve her yıl” aynı tarihte dendiği zaman, kimi yorumcular, normal yıllarda Purim, Şevat ayını takiben kutlandığından, artık yılda da aynı şekilde, Şevat’ı takip eden I.Adar’da kutlanması gerektiğini savunur. Diğer bir görüş de bunu, normal yıllarda Purim, Nisan ayından önce kutlandığından, artık yılda da yine Nisan ayından önce, II. Adar’da kutlanması gerekir, şeklinde yorumlar. Sonuçta, Talmudik geleneklere göre, artık yılda Purim’in, II. Adar’da kutlanmasına karar verilir. Bunun sebebi orijinal Purim’in artık bir yılda gerçekleşmiş olmasının yanında,  daha ağırlıklı olarak hahamların, Ester kurtuluşunu, Yahudilerin Mısır’dan kurtulduğu Nisan ayına daha yakın tutmak istemeleridir. Samuh LaGeula Adif”- bir kurtuluşun (Purim), başka bir kurtuluşa (Pesah), yakın tutulması tercih edilir (Megilla 6b).

Bu şekilde, artık yılda Purim, II. Adar’da kutlandığından, I.Adar’ın 14’ünde Purim Katan-Küçük Purim kutlanır. I. Adar’ın 15’i de Şuşan Purim Katan kutlanır. (Başkent Şuşan’da savaş ve zafer bir gün daha geç, 14 Adar’da gerçekleşmişti, o yüzden Şuşan kutlaması hep Purim’den bir gün sonra yapılır.)

Purim Katan’da ne yapılır?

Purim Katan, tam otuz gün sonra gelecek büyük Purim’in, ufak bir versiyonudur. Purim için hazırlanmaya başlanacağının, bayram havasına girileceğinin müjdecisidir.

 Mişna’da şöyle belirtilir: “I. Adar’ın on dördü ile II. Adar’ın on dördü arasında, Megila’nın okunması ve fakirlere hediye verilmesi dışında hiçbir fark yoktur”(Megilla 6b).

Purim Katan ile ilgili riayet edilmesi zorunlu kanunlar olmamasına rağmen, bu gün, bir bayram gibi kabul edilir, oruç tutulmaz, vefat eden yakınlar için ‘esped’ söylenmez ve yakarış duaları-Tahanunim yapılmaz.

Yahudi kanunlarının yazılı olduğu Şulhan Aruh’ta, kişinin Purim Katan’da neşe ve kutlamaları artırması gerektiği fikrinden bahsedilir, ama bu bir mecburiyet değildir. Mecburiyet olmamasına rağmen, bugünde özel bir yemek yeme ve normalden daha neşeli olma geleneği vardır. “Mutlu bir yürek, sahibine sürekli ziyafettir” (Kral Salomon’un Özdeyişleri–15:15)

Daha derin bir bakış

Rav Tzadok Milublin’in yorumuna göre, I. Adar ‘düşünce’ boyutu, II. Adar ise ‘eylem’ boyutu ile bağlantılıdır. Purim’in bütün uygulamaları ‘eylem’ gerektirir (Yarım şekel vermek, oruç tutmak, Megilat Ester okumak, fakirlere hediye vermek, arkadaşlara öğün yollamak, Purim ziyafeti vermek...) ve  ‘eylem’ zamanı olan II. Adar’a bırakılır. Ama Purim mitzvalarının her biri, I. Adar’da kalbimizin içinde gerçekleşir. Yani, I. Adar’da kalbimizde,  II. Adar’da da fiili olarak gerçekleşir. Purim’in mitzvalarından biri, arkadaş/tanıdıklara öğün yollamaktır-Mişloah Manot. Mişloah Manot’un amacı, Yahudi halkının arasına birlik, beraberlik ve uyum getirmektir. Aman; Kral Ahaşveroş’a Yahudi Halkı’nı kötülerken, onların halklar arasında dağılmış ve bölünmüş olduklarını söylemişti. (Megilla Ester 3:8)

Eğer Purim Katan ile Purim arasında, Megilla’nın okunması, fakirlere hediye verilmesi dışında bir fark yoksa (Megilla 6b), o zaman Mişloah Manot’un da verilmesi gerekir. Böyle bir geleneğimiz yoksa bile, en azından ‘kalbimizde’ bunu yakınlarımıza dağıtıp, o birliği ve bütünlüğü içimizde hissedebiliriz…

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amaçlıdır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için Özel Günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

Adar Ayı’nın Burcu: BALIK

Ünlü Kabalist Rav P.S.Berg’e göre, Sefer Yetzirah-Yaratılış Kitabı’nda, Avraam peygamber, Adar ayının astrolojik sembolünü Pisces-Balık burcu olarak belirlemiştir. Adar, Aramca’da özel ve olağandışı anlamını taşır. Adar ayı neden bu kadar özeldir? Berg bunu şöyle yorumlar: “Adar ayında, bugün hayatımızı çevreleyen karmaşadan çıkıp, bu kaosun yerine,“kontrol unsuru” getirme fırsatımız vardır. Kabala’da kontrolün anlamı, karmaşanın tamamen

hayatlarımızdan çıkması, hayatlarımızı acı ve üzüntü yerine, sağlık ve mutlulukla dolduracak şekilde kaderimizi kontrol altına alabilmektir.

Adar, ay takviminin onikinci ve son ayıdır. Pisces-Balık da, bütün ondan önce gelen burçların özelliklerinin toplamını ortaya çıkarır. Bu yüzden, Pisces’in ayında, bütün senenin kontrolünü elimizde tutabiliriz.

Pisces, Aramca’da Dagim-Balıklar anlamını taşır. Dag kelimesinin harflerini: Gomel Dalim-Fakire yardım et-şeklinde açılır. Bu yüzden Balık burcundakiler alçakgönüllü, iyiliksever, kibar, başkalarını düşünen ve ellerindekini paylaşma potansiyeli olan kişilerdir.

Yahudi astrolojisini inceleyen ‘Above The Zodiac’ kitabına göre, burcun işareti olan balık, İsrail halkını ve Tora’yı sembolize eder. Nasıl ki balık sadece suda kendini evinde, rahat ve mutlu hissederse, bir Yahudi de ancak hayatını Tora’nın öğretileri doğrultusunda yaşadığı sürece kendini evinde, rahat, mutlu ve huzurlu hisseder. Burçtaki iki balık, Tora’nın yazılı ve sözlü bölümlerini simgeler. Burcun işaretindeki iki balığın yüzleri, birbirinden tamamen ters tarafa dönüktür. Bunun astrolojik açıklaması, bir balığın, sola doğru, ondan önceki burca, Aquarius-Kova burcuna dönük olması, yani kendini maddiyat konularında tamamen rektifiye etme isteğini ortaya koyar. Diğer balık ise, sağa doğru, ondan sonra gelen burca Aries-Koç burcuna dönüktür ve bu, kişinin kendi maddi ortamının üzerine çıkıp, spiritüel anlamda uyanma isteğini sembolize eder.

Yahudilikte ise iki balık, Mordehay ve Ester’i simgeler. Onlar, dürüstlükleri ve saflıklarıyla (su =saflık),Yahudi halkının arasına birlik ve bütünlük getirdiler ve “artık Yahudiler için aydınlık, sevinç, neşe ve şeref vardı” (Megilla Ester 8:16)