İngiltere Başbakanı David Cameron Avrupalı liderlerin, demokrasi karşıtı hareketlere karşı fazla hoşgörülü olduğunu söyledi. Cameron, “Avrupa’nın kendi içinde neler olduğuna uyanması gerekiyor” dedi
İngiltere Başbakanı David Cameron cumartesi günü yaptığı açıklamada, Avrupa’nın Müslüman topluluklarında ve aşırı sağ gruplarında yerleşmeye başlayan Batı karşıtı hoşgörüsüzlüğün ‘söndürülmesinin’ gerektiğini söyledi.
Münih Güvenlik Konferansı’nda söz alan Cameron, Avrupalı hükümetlerin temelde eşitliğe ve demokrasiye karşı çıkan görüşlere karşı aşırı hoşgörülü olduğunu belirtti. Cameron İngiltere’de yakalanıp hüküm giymiş çoğu teröristin başta barışçıl görünen fakat Batı değerlerine ve kültürüne karşı çıkan gruplara katıldığını ve daha sonra da şiddete yöneldiğini iddia etti. “Terörizmi sadece sınırların dışında yaptığımız eylemlerle yenemeyiz. Avrupa’nın kendi içlerinde neler olduğuna uyanması gerekiyor” dedi.
Cameron genel toplumdan ayrı yaşayan topluluklara karşı hoşgörü gösterdiklerini, farklı kültürlerin birbirinden ve genel kamuoyu kültüründen bambaşka hayatlar yaşamasına göz yumduklarını, bu hoşgörünün Batı karşıtı İslami köktendincileri ve aşırı sağcıları güçlendirdiğini söyledi.
Cameron aynı zamanda şu anda Mısır ve Tunus’ta olanların İslam ve demokrasinin beraber yürüyebileceğini gösterdiğini belirtti. İngiliz Başbakan Avrupa’daki Batı ve demokrasi karşıtı tehdide karşı politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini, devlet ve toplumun aşırı uçtaki ideolojilerin karşısında durması gerektiğini belirtti.
Cameron bu sözleriyle kendinden önceki İngiliz hükümetleri ve Avrupa hükümetlerini eleştirirken, daha önce bazı Avrupalı ülkeler de İngiltere’yi aşırı dinci ve şiddet yanlısı din adamlarını korumakla suçlamıştı. Hatta son iki yılda Avrupa ve ABD’de düzenlenen çoğu olayın arkasında İngiltere’de yaşayan köktendinci Müslüman din adamları olduğu anlaşıldı.
İngiltere’de yaşayan Müslüman toplum ise İngiltere Başbakanı’nı sözlerine tepki gösterdi. Ramazan İngiliz Müslüman Gençlik Grupları Derneği’nden Muhammed Şefik, Cameron’u Müslümanları hedef göstermek ve İslam ile Müslümanlar hakkındaki isterik paranoyaları güçlendirmekle suçladı. Şefik İngiliz Müslümanların terörizm ve şiddeti kınadıklarını, bu kötülüğü yok etmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
