Tarihi Hemdat İsrael Sinagogu’ndaTu Bişvat neşesi

Geleneksel olarak Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogu’nda kutlanan Tu Bişvat Bayramı bu yıl geniş katılımla gerçekleşti. Küçük çocukların gösterileri güne renk katarken, yapılan konuşmalarda ağaç yetiştirmenin insan yetiştirmek kadar önemli  ve zor olduğu, bunun da dinimizde Tu Bişvat Bayramı’yla hatırlatıldığı vurgulandı

Ester YANNİER Toplum
22 Ocak 2011 Cumartesi

Geleneksel olarak Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogu’nda kutlanan Tu Bişvat bu yıl da 16 Ocak Pazar günü Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın katılımıyla gerçekleşti.  Törende ayrıca Türk Musevi Cemaati Başkanı Sami Herman, Aşkenaz Cemaati Başkanı Bünyamin Poluman da hazır bulundular.

MAYİR SARANGA: “Çocuklar fidanlara benzer ilgi beklerler”

Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı Başkanı Mayir Saranga 112 yıllık tarihi sinagoga gelerek Tu Bişvat kutlamasına katılanlara teşekkür ederek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tu Bişvat ağaçların yılbaşısıdır! Tu Bişvat’la birlikte toprak uyanmaya başlar, ağaçlar ilk tomurcuklarını açarlar; kış uykusundan uyanarak yeniden canlılık kazanmaya başlar. Ağaçların korunması, yenilerinin ekilmesi, gelecek kuşaklara yemyeşil bir dünyanın miras bırakılması, gelecekte yaşamın devam edebilmesi için ne kadar önemli ise çocuklarımızın da küçücük yaştan başlayarak hassasiyetle büyütülmeleri, eğitilmeleri, geleceğe hazırlanmaları o kadar önemlidir. Fidanlar çocuklara, çocuklar fidanlara benzerler;  yetişmeleri için ilgi beklerler. Unutmamalıyız ki geleceği tasarlamak bugünden başlar. Doğa ve kültürel değerlerlerimizi yarına taşıyacak olan yeni kuşaklar, yaşadıkları çevrenin doğa ve kültürel değerlerinden etkilenerek yetişirler. Kendi kültürel zenginliğimizin, doğayla birlikte korunması ve yaşatılması ancak bu bilincin çok küçük yaşlardan başlayarak kazandırılması ile mümkün olabilir. Çocuklarımız doğayı koruma bilinci kazanmanın yanı sıra, gelenek ve göreneklerimizin de,  kültürel zenginliklerimizin de farkında olmalıdırlar” dedikten sonra yönetim kurulu olarak genç nesillere yönelik çalışmalardan söz etti ve vakıfta görev almak isteyenleri aralarına katılmaya davet etti. 

Caddebostan Talmud Tora ve Göztepe Kültür Derneği ile ortak çalışmalar yapılacağından da söz eden Başkan Saranga kendilerini destekleyeceklerini söyledi ve bu vesileyle önümüzdeki hafta GKD’de yapılacak Tu Bişvat sederine herkesi davet etti. Saranga,  kutlamanın hayata geçirilmesinde emeği geçenlere de teşekkür etti.

Başkan Saranga, vakfın bünyesinde olan ve 1953 yılında temeli atılan Caddebostan Sinagogu’na uzun süren bir araştırma döneminden sonra yönetim kurulu olarak ‘Tanrı’nın evi’ anlamına gelen ‘Bet-el Sinagogu’ adının konulmasına karar verdiklerini, Hahambaşı Rav Haleva’nın da katılacağı bir törenle bunu cemaate duyuracaklarını söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Caddebostan Talmud Tora Başkanı İzak Babat ise bir ağacın yetişmesini bir insanın yetişmesine benzeterek büyük bir özen ve ihtimam gerektirdiği, ağacın da insanlar gibi tek başına yetişmek istemediğini, hem bir orman olmak hem de diğer canlılarla birlikte olmak istediğini söyledi. İnsanların ağaçlardan öğrenecek birçok şeyi olduğunu ve bu nedenle onlara bir yılbaşı hediye edildiğini belirtti.

RAV ADONİ : “Şevat güzel başlangıçların ayıdır”

Haham Akaal Rav Yeuda Adoni eski dönem başkanları, Yomtov Garti, Mordo Kori, Mordo Kumruluş’u kutlamada görmekten heyecan duyduğunu dile getirerek başladığı konuşmasında 70. yıldan beri bu çatı altında Tu Bişvat kutlandığını söyledi. Rav Adoni 70 sene önce başlayan Tu Bişvat’ın kutlanması Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı’nda Mahazike Tora’nın başlangıcı olduğunu hatırlattı. Ancak 112 yıllık bir tarihe sahip bu çatı altında, Sinyor Kasavi gibi saygın kişilerin, öğretmenlik yaptıklarını da belirtti.

Eskiden evlerde kurulan Tu Bişvat sederinin önemine değinen Rav Adoni, bu geleneğin derneklerin bünyesinde kalabalık ve daha imkânlarla dolu bir şekilde yapıldığını söyledi; Tu-Bişvat sederinde özellikle incir, hurma, nar, zeytin gibi Eretz İsrael’de yetişen ve orayı yücelten meyvelerin olması gerektiğini anımsattı.

Rav Adoni, Tora’dan örnekler vererek sürdürdüğü konuşmasında 5. kitabımız olan Devarim’in verildiği Şevat ayının Yahudi halkı için güzel başlangıçların ayı olduğunu ifade etti.

SAMİ HERMAN: “Tu Bişvat doğayla birleşmektir”

Cemaat Başkanı Sami Herman, “Her zaman olduğu gibi Hemdat İsreal Sinagogu, bu Tu Bişvat bayramında da kalabalık ve coşku dolu. Yaşlısı, genci çocuğu hep bir arada… Bugünkü törenden aldığım mesajları paylaşmak istiyorum. Tu Bişvat doğayla birleşme bayramı. Başkan Saranga konuşmasında çocuklara yönelik doğayla ilgili faaliyetlerde bulunacaklarını, ayrıca cemaat kurumlarını gezdireceklerini açıkladı. Son derece sevindirici çünkü günlük veya teorik mesajlarla herhangi bir bilgiyi çocuklarımıza tam olarak yansıtabilmemiz mümkün değil. Bunun uygulamasının yapmak lazım, bunda da Hemdat İsrael Vakfı’nın çok güzel bir fikir oluşturduğunu ve bunu sağlayacağına inanıyorum.

Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı’nın her iki ayda bir çıkarmış olduğu bültende bir internet sitesi adresi, bundan sonra bültenin internet sitesinde yayınlanacağını gördüm. Bir süre sonra, herkes oradan takip edecektir. Bugün Tu Bişvat diyoruz, doğadan bahsediyoruz. Bu gün birçok e-postanın altında ‘çok gerekli değilse çıkış almayın’ ibaresi bulunur.  Hem maliyet, hem de doğayı korumak yönünden… Bülteni basmak yerine internetten yayınlamak doğayı korumak açısından da çok güzel bir fikir. Tu Bişvatla da örtüşüyor” dedi ve herkesin bayramını kutladı. 

 Murat Bildirici, insanların ağaçlardan birçok yönden ilham alabileceklerini belirterek “Vermek yerine almanın geçerli olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ağaçların ise bize ilişkilerimizde karşılıksız vermenin güzelliğini ve kutsiyetini hatırlatıyor. Ağaçların diğer bir özelliği de güçlü kökleri. Ağacın vericiliği köklerinin ne kadar derine gittiği ve ne kadar sağlam olduğu ile ilintili. Bizler de uzun tarih yolculuğumuz da köklerimize bağlı kalmaya borçluyuz”  dedi ve bunun genç nesillere aktarılması yönünde neler yapılması gerektiğinin altını çizdi.

HAHAMBAŞI RAV HALEVA: “Ağaca güç veren kökleridir”

Hahambaşı Rav İsak Haleva Caddebostan Sinagogu’nun bir isme kavuşmasının sevindirici olduğunu belirtti ve sinagog isimlerinin büyük tarihi mesajları içerdiğini söyledi. Sinagogların ayakta kalabilmesi için çaba verenlere en büyük destek sinagoga gitmek olduğunu söyledi.

Hahambaşı konuşmasını şöyle sürdürdü; “Pirke Avot’ta der ki,  dalları bol ancak kökleri zayıf olan ağacın istikbali yoktur. Ağaca güç veren kökleridir. Kök ne kadar derine iner ve ne kadar güçlüyse ağaçlar güçlü olur ve yaprakları yeşil olur.  Meyve ağaçları fazla gürültü yapmazlar, en fazla gürültü yapan ağaçlar meyve vermeyen ağaçlardır. Kendilerini göstermek isterler. Ağaçlar oksijen sağlarlar. Doğada,  tanrının bize verdiği daha güzel bir hediye yok. Oksijen vermesiyle güç ve enerji topluyoruz. Hassasiyetle değinmek istediğim nokta çocuklarımızdır.  İzzet Bana çocuklarla çok güzel çalışmalar yapıyor. Bu onlarda bir bilinç oluşturuyor. Çocuklarımıza kültürümüzü öğretmek için çalışmalıyız.”

Kutlamaya İzzet Bana Yönetimindeki Caddebostan Talmud Tora çocuklarından oluşan Estreyikas D’Estambol Korosu’nun seslendirdiği şarkılar neşe kattı.  Dört yaşındaki miniklerin meyve desenli elbiseleri günün anlamını anımsatan ilginç bir özellikti.

Tören sırasında Talmud Tora çocuklarının ve gençlerinin sunumları günün anlam ve önemini vurguladı.

 Hazan Menahem Eskin’in okuduğu Anoten duasından sonra Ehal önüne getirilen meyvelere berahaları okundu.

Tören her yıl olduğu gibi ağaç dikimi ve kokteyl ile sonlandı. Cemaatimizin dernek, kurum ve sinagog vakıfları başkanları ile dindaşların katıldığı tören sonunda konuklara Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı tarafından günün anlamına uygun yemişlerin bulunduğu paketler hediye edildi.