DENİZLİ denizi bitirdi, GÜNEŞ’le devam ederiz

SKY TURK Spor  Müdürü Şaban Petek, ‘Sporun Zirvesi’ ile ilgili gözlem ve yorumlarını Şalom okurları için kaleme aldı.

Spor
12 Ocak 2011 Çarşamba

Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin Antalya’da düzenlediği ‘48. Yıl Sporun Zirvesi Semineri’ne katılma şansını yakalayan biri olarak, dünyaya bakışımızın, ona kattığımız ve onun bize yüklediği anlamın, yaşamın her alanında -ki buna spor da dahil- ne kadar etkin olduğunu yakından gördüm.

Bana bu şansı verdiği için buradan Sayın Şenol Güneş ile Sayın Mustafa Denizli’ye teşekkür ediyorum.

Seminerin ilk gününde açılışı “Neredeydik, Neredeyiz, Nereye?” paneliyle yaptık ve ben kendi payıma alacağımı daha ilk günde aldım. Fatih Terim’in rahatsız olduğu için şöyle bir “Merhaba” deyip uğradığı panelde Güneş ve Denizli, tecrübelerinin ışığında kendi pencerelerinden futbolumuzdaki sorunlara teşhislerini koydular.

“Babam ve annem okuma yazma bilmiyordu. Benim üniversite okumam için çok çalıştılar. Beş kardeştik, 15 yaşında aileme bakan bir kişiydim. Ben hiç kaleci eldiveni giymedim. Yoktu da giyemedim. Zonguldak maden işçilerinin eldivenleriyle toprak sahada antrenman yapıyordum” diyen Şenol Güneş, o kadar yerinde tahliller yaptı ki, bir teknik direktörden ziyade ‘Bilge Adam’ konumundaydı.

İtiraf etmeliyim ki, daha önce kendisine yöneltilen “Karizması yok” eleştirilerine o dönem katılan birisi olarak ne büyük hata yaptığımı, Antalya’daki konuşmayla bir kez daha anladım. Şampiyonluğa giden Trabzonspor’da sezon sonundaki geleceğinin belli olmadığını, bu plansızlığın ülke futbolunun en büyük düşmanı olduğunu belirten Güneş öylesine haklıydı ki; Güney Kore deneyiminin kendisine kattığı artı değeri bize aktarırken “Bu tecrübeden sadece Trabzonspor değil, ülke futbolu tüm boyutuyla yararlanmalı” diye düşündüğümü söylemeliyim.

Şenol Güneş söylemiyle ‘Gönül Adamı’ portresi çizerken, futbolumuzun bir diğer değeri Mustafa Denizli’nin özellikle altyapı konusundaki tırnak içinde acımasızlığı bende şok etkisi yarattı.

Ne demişti Albert Camus, “Ahlak adına ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Ama top, hep beklemediğim yerden geldi.”

Mustafa Denizli de topu kendisinden hiç beklemediğimiz yere vurdu... Özetle şöyle diyordu Denizli: “Futbolcu kardelene benzer, iyi oyuncu, altyapı eğitimi almasa da çıkar. Hem altyapı işi zahmetlidir. Ben altyapı ile uğraşmak istemem. Uğraşsam da, profesyonel takımda 1 lira alıyorsam, orada 2 lira isterim. Çünkü altyapı ile uğraştığınızda popülaritenin size getirdiği nimetlerden de yararlanmanız mümkün olmaz. Neden bu fedakârlığı yapayım?”

İnsan, ülke futbolunun kaderini değiştiren Mustafa Denizli’den, babasıyla birlikte Ege otlarını toplayarak yaşamını kazandığını anlatan ve kalplerimizde bambaşka bir yer edinen böyle bir isimden, aşırı rasyonal yorumu dinleyince, çarpılıyor doğrusu...

“İngiltere’yi yenmeye gidiyoruz” sürrealizminden geldiği bugünkü realizme Şenol Güneş’in nüktedanlığı en güzel yanıt oldu doğrusu...

“Galiba denizin bittiği yerdeyiz” diyen Mustafa Denizli’den sözü alırken Şenol Güneş, “Denizli denizi bitirdi, o zaman Güneş’le devam ederiz” deyivermişti.

Tam da öyle Şenol Hocam, tam da öyle...

ŞABAN PETEK kimdir?

1968 yılında Samsun’da dünyaya gelen Şaban Petek, Marmara Üniversitesi Basın-Yayın Yüksek Okulu’nu bitirdi. Ardından aynı üniversitenin sosyal bilimler enstitüsünde gazetecilik ve halkla ilişkiler yüksek lisansı yapan Petek, 1992 yılında başladığı yazılı basın serüvenin ardından 2002 yılında görsel medyaya geçti. Şaban Petek, halen SKTURK televizyonunda spor müdürlüğü görevini yürütüyor.