Ağrı Tugayı’ndan Akdeniz’deki drama... Hepsi insanlık suçu...

Perspektif - Basından
16 Haziran 2010 Çarşamba

(…) Hükümet, İsrail ile ilişkilerin stratejik boyutunu oluşturan askerî ve savunma sanayii işbirliği alanlarında yaptırıma gitme konusunda oldukça ürkek bir tutum izliyor. Bir yandan da AK Parti içinde bu konuda farklı sesler yükseliyor. AK Parti ileri geleni Ömer Çelik, Türkiye’nin misilleme olarak İsrail ile tüm askerî ve savunma sanayii işbirliğini keseceğini söylerken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, temkinli bir dil kullanıyor.

Hükümetin, İsrail ile askerî ilişkileri dondurma ya da kesme konusundaki kararsızlığının arkasında TSK’nın telkinleri olduğu konusunda elimde güçlü bulgular var.

Ancak geldiğimiz noktada, Türkiye’nin askerî teknolojiler anlamında genelinde dışa özelinde de İsrail’e aşırı bağımlılığının irdelenmesi gerekiyor.

Türkiye, bugün bilinen rakamlara göre, eğitim bütçesinden sonraki en yüksek payı askerî harcamalara ayırıyor. Askerî bütçe üzerinde parlamento denetimi olmadığı için askerî harcamalara ilişkin kesin rakamları bilmek mümkün değil.

Askerî harcamaların yüksekliğine karşın kritik teknolojilerde önemli oranda dışa bağımlı oluşumuz çok ciddi bir çelişki oluşturuyor ve üzerinde durulması gereken kritik bir konu olarak karşımızda duruyor.

Türkiye’nin İsrail ile askerî teknolojilerde işbirliği, zamanında Kongre’nin Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosunu kırmak için ABD yönetiminin teşvikiyle başladı. Sonra boynuz kulağı geçti ve İsrail, Türk silah pazarında ABD’nin önemli bir rakibi olarak ortaya çıktı. Hatırlatmakta yarar var, İsrail, bugün dünyada en fazla silah satan ilk beş arasında dördüncü sırada. İsrail, bu yıl sonuna kadar silah satışlarından sekiz milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyor.*

Türkiye’nin İsrail’e ihale ettiği ve kamuoyu ile detaylarıyla paylaşılan projelerin dışında daha pek çok proje olduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’nın (TSKGV) hissedarı  olduğu 18 askerî şirketten bazıları, kamuoyuna, kimi sistemleri kendileri geliştirmiş gibi gösterip aslında taşeron İsrail firmaları ile işbirliği yapıyorlar. Yeter ki kamuoyunu kandırmayın; bir yabancı firma ile işbirliğinin sakıncası yok. Sakıncalı olan, kamuoyunun kandırılması ve askerî harcamaların hiç mi hiç denetlenememesidir.

 

Taraf Gazetesi / Lale KEMAL

9 Haziran 2010