THE GUARDİAN: İsrail’in başka şansı yoktu

Dünya
16 Haziran 2010 Çarşamba

İngiliz The Guardian gazetesi yazarı Seth Freedman, yardım gemisindeki aktivistlerin İsrail güvenlik güçleri gelmeden durumu düzeltme şansları olduğunu, bunun yerine şiddeti tercih ettiklerini yazdı. Freedman yazısında aşağıdaki ifadelere yer verdi:

“Pazartesi sabahı başlayan trajik olaylar dizisi tüm dünyaya şok dalgaları yaymaya devam ederken, video görüntüleri olayı yüzümüze vuruyor. İsrail askerlerine yönelik sürekli saldırı, İsrail güvenlik güçlerine yaptıkları için beyaz kart gösterir nitelikte.

Gemide bir Nobel Barış Ödülü sahibinin bulunması veya yükün insani yardım olması veya Gazzelilerin çektikleri sıkıntılar, yaşadıkları zorluklar bu çerçeve dahilinde konu ile ilgisini yitiriyor. İsrail aktivistlere sayısız uyarıda bulundu, gemide bulunan malzemelerin kontrol edilmesine müsaade ettikten sonra ilerleyebileceklerini belirtti. İsrail tekrar tekrar yardımın ulaştırılmasına müsaade edeceğini duyurdu. Aynı zamanda İsrail’in bölgeye gelen potansiyel silah kaçakçılığı ihtimallerini göz önünde bulundurması ve gelen malzemeyi kontrol etmek istemesinden daha doğal bir şey yoktur.

Aktivistlerin verdiği demeçlerden ne yaptıklarının tamamen farkında olduklarını anlıyoruz. Türkiye’den gelen ilk diplomatik tepkiler, ‘müdahale olmasını bekliyorduk, kan dökülmesini beklemiyorduk’ yönünde. Türk yetkililer İsrail’in müdahalesini kabul edilemez olarak nitelendirirken, şiddet yanlısı aktivistlerine hiçbir suçlamada bulunmamaları dikkat çekici.

Daha geniş perspektiften bakılınca, İsrail hükümetinin ve ordusunun talihsiz olaylar dizisinde hatası büyüktür fakat bu olay özelinde durum farklı değerlendirmeli. Bazı kesimlerin işine geldiği için, İsrail’e bir fiske daha vurma aracı olarak kullanılmamalıdır. Yardım gemisi, her iki tarafın da şiddet gösterdiği bir olay olmuştur.

Türkiye’deki sivil halkın ilk tepkileri, konsolosluk saldırıları, yerel polis ile çatışma tırmanan şiddet davranışının farklı örnekleri. Şiddet, İsrail – Filistin savaşında her iki tarafın radikallerinin kullandığı bir yöntem. Yerleşimciler ve askerler bir tarafta, militanlar ve terör örgütleri diğer tarafta. Şiddetin bir tek İsrail tarafından uygulandığını söylemek resmi duyarsızca boyamak olacaktır.

İsrail’in hataları günışığına çıkartıldığında, kınanmayı hak ediyor ise Filistinlilerin hataları da dile getirildiğinde kınanmalı; her durumda masumiyeti ispatlanana kadar İsrail suçludur yaklaşımı olmamalıdır. Yardım gemisi konusunda ise İsrail yapabileceği tüm uyarıları yaptı.  Gemiye çıkış anında bile askerler ateş etmeyip, taşınan yükün kontrol edilmesi görevini yerine getirmeye çalıştılar. Fakat saldırı ile karşılaşınca yanıt vermekten başka çareleri kalmadı. İsrail karşıtı söylemlerin hiçbiri, aktivistlerin bu korkunç olaydaki payını bertaraf etmeye yardımcı olmayacaktır.”