Yargıç Goldstone’un karanlık geçmişi

Yedioth Ahronot Gazetesi’nin araştırmasına göre insan hakları için elçilik eden ve Gazze operasyonundan sonra İsrail’e karşı kınayıcı bir rapor hazırlayan Yargıç, apartheid rejimi altındaki Güney Afrika’da en az 28 siyahî hükümlüyü idama gönderdi

Dünya
12 Mayıs 2010 Çarşamba

Yargıç Richard Goldstone, Dökme Kurşun Operasyonu’ndan sonra hazırladığı raporda İsrail Silahlı Kuvvetleri (IDF)’nin insan haklarını ihlal ettiğini ve savaş suçu işlediğini öne sürmüştü. Yargıç Richard Goldstone sadece ufak bir şey unutmuştu; başkalarını eleştirmeden evvel aynaya bakıp kendi ruhsal gezintisini yapmayı…

İsrail’in önde gelen gazetelerinden Yedioth Ahronoth’un özel bir araştırması Richard Goldstone’un yargıçlık hayatı ile ilgili karanlık bir yanı ortaya çıkardı. Apartheid döneminde Güney Afrika’da yargıçlık yaparken Goldstone 20. yüzyılın en zalim rejimlerinden birinin ırkçı politikalarında aktif rol almıştı.

Goldstone, yargıçlık yaptığı 1980’li ve 90’lı yıllar arasında düzinelerce siyahî Güney Afrika vatandaşını acımasızca ölüme gönderdi.

Aralarında karara itiraz eden, cinayetten hüküm giymiş en az 28 sanığı idama gönderen Goldstone, idam cezası politikasına olan desteğini bir defasında yazılı kararında da belirtmişti. Kararında ‘halk, suçların cezasının, korku verici de olsa doğru bir şekilde verildiğini görmek istiyor’ notunu düşmüştü. Başka bir kararında ise kendisini kovan beyaz lokanta sahibini öldüren siyahî sanığı idama yollarken, ‘ölüm cezası böyle suçları caydırabilecek tek ceza’ ifadesini belirtmişti.

“Yalnızca bir ülkenin yasalarını desteklemek”

Güney Afrika’da apartheid kanunu altında beyazların statüsü sıra dışıydı. Yaptıkları suçlarda, şiddet suçları hariç ağır bir ceza ile karşılaşmazlarken, siyahî çoğunluk benzer suçları işlediğinde sürekli ölüm cezasına çarptırılıyordu.

 1995’te Nelson Mandela’nın yükselişine kadar süren süreç, Güney Afrika anayasası ıslah edilip ölüm cezası kaldırılması ile sona erdi. Ölüm cezasına çarptırılmış ve infazı bekleyen yüzlerce insanın hayatı kurtuldu – Goldstone’un infaz cezasına çarptırdıkları dahil. Goldstone hafif suçlarda bile apartheid rejimin ırkçı politikalarından yana oldu. Verdiği kararlar arasında dört siyahî vatandaşın kırbaçlanmasına onay verirken bir yandan da siyahî bir Güney Afrika vatandaşı ile cinsel ilişkiye girdiğinden şüphelenilen – o zamanlar Güney Afrika’da ciddi suç olarak kabul görüyordu – bir kadının evine baskın yapan dört polis memurunu beraat ettirmişti.

Kendisine gösterilen çalışma bölümlerinde, Goldstone her zaman ölüm cezasına karşı olduğunu fakat ölüm cezasının olduğu bir hukuk sisteminde yer almasından dolayı ellerinin bağlı olduğunu ifade etti. Ayrıca apartheid rejimin altındaki ülkenin kanunlarını tam uygulayarak onurlandırmak zorunda olduğunu, ölüm cezasına çarptırılan sanıkları kurtaracak hafifletici kanıtlar bulamadığını belirtti.

Goldstone, hiçbir zaman siyahî ve beyaz sanıklar arasında ayrım yapmadığını, adil davranmak için kanuna etik olarak karşı olsa da elinden geldiğini yaptığını belirtti.  Aynı anda hem eşitçe davranmak hem de kanunları uygulamak zorunda olduğunu ve bu ikisinin genelde çakıştığını vurguladı.

Dershowitz: Mengele de aynısını söylemişti

Açıklamaları takiben Amerikalı ünlü avukat Alan Dershowitz, Goldstone’un savunmasını Nazi savaş suçlularının savunması ile kıyasladı. “Goldstone apartheid yargıcı olarak çalıştı. Adaletsiz bir şekilde yargılanmış düzinelerce siyahî insanı idama gönderdi. Biliyorsunuz, birçok kişi kanunları uyguladığımızı söyler. Alman SS subayları, Doktor Josef Mengele  ve Nazi Almanya’sındaki herkes de böyle demişti; ‘Sadece kanunları uyguladık,” dedi. 

Knesset’teki tüm solcu ve sağcı milletvekilleri de Goldstone’un geçmişine karşı tepkide birleşti. Kadima milletvekili Yoel Hasson ise araştırma ile Goldstone’un sadece gerçekçiliğe karşı değil kendisine karşı da ikiyüzlü olduğunun ortaya çıktığını belirtti. “Açıkça ırkçı bir faaliyette yer almasına rağmen böyle bir rapor yazarken bir sıkıntı hissetmedi, Dışişleri Bakanlığı’nın böyle bir kişinin geçmişini araştırmamış olması şaşırtıcı ve aynı zamanda hayal kırıklığı. Eğer bu araştırma yapılmış olsaydı rapora karşı olan etkinliklerimizde büyük bir yardımı olurdu” sözleriyle açıklamasını bitirdi.