Selmi Andak aramızdan ayrıldı

Çok sayıda klasik ve Türk pop Müziği eserinin bestecisi, tiyatro -müzik yazarı, Devlet sanatçısı ve Basın Şeref kartı sahibi Selmi Andak uzun süredir tedavi gördüğü Or- Ahayim Hastanesi’nde yaşama veda etti

Toplum
21 Temmuz 2010 Çarşamba

Müzik eleştirmeni ve besteci Selmi Andak (89) parkinson hastalığı nedeniyle uzun süredir tedavi gördüğü Balat Musevi Hastanesi’nde vefat etti.

‘Devlet Sanatçısı’ unvanını da taşıyan Andak, zatürre tanısıyla bir haftadır yoğun bakım servisinde tedavi görüyordu. Andak, müzik alanındaki çalışmalarının yanı sıra, Cumhuriyet gazetesinin 58 yıllık müzik yazarıydı.

800 bestesi bulunan Andak’ın bestelerini Ajda Pekkan, Nilüfer, Semiha Yankı, Nükhet Duru gibi ünlü sanatçılar seslendirmişti.  Selmi Andak’ın çalışmaları arasında ‘’Uyuyan Güzel’’ müzikali, Müşfik Kenter’in oynadığı ünlü tek kişilik oyun ‘’Bir Garip Orhan Veli’’nin, Haldun Taner’in ‘’Bu Şehr-i İstanbul ki’’ oyununun, Mehmet Ali Birand’ın ‘’Galatasaray Belgeseli’’nin, Kültür Bakanlığının hazırlattığı ‘’İpek Yolu’’ belgeselinin müzikleri de bulunuyor.

Yaşamının son dönemini geçirdiği Or- Ahayim Hastanesi’nde başhekiminden, gönüllü Pembe Meleklere kadar herkesin sevgisini toplayan Andak, büyük ilgi görmüştü.

Hastanede bulunduğu dönemde bir bağışseverin hediye ettiği piyanonun akort seslerini duyan Andak, geçmiş yılların alışkanlığıyla hemen piyanonun başına geçmişti.

Selmi  Andak’ın 17 Temmuz günü Teşvikiye Camisi’ndeki  cenaze törenine çok sayıda ünlü isim katıldı.  Andak’ın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki devlet sanatçıları için ayrılan özel bölüme defnedildi.

Selmi Ağabeyi Uğurlarken...

(…) Sevgili Selmi Andak’ı bugün sonsuzluğa uğurlayacağız. Selmi Andak, cumhuriyet çalışanlarının en kıdemlisiydi

Bir süre ara verdiği yazılarına yeniden başlamaktan duyduğu hazzı uzun bir süre dile getirmekten de ayrıca mutluluk duymuştu.

Uzunca süredir tedavi-bakım karışımı bir uygulama yürüten Balat Musevi Hastanesi’ne buradan teşekkür etmenin yeterli olmadığını biliyorum ama elimden başka bir şey gelmiyor.

Ölüm haberini alınca Cağaloğlu’ndaki Pembe Konak’a dönüverdim.

1960’lı yıllar, kültür-sanat-magazin bölümünün başında uzun ömürler dilediğim Cem Atabeyoğlu ağabeyimiz var. Selmi Andak her sabah gelir, dolabından daktilosunu çıkarır gazete kağıdından kesilmiş kağıdı takar sağ üst köşesini o gün yazacağı yazısının alanını yazar, ceketini iskemlesinin arkasına asar ve işe başlardı.

Selmi Andak genelde müzisyen olarak anımsanıyor. Ama o tek başına bir sanat ordusu gibiydi. Köşesini günler bölmüştü. Sadece pop ve klasik müzik konserlerini değil, resim sergileri, tiyatrolar gibi sanat etkiliklerini de duyurup irdelerdi.

Cumhuriyet’te sanat deyince akla gelen iki ünlü daha var. Üstat Elif Naci ve ressam Agop Arad. Selmi Andak’la bir üçlü oluştururlardı. Sanat anlayışları farklı olduğu için çoğu zaman çekişirlerdi. Biz gençler de hm zevk alır, hem de bir şeyler öğrenirdik.

Selmi Ağabey, sabah yukarıda anlattığım işe başlama töreninin ardından zaman zaman kaybolurdu. Anlardık ki ya bir reklam filminin müziği ya da bir besteyi bitirmek için stüdyoya kadar uzanmış.

Birkaç işi bir arada başarıyla yürütmek ama alçak gönüllülükten milim sapmamak Selmi Ağabey’in en önemli özelliğiydi.

Basın ve sanat dünyasının başı sağ olsun.

 

Orhan Erinç / Cumhuriyet Gazetesi 

17 Temmuz 2010