İşsizlik kapımı çalacak mı?

Diploma sahibi olmak hemen iş bulabilmek anlamına gelmiyor. İşverenler için yalnız akademik donanım yeterli değil. Ne mi arıyorlar? Alanında uzmanlık, kişisel gelişim için gerekli hobiler ve farklılık. İşte aradıkları bunlar...

Gençlik - Eğitim
30 Aralık 2009 Çarşamba

İşsizlik oranının her geçen gün arttığı bir ortamda gençlerin zihnini en çok meşgul eden soru bu. Hemen hemen hepsi gelecekle ilgili hedeflerini belirlerken işsizliğin en az olduğu mesleklere yönelmeye çalışıyor. Son yıllarda ancak diploma sahibinin yapabileceği meslekler yani tıp, mühendislik, öğretmenlik, hukuk meslekleri gözde. Bunun yanında sanat ve spora ilgi duyan gençler ise yetenekleri doğrultusunda mesleklere yönelmekte. Aileler de artık eskisi gibi geleneksel düşünce yapısına sahip değil. Çocukları müziğe eğilimliyse müzisyen, spora eğilimliyse sporcu olmalarına karşı değil.

Artık devir “alanında en iyisini yapabilenlerin devri”.

Diploma sahibi olmak hemen iş bulabilmek anlamına gelmiyor. Bugün medyadan da takip ediyoruz. Diplomalı işsizler ordusu yetişiyor. Binlerce üniversite mezunu boş geziyor. İşverenler için yalnız akademik donanım yeterli değil. Her gün önlerine gelen yüzlerce CV arasından sadece birkaçını seçiyor ve onlarla görüşüyorlar. Ne mi arıyorlar? Alanında uzmanlık, kişisel gelişim için gerekli hobiler ve farklılık. İşte aradıkları bu.

Uzmanlık önemli. İşletmeciyim iyi pazarlamacı olurum demek yetmiyor. Neyi pazarlayacaksanız onun eğitimini almış olmanız önemli.  İlaç firmaları artık eczacıları pazarlamada tercih ediyor. Bilgisayar firmaları yönetici aradığında bilgisayar üzerine okumuş kişiyi tercih ediyor. Hukukta da hangi konuda uzmanlaşacağınız önemli, tıpkı doktorluktaki gibi.

Peki ya farklılık yaratmanın bir formülü var mı? Nasıl farklı olunur?

Bunun maalesef bir formülü yok. Fakat stratejik bir planlamayla hesaplar doğru yapılabilirse yolu var. Nedir bu plan?

Önce kişinin kendini iyi tanıması. Küçük yaştan itibaren gerek ailenin gerekse okul öğretmenlerinin gözlemleri ve yönlendirmesiyle kişi ilgi alanlarını tanıyabilir ve geliştirmeye başlayabilir. Yaş ilerleyip bir meslek seçmeye sıra geldiğinde ise genç tercihini bu yönde yapmalıdır. İlgi duyulan alanda ilerlemek isteyen kişi meraklıdır, araştırır ve sürekli kendini geliştirmeye açıktır. Her gelişim farklılaşmayı da beraberinde getirecektir. Tabii hobiler de mesleğini yürüten kişilere değişik bakış açıları kazandırır. Stratejik bilgisayar oyunlarına meraklı bir antrenör iyi bir planlamayla takımını başarıya ulaştırabilir, sanat eğilimli bir psikolog hastalarına değişik bir tedavi şekli uygulayıp farklılık yaratabilir. İletişimi kuvvetli, psikolojiye meraklı bir yönetici kurumunda değişik bir yönetim anlayışı yaratabilir.

Bu tür farklılıklar kişiyi iş ararken öncelikli bir duruma getirirken iş hayatında da kolay vazgeçilemez pozisyona getirir.

Bugün artık birden çok üniversite mezunu ve masterlı olmak, yurtdışında okumak, lisan bilmek, bilgisayar kullanmak işveren için yeterli nitelikler olmaktan çıktı. Eğitimciler ve aileler gençleri doğru yönlendirebilmek için dünyadaki gelişimleri, yeni iş alanlarını iyi takip etmeli, toplumun ihtiyaçlarını iyi irdelemelidir. Gençler ise istedikleri, severek yapacakları bir meslekte başarılı olabileceklerini bilmelidir. Başarı mutluluğu da beraberinde getirecektir.

Sevgili gençler unutmayın,  CV’niz sizin yalnız ilk iş yerinizi belirleyecektir. Sonrası size aittir. Kalıcı olmanız ya da ikinci işinizi belirleyecek etken artık sizin öz gelişimizdir.

Röne KASPİ