Sır Dolu İstanbul - Bir İstanbul Üçlemesi

Kitabın yazarı Gisèle’i önemli yapan, kitabın adını da etkileyen en önemli unsur, kendisinin bir İstanbul aşığı olması ve kendini bir Türk gibi hissetmesi. Gisele, bu duygularını, edebiyatçı kimliğiyle perçinleyip ortaya çok güzel bir eser çıkardı.

‘Sır Dolu İstanbul’, her şeyden önce İstanbul’u daha önce denenmemiş bir tarzda anlatıyor. Kitap, basitlikler karmaşası yaratarak, okuyucuyu meraklandırıyor. Fakat bunu yaparken, kitabın akıcılığından ve dilinin sadeliğinden de asla ödün vermiyor. Bir apartmanda oturan insanların, hayatlarının kesiştiği noktaları işliyor. 2008 yılından bir anda 1648’e oradan 1832’lere ve tekrar 2008’e geliyor. Birçok farklı konuyu işlemesine karşın, bu farklı konuları yazar çok güzel harmanlamış.. Kendimizi bir anda  ‘Doğuya Bir Yolcunun Notları’ndan, Sabetay Sevi’ye, Bir Fransız olmasına rağmen Osmanlı paşası olan Mişel Paşa’ya oradan da ruh çağırma seanslarında bulabiliyoruz.

Eserde beni etkileyen şeylerden bir tanesi, 100’den fazla kaynak kullanılarak ve okuyucuya verilebilecek en doğru tarihsel bilgi verilmeye çalışılması oldu. Her ne kadar bu bir roman olsa da, içindeki tarihsel bilgiler, zengin kaynakça ile desteklendiği için okuyucu, okuduğu kitabın sadece bir kurgudan ibaret olmadığını hissediyor.

 Bir diğer önemli nokta ise, İstanbul’da yaşamamıza rağmen, hiç bilmediğimiz, hiç gitmediğimiz, beklide varoş diye tabir ettiğimiz semtlerdeki tarihi kalıntılar üzerinden yapılan betimlemeler. Sanırım Gisèle’de kitabını okurken, gözümüzü kapatıp kendimizi ordaymış gibi hissetmemizi istedi ve bunu da büyük ustalıkla becerdi.

Osmanlı Devletini, Osmanlı İmparatorluğu yapan o çok uluslu, çok kültürlü yapının günümüze ulaşan kırıntılarını, Sır Dolu İstanbul’da görebilmek mümkün. Kitabın bir roman olduğunu göz önüne alarak, bu çok uluslu yapının çocuklarının hikâyesinde aşk olmaması kaçınılmaz. Bu köklerini arayan, küçük şeyler ile mutlu olan insanların hayatlarındaki acı, hüzün, sevinç, mutluluk, eserin içerisinde herkesin kendinden bir şey bulmasını sağlıyor.

Sır Dolu İstanbul, Gisèle’in yazdığı İstanbul üçlemesinin son kitabı olup, bana kalırsa da en başarılısı. Önceki eserlerinin son sesi olan İstanbul Üçlemesi, diğer eserlerinden bağımsız olarak da gayet keyifle okunabilecek bir eser. Gita Yayınları’nın bastığı romanı, İstanbul’da yaşayan, seven ve bu topraklardaki, farklı kültürleri merak eden herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.

Fransız asıllı yazar Gisèle, Cannes’da doğdu, Nice Üniversitesi Edebiyat Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. 1983 yılından beri İstanbul’da yaşıyor ve Fransız Edebiyatı öğretmenliği yapıyor. Şiir dalında Fransız Cumhuriyeti “Cumhurbaşkanı Büyük Ödülü”nü almış olan yazarın şiirleri birçok dergide yayımlandı.

Şiirlerinin yanında yazmış olduğu üç roman, Fransızca ve Türkçe olarak piyasaya çıktı: İstanbul Üçlemesi I ve II (İstanbul’dan Pencereler / Gita Yayınları, Yeni baskı 2006; İstanbul’da Bir El Yazması / Gita Yayınları, 2006) ve tarihî romanı Mahperi Hatun (Gita Yayınları 2004).