Geçmişin kalbine doğru bir serüven: Zichron Yaakov

Bir gün, geçmişin derinliklerine inerken, günümüzün kargaşasından uzak, bir ağacın altında biraz şaşkın, biraz umutlu ve oldukça heyecanlı bir zaman dilimini yakalayabileceğimi söyleselerdi, Zichron Yaakov’da geçireceğim birkaç saati asla hayal edemezdim.

Kavram
12 Ağustos 2009 Çarşamba

Zichron Yaakov, Hayfa’ya 35 km uzaklıkta Baron Edmond James de Rothchild tarafından babasının adını ölümsüzleştirmek adına kurulmuş bir yerleşim bölgesi. Bir yandan Carmel Dağları’nın eteklerini, öte yandan Akdeniz’in eşsiz mavisini aynı anda görür.

 Zichron Yaakov, 1882 yılının Aralık ayında yüz kadar Romanyalı Yahudi’nin bölgeye gelmesi ile kuruldu. O günlerde çekilen zorlukların başında sıtmadan söz edilebilir. 1883 yılında Baron Edmond James de Rothschild buraya gelerek ekonomiye katkıda bulunmak amacı ile, tarımın daha iyi şartlarda yapılabilmesi için projeler hazırlattı. Böyle Zichron Yaakov, Rishon Letsion ve Rosh Pina ile eş zamanlı olarak tarımın İsrail’daki ilk öncü kentleri oldular. Bu konuda başarıya ulaşmak için Baron de Rothschild evlerin arka bahçelerinin tarıma tahsis edilmesini ve çiftçilerin evlerinin bu plana göre yapılmasını önerdi. Zichron Yaakov’da evler   Fransız mimarisinden esinlenerek planlandı. Boyalı ahşap pencereler ve alaturka kiremitler bu kentin özellikleri arasındadır. Her çiftçinin bir maaşa bağlanması Baron Elijah Shaid ile Baron de Rothschild’in ortak kararları ile uygulanan bir politikaydı.

1882’ye gelindiğinde Rothschild İsrail’in ilk şarap fabrikasını bu kentte kurdurdu. Şarap fabrikasının yanısıra şişeleme fabrikasının da kurulması Zichron Yaakov’un  gelişmesinde çok etkili oldu. 1892 yılında üzüm bağları bir parazit akımına (phylloera) uğradı. Ancak Amerika’dan gelen tarım ilaçları bu parazitlerin kökünü kuruttu. Günümüze kadar süre gelen  Zichron Yaakov’un bağları kentin ününe ün kattı. Bugün Zichron Yaakov yüzyıl önce dağın eteği oyularak kurulmuş bir şaraphanedir adeta.

Baron’un bu kente yaptığı bir diğer katkı ise su kulesidir. Su kulesine yerleştirilen  kuvvetli buhar motoru sayesinde, kuleden dağın eteklerinde bulunan yerleşim alanlarına kadar su pompalanırdı.

1. Aliya Müzesi

Zichron Yaakov’da bulunan 1. Aliya Müzesi’ni görmeden kentten ayrılmak büyük bir kayıp olur. 1. Aliya sırasında İsrail’e gelen öncülerin hikâyesinin, günümüz teknolojisi ve yapıtları ile multivizyon bir gösteri eşliğinde gözler önüne seren müze, aynı zamanda tarihin gerçeklerine de ışık tutmakta. Müze 19.yüzyılda İsrail’e göç edenlerin  öyküsü ile başlıyor. Çiftçi Zaharya, kunduracı İzel, Şabat’ın gelişini müjdeleyen Moiz, su kovaları taşıyan kadınlar ve daha bir çok kahraman, Ora Rozenzweig’in heykellerinde can buluyorlar. Geçmişe ait bir ses ve görüntü bu tarih tünelini daha da ilginç kılmakta. Özellikle 1. Aliya sırasında Diaspora’yı terk ederek bu topraklara gelen idealist babanın verdiği savaş herkesi etkilemekte. Aile içi çatışmalar, zamanın tehlikeleri, babanın oğlu ile verdiği mücadele gösterinin önde gelen unsurları. Optimist bakış açısı ile aileyi bir arada tutmaya çalışan annenin görüntüleri de etkileyici. Sadakatin ve gerçekçi bakış açısının kazındığı tarih sayfaları bu müzenin basamaklarında adeta uçuşuyor. 1. Aliya’nın resmedildiği bu bina 21. yüzyılın minimalist yaklaşımı ile ziyaretçinin sadece hikâyeyi hissetmesine olanak tanıyor. 1. Dünya Savaşı sırasında bina, askeri hastane olarak kullanıldı. Son yıllarda okul olarak da hizmet veren 1. Aliya Müzesi, günümüzde mimarların özenli restorasyon çalışmaları sonucu gerçek görevini yürütebilmekte. 1. Aliya Müzesi, Sara ve Moşe Aaronsohn anısına inşa edildi. Bu müze otantik öğeler kullanarak yapılmış ilk müze sıfatını da taşıyor.

Bu kentin en önemli yapıtlarından biri de Aaronsohn ailesinin evidir. Bu ailenin değişik versiyonlardaki hayat hikâyeleri zaman zaman romanlar konu oldu. Günümüzde içinde Sara Aaronsohn’un yatak odasının bulunduğu, orijinal mobilyaları ile, bir kütüphane de içeren bu yapı Zichron Yaakov’un ziyartçi akıma uğrayan mekanlarından biridir.

Bugün Zichron Yaakov burada yaşayanların sanatçıların yanısıra sanatçıların da çok ikamet ettiği bir yer haline geldi. Günümüzde Zichron Yaakov, şehrin tarihi yapısına zarar verilmeksizin, yepyeni bir soluk almakta.Tarihi taş yapıların içinde sanatçılar ürettiklerini, galeri haline getirdikleri evlerine sergilemekte ve satışa sunmaktalar.Bu gençleşme hareketi ile şehir dinamik bir yapıya sahip oluyor. Modern sanatın her türü, el yapımı mektup kağıtları, kuklalar, ev dekorasyon objeleri ve daha fazlası şehrin ana caddesinde görücüye çıkmış durumda. Her yıl düzenlenen festival ise Zichron Yaakov’un tanıtımının en güzel örneği.

Tarih sokaklarda yazılı,

Kahramanlar her zaman yaşar,

 İşte Zichron Yaakov kentinin çağrıştırdıkları...

Lange Ailesi

Zichron Yaakov’da halkın anlattığı ilginç bir hikâyeden söz edilir. Nita Lange, 1912’de İngiltere’den bu topraklara geldiğinde, buraya aşık oldu. Bağlar, bahçeler, manzara “adam gibi yaşamak” tabirinin dünya üstündeki tanımı idi onun için. İki yılda bir malikane inşa ettirdi. Eşi Michael Lange zengin bir Yahudi idi. 1914 yılında patlak veren savaş sonrasında Lange ailesi Zichron Yaakov’dan ayrılmak zorunda kaldı. Lange Malikanesi karargâh olarak kullanıldı. Gizemli bir ölüm ile hayatı sona eren Nita Lange’ın eşi Michael da kendini vurdu. Lange ailesinin malikanesi  yenilenme çalışmalarından sonra ziyarete açılacak.

Ohel Yaakov Sinagogu

Ohel Yaakov Sinagogu, Zichron Yaakov’un bir diğer anlamlı yeri.  Zichron Yaakov’da yer olan bu sinagog İsrail’e gelen ilk yerleşimcilerin  havasını yansıtan eski bir sinagog. 1886 yılında Baron de Rotschild tarafından  babasının anısına inşa ettirildi. Duvardaki cam mozaik süslemeler birçok dini ögeler taşıyor. Kadınlara ayrılan bölümdeki tahta perdeler işlemeleri açısından önemli. Günümüzde de kullanma açık olan bu sinagog Zichron Yaakov’un tarihsel oluşumunun önemli bir parçasıdır.

Feride PETİLON