Orson welles’e saygı duruşu

14 Nisan 2010 Çarşamba

Sinema ve tiyatro dünyasının en büyük yaratıcılarından biri sayılan Orson Welles’e yapılmış bir saygı duruşu niteliğindeki “Ben ve Orson Welles / Me and Orson Welles” tiyatro hakkında yapılmış en kaliteli filmlerden biri. 1966’da, “Falstaff” filmiyle yarıştığı Cannes Film Festivali sırasında, tanıma mutluluğuna eriştiğim Orson Welles’i, ağzından düşürmediği kalın purosu, heybetli göbeği, ateşli hitabetiyle hatırlıyorum. Welles denince akla, sinema tarihinin en önemli filmi sayılan, başyapıtı “Citizen Kane / Yurttaş Kane” geliyor. Richard Linklater “Ben ve Orson Welles”te sanatçıyı tiyatro kariyerindeki dehasıyla gündeme getiriyor. Broadway hayallari kuran 18 yaşındaki bir öğrencinin, 1937’de Orson Welles’in sahneye koyup başrolünü oynadığı “Julius Cesar”ın kadrosuna girmesi, kendinden büyük bir kadına tutulması, Orson Welles’in bu kadını elinden almasından sonra yaşadığı ego savaşı filmde akıcı bir dille anlatılıyor.

Orson Welles’in kararlılığını, herkese ilham veren cesaretini, başarıya ulaşmadaki hünerini, acımasızlığını, kendine olan tanrısal güvenini sergileyen film, yalnız sinefilleri değil tiyotrosverleri de mest etti. Bir tiyatro oyununun kaotik post prodüksiyon dönemini ustalıkla perdeye taşıyan film çok beğenildi.