Bu yıl dördüncüsü gerçekleşen Kariyer Günü genel olarak 25 yaş üstü gençlerin ve çalışma hayatında yenilik yaratmak isteyenlerin katılımıyla gerçekleşti. Üç bölümden oluşan oturumlarda Emel Mordo Mizrahi, Erol Mizrahi, Sami Kariyo ve Serdar Erener soru-cevap şeklinde sunumlar gerçekleştirdiler
Günün ilk oturumunda konuşmacı olan Emel Mordo Mizrahi, iş görüşme tekniklerini ele aldı. Geçmişten örnekler ile günümüzde yapılan iş görüşme metotlarını anlatırken her bir maddeyi örneklerle açıkladı. Sunum soru cevap şeklinde yapıldı.
Mizrahi, insan kaynakları departmanlarının iş görüşmelerinde izledikleri yollara değinirken başvurulan pozisyona göre yetkili kişilerin de görüşme sürecine katılmalarının aday seçimindeki önemini ele aldı; iş başvurusunda bulunan adayların karşılaştıkları sorular ve verdikleri cevapları da kendi deneyiminden örneklerle ifade etti.
Verilen kahve molasının ardından Polisan CEO’su Erol Mizrahi ‘Sürdürülebilir İş Başarısı’ konusunu ele aldı. 1976’da çalışma hayatına Polisan’da başlayan Erol Mizrahi, şirketin birçok departmanında aktif rol oynadığını ve kendini her konuda nasıl geliştirme fırsatını yakaladığını aktardı; aile şirketlerinde ikinci kuşaktan itibaren değişim sürecine girişin yeniden yapılanmayı doğurduğunu sözlerine ekledi.
Konuk konuşmacı, iyi bir yöneticinin lider olması gerektiğini, ‘ben’ kelimesi yerine ‘biz’ kelimesini benimsemesini, bilgilerini insanlarla paylaşarak ve onları ikna ederek gerçekleşebileceğini ifade etti; farklılaşma kavramını takip eden değil, takip edilen olarak yorumladı. Erol Mizrahi, kendini sürekli olarak yenilemenin, sorun değil çözüm üreten birey olmak gerektiğini vurguladı.
Oturumun ikinci bölümünde Öğretmen Çorapları (Penti) Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo, ‘markalaşma’ ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. 1980’li yılların ikinci yarısında iş hayatına Öğretmen Çorapları’nda başlayan Kariyo, o dönemin sanayi devriminden ve yönetimin sağladığı avantajlardan bahsederek sunumuna başladı. Penti’nin bugün Türkiye’de yakaladığı pazar büyüklüğünün % 45’e ulaştığını; İngiltere’de %10, çevre ülkelerden İran’da %10, Kosova’da %6,5, Sırbistan’da % 5 olduğunu belirtirken kısa bir zaman içinde Ukrayna ve Moskova’da da mağazalar açılacağını bildirdi.
Kariyo, işte yakalanan başarıda markalaşmanın kaçınılmaz olduğunu ve bir marka yaratabilmek için tasarımın ve mağaza sisteminin şart olduğunu vurguladı. Edinilmesi gereken mesleki formasyon için görmek, bilmek, öğrenmek, yönlendirmek, dünyayı ve yaşadığını coğrafyayı çok iyi anlamak gerektiğini anlattı.
Sunumunu istatistiksel verilere dayanarak açıklayan Sami Kariyo, karar verirken bugünü değil yarını düşünerek hareket etmenin doğru olduğunu sözlerine ekledi.
Tecrübeli iş adamı, dış ticaret ve kültürel akımlar yönünden, Türkiye’nin doğusunda yer alan ülkelerin Türkiye’yi modernliğe açılan bir kapı olarak görüldüğünü, İstanbul’un kısa bir zaman içinde moda merkezi haline geleceğini ifade etti. Asya’da uygulanan yapılara dikkat çekti; bireysellikten topluma, liberalizmden kuralcılığa, demokrasiden devletçi ve otoriter rejime ve son olarak serbest piyasadan düzenlemeciliğe geçiş sistemlerini anlattı.
Verilen öğlen yemeği arasında katılımcılar konularla karşılıklı sohbet etme imkânı buldu.
Son oturumda reklamcı Serdar Erener ‘Kendini PazarlaMa’ başlığıyla katılımcıların soruları ile geliştirilen bir sunum gerçekleştirdi.
Erener, bireylerin kendi zayıf ve güçlü yanlarını bularak hangi alanlarda başarılı olabileceklerini belirleyebilmelerinde dönüm noktası olacağını örneklere dayandırarak açıkladı. Öğrenmenin kendini geliştirmedeki önemini vurgularken okuyarak mı dinleyerek mi öğreniyoruz sorusuna verilen cevaptan yola çıkılması gerektiğini savundu.
Bireyin, kendisi gibi olduğunda yeteneklerine vurgu yaptığında başarıyı daha çabuk yakalayabileceğini ifade etti.
