/Anlatmasam Olmazdı

Dünya
1 Nisan 2010 Perşembe

Doğan Kitap’tan, 2008 yılında yayınlanan, “Anlatmasam Olmazdı, Geniş Toplumda Yahudi Olmak” adlı anı kitabını okudum, daha yeni -tamamen benden kaynaklanan aksilikler sebebiyle- ve imdadıma her zaman olduğu gibi Bensiyon Bey yetişti yine.

Değerli büyüğüm Bensiyon Pinto’nun Ulus Musevi Okulları’nda Edebiyat Öğretmeni Tülay Gürler’le beraber kaleme aldığı kitap çok keyifli, bir o kadar düşündürücü, hüzünlü ve kaybetmeye başladığımız, geçmişe ait tatlarla dolu.

Keşke bu kitap okullarımızda, gençlere önerilen kitap listelerinde yer alsa. Hoşgörüsü ve Türkiye sevgisine rağmen; farklı bir dine mensup olduğu için, ötekileştirilmeye çalışılan Bensiyon Bey, her fırsatta bu öteki olma halinin altı çizilerek ve bunun bilinçli ya da farkında olmadan kendisine hatırlatılmasına rağmen, Türkiye’de yaşamaya devam ediyor çünkü ülkesini gerçekten seven bir Türk, aslında.

En zorda kaldığı anlarda bile, “Olur böyle ufak tefek şeyler her ülkede, bunlar ülke ve vatandaşları arasında olabilecek şeyler” diyebilecek kadar hazmetmiş, yardım için kendisine başvuran herkese, öğrencisinden başbakanına hep aynı nezaketle yaklaşan bir İstanbul Beyefendisi.

Bensiyon Bey’le, İstanbul Üniversitesi’nde, Prof.Dr. Toktamış Ateş’in, Siyasi Tarih kürsüsünde yüksek lisansımı yaparken tanışmıştım. Tez konum “Ortadoğu’da İsrail Filistin Anlaşmazlığına, 1983’ den İtibaren Türkiye’nin Bakış Açısı” üzerineydi...

Konu nazik ve hâlâ çözümlenemediği için, içler acısı bir haldeydi ama asıl içler acısı olan bir başka husus da, 1983’den itibaren hükümet ve muhalefet partilerimizin konuyla ilgili, elle tutulacak bir çalışmalarının, parti politikalarının olmayışı, hamaset edebiyatından öteye geçmeyen, seçim broşürlerinde kullandıkları bir iki paragraflık cümlelerdi.

Bunların ve meclis tutanakları dışında elimde hiç bir şey yoktu. Filistin ve İsrail elçilik görevlileriyle görüşmeye karar verdiğimde, Bensiyon Bey’e danışmamın da iyi olabileceğini söylediğinde amcam, ilk fırsatta kendisini aradım.

Hemen randevu vermesine de çok şaşırdım, oysa kendimi hazırlamıştım olumsuz cevap almaya çünkü konunun uzmanı olan, bazı gazetecileri aradığımda, Sedat Sertoğlu dışında kimseye “programları yoğun olduğu için” ulaşamamıştım.

Bensiyon Bey’le tanıştığımda, kendisine anlattım tez konumu ve O yanımda hemen, o zamanlar İstanbul Başkonsolosluğu’nda Kültür Ateşesi olarak görevli bulunan Zali de Toledo’yu, “Çok değerli bir kardeşim geliyor, lütfen ilgilenir misin Zaliciğim?” diye telefonla aradı ve böylelikle benim rüyamda bile göremeyeceğim insanlarla tanışma ve onlara ulaşma sürecim başladı.

Bernard Lewis’in Türkiye’de verdiği konferansa katıldım. Değerli Tarihci Naim Güleryüz ve Rıfat Bali’yle hep Bensiyon Bey sayesinde tanıştım. İstediğim gibi araştırma yapabilmem için İsrail’den burs teklifi dahi aldım. Bütün bunlar, tabii ki Bensiyon Bey sayesinde gerçekleşti. Hayattaki tek pişmanlığım bu bursu kabul etmemiş olmaktır. İsrail’e gitmek ne zaman kısmet olur, bilemiyorum ama dünyayı gezen biri olarak kendi konumla ilgili olarak, bu ülkeye gidememiş olmanın ayıbı da tabii ki bana ait…

Daha sonra evlenip İngiltere’ye gittiğimde, iş konusunda kendisini her zaman arayabileceğimi, her fırsatta söyledi. Sonra kah San Francisco’dan aradım, kah buradan oğlumun anaokulunda yaptığı Menoralı suluboyaları yolladım Yahudi Bayramlarında Bensiyon Bey’e ve sevgili eşi Eti Hanım’a. Eti Hanım demişken, her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır sözünün doğruluğuna inanırım ve kitabı okurken Eti Hanım’ın sabrına, eşine ve ailesine verdiği desteğe, saygı duyduğumu belirtmeliyim ve hatta kendime dersler çıkardım.

Kısaca, bu kitabı büyük keyif alarak okudum ve kendisini biraz tanıyan biri olarak, Bensiyon Bey’in ne anlatmak istediğini, samimiyetini anladım. Utandığım, gülümsediğim bölümler oldu. Annesiyle, ailesiyle ilgili ve Türkiye’den ayrı kaldığı bölümlerde ağladığım anlar oldu çünkü ülkemden ayrı kaldığım için ne demek istediğini o kadar iyi anladım ki; ailelerimizin, değerlerimizin birbirine ne kadar benzediğini ve hayatlarımızın aslında aynı olduğunu farkettim. Kendi cemaatine olan kırgınlığını da yine samimiyetle, açık yüreklilikle ifade eden Bensiyon Bey’in bu kitabını, henüz okumadıysanız; inanın çok şey kaybediyorsunuz. Bu kitapta Bensiyon Bey hakkında insan olmaya dair yeni, pek çok şey öğrendim. İyi bir Arkadaş, eş, baba, dede, kardeş, cemaat lideri fakat hepsinden önemlisi, yardımsever bir insan olan Bensiyon Pinto’yu tanımak istiyorsanız, işte size bir fırsat!

*Anlatmasam Olmazdı, Geniş Toplumda Yahudi Olmak-Bensiyon Pinto ve Tülay Gürler 2008

Pınar Walter / Washington DC

www.gecce.com / 26 Mart 2010