Atanma günleriniz tamamlanıncaya kadar, yedi gün boyunca Buluşma Çadırı’nın girişi civarını terk etmeyin; zira yedi günde yetkili kılınacaksınız. Tanrı size bağışlanma sağlamak için (yedi günün her birinde) bugün yapıldığı şekilde yapılmasını emretti. Yedi gün boyunca gece gündüz Buluşma Çadırı’nın girişinde kalarak Tanrı’nın Nöbeti’nin tutun ki, ölmeyesiniz; zira bu şekilde emir aldım.
(Vayikra 8:33-35)
Bene Yisrael, ilk Pesah korbanını Mısır’da iken sundu. Bu, diğer tüm Pesah korbanlarından farklıydı çünkü ayın onunda bir kuzu edinmeleri ve Pesah arifesinde sunmadan önce, beş gün boyunca kuzuyu ellerinde tutmaları gerekiyordu.
Ari aKadoş, ilk Pesah’ın ne yönden eşsiz olduğunu incelerken, şu hususu ortaya çıkarmıştır: Paro, Am Yisrael’i köle etme gücünü, ilahi Elokim İsminin hey ve yud harflerini kullanma konusundaki ustalığından almıştır. Paro, Makyavelist (ahlak kurallarını hiçe sayan) bir büyücü idi. Mistik güçler hakkındaki bilgisini söz konusu iki harfle birleştirdi ve ‘kötülük güçleri’ ile oynamak suretiyle, Yahudi halkını boyunduruğu altına aldı.
Paro’nun uzun vadeli planı aslında çok daha gaddar ve korkunçtu. Gökleri, Bene Yisrael’in Mısır’da sonsuza kadar köle kalacağı bir şekilde etkilemek istiyordu.
Hey ve yud harflerinden aldığı ürkünç ve mistik sezgiler sayesinde, Aşem’in yod-hey-vav-hey İsminden yayılan ve merhamet kaynağı olan iyilik niteliğine ve sert yargı niteliğini temsil eden ilahi Elokim İsmine set çekmeye çalışıyordu. Yod-hey-vav-hey isminin Elokim ismine yansıttığı ilahi ışık, katı semavi kararları yumuşattığından, bu durum am Yisrael’in Mısır’dan daha çabuk kurtulmasını sağlayacaktı. Paro işte bu yüzden Moşe ile ilk görüşmesinde küstahça ‘mi Aşem’, yani “Aşem kim?” diye sordu.
Paro’nun am Yisrael’e karşı şeytanca planları vardı ama onun çöküşünü başlatan, hey ve yud harflerini kullanmadaki ustalığı sayesinde tuma (saf olmayan, tinsel açıdan kirli) güçlerine ve büyücülüğe duyduğu boş güvendir.
İyiliği sonsuz olan Aşem, Mısır’daki Bene Yisrael’in, tumanın kırk dokuzuncu seviyesine düştüğünü ve ellinci seviyesine kayma tehlikesinde olduğunu gördü. Bene Yisrael’in ellinci seviyeden kurtulması mümkün değildi. Paro’nun şeytani emellerine ulaşmak için maharetle yönettiği kötülük güçlerine karşı çıkmak ve onları yok etmek gerekiyordu. Dolayısıyla kutsallığın ellinci seviyesi Göklerden serbest bırakıldı; bu, teşuvanın elli kapısına tekabül ediyordu (açıklama için çevirmenin notuna bkz).
Tanrı, Bene Yisrael’e bir se, yani kuzu edinmelerini emretti; kuzu sözcüğünü oluşturan şin ve hey harfleri, pişmanlık kapılarını (şaare teşuva) temsil eder. Kuzular beş gün boyunca tutuldu ve böylece her gün, kutsallığın on seviyesi, Pesah arifesinde elli seviyeye ulaşacak şekilde ‘aşağıya’ (bu dünyaya) yönlendirildi. Kötülük güçleri Pesah arifesinde bu kuvvetli ilahi ışık sayesinde yenilgiye uğratıldı. Bene Yisrael’in kuzuyu temin ettiği Şabat’a, Şabat aGadol, yani Büyük Şabat denir; amaç, teşuvanın elli seviyesinin dünyaya ifşa olunduğu ve Paro’nun kötü emellerinin yok edildiği dönemi bize hatırlatmaktır.
Şimdi sıra, Raşi’nin yukarıdaki pasukta yer alan “Tanrı size bağışlanma sağlamak için (yedi günün her birinde) bugün yapıldığı şekilde yapılmasını emretti” sözlerini nasıl yorumladığını açıklamaya geldi. Raşi’ye göre, ‘yapılmasını’ sözcüğü, kızıl düve (para aduma) ritüeline; ‘bağışlanma sağlamak’ ifadesi ise, Yom Kipur öncesindeki hazırlıklara atıfta bulunur. Hem Koen Gadolun, hem de kızıl düveyi yakmakla görevli olan Koenin, Yom Kipur’dan ve kızıl düvenin yakılmasından önceki yedi gün boyunca ailelerinden ayrılması gerekmektedir.
Yom Kipur’dan önceki on gün boyunca, pişmanlık ışığını tetikleriz; ışık, Yom Kipur’da en yüksek düzeyine ulaşır. Işığı iletenler, Tanrı’nın Yaratılış esnasında kullandığı on sefirot’un (ki bunlar Tanrı’nın nitelikleridir: örneğin sevecen iyilik, sert yargı, güzellik gibi...) seviyece daha düşük olan yedi niteliğidir (midot).
Pasukta sözü geçen “görevlendirilen Koanimin çölde yedi gün boyunca Buluşma Çadırı’nın girişinde kalması ve oradan ayrılmaması” ifadesi, Koenin yedi gün boyunca ailesinden ayrılacağını ve sefiraların yedi niteliğini böylece mükemmel bir şekilde içselleştireceğini ima etmektedir. Böylece Koen Gadol, kavana ile yani mistik meditasyonlar yaparak semavi iyilik ışığını klal Yisrael’in üzerine çekecekti.
(Maor vaŞemeş, s.v. “u’mipetah”)
Çevirmenin notu: 49 sayısı, Bene Yisrael’in Sinay Dağı’nda Tora’yı alıncaya kadar geçirdiği 49 gün gibi, belli bir seviyeye ulaşmak için geçilmesi gereken aşamaları simgeler. Örneğin Mısır’dan çıkarken bulunulan en düşük seviyedeki tinsellik derecesinden Tora’yı almaya hak kazanacak ruhaniliğe ulaşıncaya kadar, Omer saymak, bilgelik elde etmek, pişmanlığın 49 basamağını çıkmak ve şaare teşuvaya varmak gibi.
A Collection of Classic Kabbalistic
Commentaries on the Torah / Rabbi Yosef Gabay
ÇEVİREN: ESTREYA SEVAL VALİ