Kahire’ye dönüşünün ardından ilk kez televizyona çıkan BM Atom Enerjisi Kurumu eski Başkanı Muhammed el-Baradey, reform için çağrı yaptı. 2011 seçimlerinde Devlet Başkanı Mübarek’in rakibi olabileceğini ima eden el-Baradey, “Bir sorunumuz var. Yol değiştirmeliyiz. Ben değişimin bir parçası mı olacağım, yoksa yolu mu açacağım, ikinci planda,” dedi
Birleşmiş Milletler Atom Enerjisi Kurumu eski Başkanı Muhammed el-Baradey, Mısır’ın Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek yönetimi altında gerilediğini ve yolsuzluğun arttığını belirterek, Mısır yönetim sistemini keskin bir dille eleştirdi.
Doğduğu ülke Mısır’dan dönüşünden beri ilk kez televizyonda görünen 67 yaşındaki el-Baradey, nihai hedefinin ülkeyi demokratik reform yoluna sokmak olduğunu dile getirdi. Ancak el-Baradey, birçok Mısırlının aklındaki ‘Devlet Başkanı Mübarek’i gelecek yıl yapılması planlanan seçimlerde zorlayıp zorlamayacağı’ konusunda sessiz kaldı.
El-Baradey, demokratik değişim için nasıl lobi yapacağını da açıklamadı. Viyana’da 12 yıl boyunca sürdürdüğü Uluslararası Atomik Enerji Kurumu başkanlığından ayrıldıktan sonra ilk kez ülkesine geri dönen el-Baradey, “Kendi adaylığımı koymuyorum”, dedi. El-Baradey sözlerini şöyle sürdürdü, “Bir ulusun kaderinden, oğullarımızın geleceğinden bahsediyorum. Bir sorunumuz olduğunu söylüyorum. Benim değişimin bir parçası mı olacağım, yoksa yolu mu açacağım ikinci planda.”
Mısır yaklaşık 30 yıldır politik bir hanedan yaratmaya çalışan ve kendinden sonra oğlunun başa geçmesi için çalışan ancak bunu inkâr eden Mübarek tarafından yönetiliyor.
Dünyaca saygı duyulan ve ülkenin yönetimini lekeleyen yolsuzluktan etkilenmeyen, 2005 yılı Nobel Barış Ödülü sahibi el-Baradey, 2011’de seçimlere hazırlanan Mısır için en güvenilir muhalefet lideri olarak nitelendiriliyor.
Geçen yıl, genç Mısırlılar ve bazı eylemciler kendisini açık bir mektupla devlet başkanlığına çağırdılar. El-Baradey ancak seçimlerin özgürce yapılacağı, yargı tarafından denetleneceği ve uluslararası kamuoyu tarafından gözlemleneceği garanti edilirse yarışa katılacağını açıklamıştı.
Televizyondaki konuşmasında da bu şartları tekrar eden el-Baradey, ancak bu şartlar yerine getirilirse sandıkta Mübarek ile karşı karşıya geleceğini belirtti. Mısır’da 2005 ve 2007 yılındaki anayasa reformları çok adaylı devlet başkanı seçimlerini ilk defa mümkün kıldı, ancak bağımsız adayların seçime katılmasını imkânsız hale getirdi.
Buna ek olarak yönetim rejimi – son 30 yıldır yürürlükte olan kanunlar sayesinde – gazetecileri, reform yanlısı eylemcileri ve politik muhalifleri hapse atıyor. Ancak geçtiğimiz hafta el-Baradey Mübarek hükümetini eleştirmekten çekinmedi ve yönetiminin yolsuzluk, güç istismarı ve güvenlik korkularıyla damga vurduğunu ifade etti.
Muhammed el-Baradey konuşmasında, ülkenin hastalıklarını fakirlik, yaygın cehalet, ekonomik bozulma, Müslüman ve Hıristiyanlar arasında sosyal gerginlik olarak sıraladı ve halkın kendilerine politik haklar tanımayı reddeden bir rejim karşısında hakarete uğradığını dile getirdi. El-Baradey “Hükümet her ne kadar reform yaptığını söylese de – ki bunu yaptığından şüphem yok – doğru yönde ve yeterince hızlı bir şekilde reform yaptığından şüpheliyim,” dedi.
Bağımsız bir Mısırlı uydu kanalında canlı yayınlanan üç saatlik röportajı el-Baradey 20 yıl yurtdışında kaldıktan sonra kendini halka tanıtmak için kullanmaya çalıştı. Kendisinin hiçbir seçimde oy vermediğini belirtti ve Gandi’den alıntı yaptı: “Beni destekleyecek bir hükümetim veya ordum yok. Adalet ve özgürlüğe çağıran fikirlerim var. Eğer bu rejimi korkutan bir şey ise, o zaman Mısır’daki sorun başta düşündüğümüzden daha büyük.”
