İntikam aşktan üstün müdür?

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
16 Aralık 2009 Çarşamba

“İntikam” ve “aşk” kelimelerini aynı cümle içinde kullanınca çoğunuzun aklına ilk olarak “aldatma” kelimesi gelebilir. Ne de olsa aşktan intikama uzanan yolculukta, sevgiyi bitirip, intikam seviyesine ulaşmak için bir aldatma olayının olduğunu varsaymak pek de yanıltıcı olmaz. Fakat her intikam, aşkın kendisiyle ilgili olmayabiliyor hayatta. Bazen intikam, aşka rağmen yolunu buluyor…

***

Geçtiğimiz hafta sonu uzun zamandır merakla beklediğim “Gecenin Kanatları” adlı filmi izlemeye gittim. Filmi merakla beklememin birinci sebebi Beren Saat’in başrolde oynaması, ikinci sebebi ise Mahsun Kırmızıgül’ün yapımcılığını üstlendiği filmlerin genelde iddialı olması.  Beren Saat Hatırla Sevgili ve Aşk-ı Memnu dizileriyle milyonların gönlüne taht kurmuş bir oyuncu. Erkek gözüyle bakıldığında- en azından Aşk-ı Memnu başladığı anda televizyonun camına yapışan erkek arkadaşlarımın ifadelerine dayanarak- oyunculuğu kadar güzelliğiyle de oldukça dikkat çeken bir sanatçı. Saat, Gecenin Kanatları’nda 12 eylül olaylarında tüm ailesini kaybettikten sonra intikam duygusu ile ilk aşkı arasındaki ikilemi yaşayan cesur bir genç kız portresini canlandırıyor. Aşk-ı Memnu’da görmeye alıştığımız kokteyl elbisesi ve maşalı saçlarıyla kahvaltı eden halinden çok uzakta, bir filmi aynı blue jean ve  iki üç gömlekle geçirerek, yağlı saçlar ve makyajsız bir şekilde oynarak, sadece güzel bir aktris değil, yetenekli bir sanatçı olduğunu da artık kötü niyetli eleştirmenlere de kanıtlıyor yeni filmiyle. Aşkın mı intikamın mı galip geldiğini sorgulayan, aşkına rağmen intikam hissini bastıramamanın verdiği kararlılıkla örgüttekilere kararlılığını ispat etmeye çalışan Gece’nin akıcı hikâyesi, Prag Senfoni Orkestrası’nın müzikleriyle bütünleşince güzel bir yapım çıkmış ortaya. 

***

Bu hafta sanırım Türk Filmleri haftası.  Uzun zamandır merakla beklediğim bir başka film olan ‘Süpürrr!!’ ise  ayın 18’inde vizyona girecek. Filmin senaryosunu yazan Selim Çiprut, seyirciyi Türkiye’de fazla bilinmeyen curling sporu ile tanıştırarak cesur bir yaklaşım sergiliyor. Fragmanları komik gözüküyor, filmin kendisini ise merak ediyorum. Ben filmi vizyona girmeden galasında seyredebilecek şanslılardan olacağım, Gala’daki izlenimlerimi ise gelecek hafta çıkacak Şalomist Dergisi’nde sizlerle paylaşacağım tabii.

***

Uzun bir aradan sonra okuyucuyla gelecek hafta buluşacak Şalomist dergisinin içeriği yine dopdolu.  Bu sene daha da cesur konulara yer vermeye çalıştığımız yeni Şalomist’te gündemden düşmeyen Ekonomik Krizi Fırsata dönüştürmek adlı ana konudan Tarot ve Kabala’ya, Süpürrr Filmi’nin Galası’ndan, sürpriz bir röportaja kadar çeşitli konular yer alacak.  Eski yazarlarımızın keyifli yazıları ve yeni yazarlarımızın sıradışı makaleleri, ortaya keyifle okuyacağınızı düşündürdüğümüz bir Şalomist çıkardı. 

Işıklar Bayramını kucakladığımız ve yeni yılı beklediğimiz bu günlerde bayramınızı kutlar, sevdiklerinizle ışıltılı bir bayram geçirmenizi dilerim. 

Haftaya Şalomist’te buluşmak üzere…