15 Kasım’da kaybedilenler saygıyla anıldı

15 Kasım 2003 terör saldırılarının

6. yıldönümünde terör lanetlenirken akan kanlar yerine kırmızı karanfiller,  kin ve nefret yerine sevgi, barış ve birliktelik söylemleri vardı…

Ester YANNİER Toplum
18 Kasım 2009 Çarşamba

15 Kasım 2003 günü Neve Şalom ve Şişli Beth İsrael Sinagoglarına yönelik terör saldırısında hayatlarını kaybeden 24 kişi geçtiğimiz Pazar günü, Şişhane Meydanı’ndaki Barış Anıtı önünde Beyoğlu Belediyesince düzenlenen bir törenle anıldı.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Hahambaşı Rav İsak Haleva, İstanbul Müftü Yardımcısıİrfan Üstündağ, Cemaat Başkanı Silvyo Ovadya’nın yanı sıra İstanbulluların da hazır bulundukları tören bir dakikalık saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Yakınlarını kaybedenlerin taşıdıkları  terörü lanetliyoruz pankartları dikkat çekerken, konuşma yapmak üzere kürsüye davet edilen Hahambaşı Rav Haleva; patlamalardan önce dünyada terör olayları Türkiye’de ise  barış vardı. Saldırıların barışı gölgelemek için yapıldığına dikkat çekti ve  Tanrıya duam şiddet olayları hiçbir yerde olmasın. Yakınlarını kaybedenlerin acılarını paylaşıyoruz dedi.

 Patlamada yaralanan, gördüğü tedavi sürecinden sonra bacaklarına platin takılan, gözlerinde görme kaybı yaşayan Aydın Kara, Hahambaşı’nın konuşması sırasında kendine yardım edilmediği gerekçesiyle protesto eylemi gerçekleştirdi. Kara, daha sonra Neve Şalom Sinagogu kapısına yumurta attı.

MÜFTÜ YARDIMCISI ÜSTÜNDAĞ

Katliamdan duyulan üzüntüyü dile getirdi ve “Hadiseyi meydana getirenler, emellerine ulaşamadılar. Çünkü bu hepimizin acısı oldu. Ülke olarak üzüldük, bugün de birlikte burada üzüntümüzü paylaşıyoruz. Teröre lanetimizi dile getiriyoruz, birlik ve beraberlik içerisindeyiz. İlahi kaynaklı dinler insan sevgisini esas alır.  İslam âlimleri dini şöyle tarif ederler; İslam Allah’a ibadet etmek, Allah’ın yaratmış olduğu varlıklara şefkat göstermektir. Bunlardan en değerlisi insandır. İnsanı sevmeyi ve korumayı şart koşmuştur. Hangi dine mensup olursa olsun, bu topraklar üzerindeki insanlar huzur içerisinde yaşamış, aynı avlu içersinde, duvarları birbirine bitişik mabetlerde değişik din mensupları ibadet etmişler. Kim yaparsa yapsın, terörün aidiyeti olmaz. Bu olayda olduğu gibi terörden zarar gören, insanlıktır. Terörü yok etmenin yollarını aramalıyız, din adamları olarak bizler de elimizden geleni yapıyoruz, yapmalıyız” dedikten sonra yakınlarını kaydedenlere sabır ve rahmet diledi.

Üstündağ,  barış içindeki bir dünyada yaşama arzusunu dile getirerek konuşmasını sonlandırdı.

BEYOĞLU BELEDİYE BAŞKANI DEMİRCAN

Anlamlı törene sahip çıkma adına gelenlere teşekkür ederek başladı. “Bu gün, ülkemiz ve şehrimiz için kederli bir günün yıldönümü. 6. yıl önce burada Büyük Hendek Caddesi’nde büyük bir patlama oldu. Bu hain terör saldırısı bizden sevdiklerimizi ve vatandaşlarımızı aldı. Terör dünyanın birçok yerinde can yakmaya devam ediyor. Masum sivillere, her şeyden habersiz işine giden insanları caddenin köşesinde yakalayıveriyor. Silah dahi görmemiş insanların yaşama haklarını ellerinden alıyor. Terör dünyanın ortak sorunu, rengi, dini, milliyeti yok. Terörün insani hiçbir yüzü yok. Özlemimiz tüm insanları kardeş kılan büyük bir barış.

(…)Barışı seven bir milletiz, sofralarımız, komşuluklarımız, gönüllerimiz herkese açık. Sevmediğimiz ise kör bir kindir. Bin yıllardır farklı dinlerin mekânı olan Beyoğlu’na yakışan barış ve kardeşliktir. Dileğim, teröre bulaşmış, canlara kıymış, yuvaları dağıtmış insanların bir daha düşünmeleri ve insanlıklarını gözden geçirmeleri” dedi. Başkan Demircan konuşmasına terörü lanetleyerek son verdi.

Tören, eylemin gerçekleştiği noktaya kortej halinde gidilmesi ve kırmızı karanfiller bırakılmasıyla tamamlandı.