NOAH: ‘İnsanoğlu kötü eğilimlerine bir boğanın inadı ile direnmeli’

Her temiz hayvandan kendine, erkek ve karısı olmak üzere yedi yedi al; temiz olmayan hayvanlardan ise erkek ve karısı olmak üzere iki tane al.

(Bereşit 7:2)

Kavram
21 Ekim 2009 Çarşamba

Bu yorumda, yukarıdaki pasukta yedi sözcüğünün neden tekrarlandığını açıklamaya çalışacağız. İki kez yedi yerine, yedişer denebilirdi. Ayrıca metinde hayvanlardan “erkek ve karısı olmak üzere” diye söz edildiğinden, çift oldukları zaten anlaşılacak, bu yüzden yedi çift demek yeterli olacaktı. Üzerinde kafa yorulması gereken bir başka nokta, şudur: Genelde hayvanlar için erkek ve karısı değil, “erkek ve dişi” sözcükleri kullanılır.

Dahası, “temiz olmayan hayvan” terimi kısaltılabilir ve yerine “kirli hayvan” denebilirdi. Talmud buradan hareketle, kişinin konuşma şeklinin eleştirici değil, her zaman olumlu olması gerektiği sonucuna varsa da, pasukta neden bu kadar çok sözcük kullanıldığını açıklamak gerekir.

Dikkat edilmesi gereken bir husus daha vardır: Aşem, Noah’a niye hayvanları “al” demektedir? 7:8 sayılı pasukta belirtildiği gibi, hayvanlar Noah’a ve dolayısıyla gemiye, kendi kendilerine gelmiştir.

Bütün bu sorulara yanıt verebilmek için, Yehezkel’in ünlü kehanetini ele almamız gerekir. Yehezkel olağanüstü vizyonunda, Tanrı’nın Onurlu Tahtı’nın taşıyan İlahi  Savaş Arabası’nın (Merkava) içinde dört yaratık şekli görür: Bir boğa, bir aslan, bir kartal ve bir insan.

En yüksek kutsallık seviyesini temsil eden İlahi Savaş Arabası’nın içinde, kaşer olmayan iki hayvanın, yani aslan ile kartalın bulunması çok şaşırtıcıdır ve varmamız gereken sonuç şu olmalıdır: Söz konusu hayvanların varlığı, onların sadece peygamberlere ifşa edilen bir saflık derecesine sahip olduklarını göstermektedir. Bu kafa karıştırıcı kavramı da aydınlatmamız gerekir.

İlahi Savaş Arabası’nın içinde üç hayvanın bulunması, insanoğlunu Tanrı’ya nasıl hizmet edeceği konusunda esinlendirmek içindir. Aslan ile kartal, Tora’da kaşer hayvanlar arasında sayılmamalarına rağmen, buradaki varlıkları aslında saf olduklarını gösterir.

İnsanoğlu Tanrı’ya bir aslanın gücü ile hizmet etmeli, kötü eğilimlerine bir boğanın inadı ile direnmeli ve akranlarına, bir kartalın yavrularına gösterdiği şefkat ve merhametle yaklaşmalıdır. İnsanoğlunun ruhani gelişimine tuttukları ışık göz önüne alındığında, bu hayvanların doğasında kutsallık olduğu ortaya çıkmaktadır. Maddiyata bağlı ve kirliymiş gibi görülmelerinin nedeni, aşağı dünyalardaki tinsel çöküştür.

Daha da önemlisi, insanoğlu, İlahi Işık ile temas kurma arayışında şu resmi aklından çıkarmamalıdır: İlahi Savaş Arabası’nın içindeki en önemli surat, bir insan yüzüdür. Bu düşüncenin ruhani etkisi ve ayrıca boğa, aslan ve kartalın verdiği ilham sayesinde, insanoğlu yukarı (ruhani) ve aşağı (maddi) alemleri daha yüksek bir kutsallık seviyesine çıkararak onları Sonsuz Kaynak’ları (Tanrı) ile birleştirebilir.

Bu amaca ancak teşuva, yani pişmanlık yoluyla ulaşmak mümkündür. Yolun sonunda, tüm alemler ve Tanrı arasında tinsel bir birleşme gerçekleşecektir; tıpkı bir erkek ile karısı örneğinde olduğu gibi. Aşem bu yüzden Noah’a “al” diye emreder; ona Teşuva’nın kırk dokuz (yedi kere yedi) basamağını tırmanmasını ve semavi hayvanların direnç ve cesaretini taklit etmesini söyler. “Temiz olmayan hayvan” terimi ise, tinsel durumları sebebiyle aslında kirli olmayan aslan ve kartalın etkisine atıfta bulunur. Dolayısıyla insanoğlu, aşağı ve yukarı alemleri Kaynak’ları ile birleştirebilmek için bu hayvanların kuvvet ve merhamet özelliklerini taklit etmeye çalışmalıdır.

(Maor vaŞemeş)

Tanrı (şöyle) dedi: Benimle sizin aranıza... verdiğim işaret şudur... Gökkuşağımı bulut içine yerleştirdim ve o, Benimle yeryüzü arasındaki antlaşmanın işareti olacaktır.

(Bereşit 9:12-13)

Midraş bir kelime oyunu yapmak suretiyle, gökkuşağı anlamına gelen İbranice keşet sözcüğünü, “engel” anlamına gelen mokeş sözcüğüne benzettikten sonra, “Benimle karşılaştırılabilecek olanı bulutta tanımladım” der (Bereşit Raba 56:3) ve ekler: “Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Aşem, Kendisi ile karşılaştırılabilecek olanı yaratır mı? Aslında söz konusu olan bir mukayese değil, bir meyvenin kabuğuna benzetilmesi ile ortaya çıkan durumdur.”

Bilgelerimizin bu son derece derin ve sarsıcı midraş ile anlatmaya çalıştığı şudur: Tanrı, Kendi hükümlerini dilediği zaman feshedebilir. Öte yandan bir tsadik (dürüst kişi), Aşem’in hükümlerini değiştirebilir. Gökkuşağının görevi, Tanrı’nın dünyayı bir tufanla yok etmesine engel olmaktır. Bunu tsadik de yapabilir. İnsan bu açıdan Aşem ile karşılaştırılabilir.

Rabi Şimon bar Yohay ile Rabi Yeoşua ben Levi’nin yaşadığı süre boyunca hiç gökkuşağı görülmediği öğretilir. Bu kişiler öylesine büyüktü ki, Tanrı’nın hükümlerini feshederlerdi. Ancak Tanrı’nın sonsuz gücü ile bir tsadik’in muazzam etkisi, birbirine bir meyvenin kabuğuna benzediği kadar benzer. Yine de yıkıcı hükümleri ortadan kaldırma bağlamında, bir tsadik’i tefilot (dualar) ve iyi midotları (edimleri) açısından, Aşem ile karşılaştırmak mümkündür. Bu yüzden tsadik hayatta olduğu sürece gökkuşağı görülmez. 

A BRIDGE TO HEAVEN

A Collection of Classic Kabbalistic

Commentaries on the Torah / Rabbi Yosef Gabay

ÇEVİREN: ESTREYA SEVAL VALİ