Holokosttan kurtulanlar çalınan tabloları için dava açabilecek

2.Dünya Savaşı sırasında değerli sanat eserlerini kaybedenlerin aileleri, eserlerini geri alabilmek için mücadele ediyorlar…

Dünya
7 Ekim 2009 Çarşamba

Los Angeles mahkemenin temyiz kararına göre San Diego’da yaşayan ve bir Holokost kurtulanı olan 88 yaşındaki Claude Cassirer, Madrid’teki Thyssen-Bornemisza Müzesi ve İspanyol hükümetine karşı açtığı davaya devam edebilecek. Cassirer’in hukuk mücadelesi büyükannesine ait olan ve Naziler tarafından el koyulan bir tabloyu geri alabilmek için. Söz konusu tablo, 1897 yılında Fransız empresyonist Camile Pisarro tarafından resmedilmişti. Cassirer’in Los Angeles’ta 2005 yılında açtığı dava davalılar tarafından Haziran 2006 yılında temyize götürülmüştü.

Dava konusu olan tablo, “Rue St. – Honore, Apres-Midi, Effet de Pluie” karanlık at arabalarının dizildiği, az sayıda yaprakları dökülmüş ağacın ve soğuğa rağmen dışarıda yürüyen insanların olduğu bir Paris bulvarını resmetmekte. Tablonun bugünkü değerinin 20 milyon dolar civarlarında olduğu belirtiliyor. Tablo, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra birçok kez el değiştirdi. Cassirer ailesi için tablonun yeri, bir aile dostu 2000 yılında Madrid’teki müzede görene kadar bir gizem oluşturuyordu.

Tablo, İspanyol hükümetinin 327 milyon dolar ödeyerek satın aldığı Baron Hans-Heinrich Thyssen-Bornemisza’nın koleksiyonunda bulunuyordu. Baron Thyssen tabloyu 1976’da bir sanat galerisinden satın almıştı. Tablo, 1993 yılından beri hükümet müzesinde sergileniyor. Tablonun yerini öğrenen Cassirer, İspanya Kültür Bakanlığı aracılığıyla geri almak için müzakere etmek istemiş ancak talebi reddedilmişti.

Cassirer’in avukatı Stuart Dunwoody müvekkilinin ABD dışındaki bütün yasal seçeneklerinin önünün kapalı olduğunun mahkemece görüldüğünü ifade etti. “Bunu yapabileceğimiz konusunda kendimize güveniyorduk. Burada açtığımız davaya itiraz edebilecekleri için sürecin yavaşlayabileceğini biliyorduk. Müvekkilim 88 yaşında ve hayattayken bu davanın bittiğini ve adaletin yerini bulduğunu görmek istiyor bu yüzden elimizi çabuk tutmalıyız” dedi.

Davalı Thyssen-Bornemisza Vakfı ise hakimin kararının bir temele dayanmadığını ifade etti.

Geçtiğimiz günlerde alınan kararın ertesinde yapılan açıklamada “Tablo yasal bir şekilde 1993 yılında vakıf tarafından geri kalan Thyssen-Bornemisza Koleksiyonu ile beraber alınmıştır” ifadesini kullandı. Vakıf daha öncede Baron Thyssen’in 1976’da tablonun yasal alıcısı olduğunu belgeleyen bir evraka sahip olduğunu bildirmişti.

2004 yılında ABD Yüksek Mahkemesi Los Angeles sakini 88 yaşındaki Maria Altman’a Avusturya hükümetine dava açma izni vermişti. Maria Altmann, Naziler tarafından el koyulan ve çalınan 150 milyon dolar değerindeki Gustav Klimt tablolarını geri istiyordu. Yedi yıl süren yasal mücadeleden sonra beş Klimt tablosu Avusturya tarafından Ocak ayında Altmann’a ve ailesine teslim edilmişti.

Hitler’in iktidarı süresince Naziler tarafından çalınan eserlerin sayısının 600.000 civarında olduğu belirtiliyor.

Cassirer’in mahkemeye sunulan iddianamesine göre büyükannesi 1939 yılında Nazi Almanya’sından kaçabilmek için gereken vizeyi alabilmek amacıyla Camile Pissaro’nun tablosunu 360$’a satmak zorunda kalmıştı.