|
Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın İran Özel Elçisi Dennis Ross, ani olarak görevinden alındı. Konu ile ilgili resmi açıklamanın önümüzdeki günlerde yapılması bekleniyor. Geçen sene, Obama’nın başarılı seçim kampanyasındaki danışmanı Dennis Ross, Amerika Başkanı’nın kurduğu yeni hükümette, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un, Basra Körfezi ve Güneybatı Asya’dan sorumlu danışmanı ve İran Özel Elçisi olarak göreve başlamıştı. Resmi olarak atandığı 24 Şubat 2009’dan sadece dört ay sonra birdenbire başka bir vazifeye tayin edilmesi, Washington’da çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Bunlardan biri, İran’ın, İsrail taraftarı tutumunu açık açık belirten, Yahudi kökenli Dennis Ross’u, ABD elçisi olarak kabul etmeyi ısrarla reddetmesi. İran, Ross’un, İsrail Hükümeti’nde ve Savunma Bakanlığı’nda, çok sayıda üst düzey yetkiliyle temas halinde olduğunun da farkında. Kudüs’teki bazı diplomatik kaynaklar ise, Dennis Ross’un yeni çıkan “Efsaneler, Hayaller ve Barış- Amerika İçin Ortadoğu’da Yeni Bir Yön Bulmak” kitabının da, Ross’un görevden alınmasıyla alakalı olduğunu düşünüyor. Ross, tartışmalı kitabı, Washington Yakın Doğu Politikaları Kurumu üyesi, eski gazeteci David Makovsky ile birlikte yazdı. Kitabında, açık olarak, Filistin meselesi ile İran’ın nükleer silah hırsına karşı Batı’nın alacağı tavır arasında hiçbir bağlantı olmadığını savunan Ross, bu iki olayın ayrı ayrı ele alınması gerektiğini belirtiyor. İki yazar kitapta ayrıca, İran’a karşı askeri bir müdahale yapılabileceği fikrini de ortaya atıyor. |
İran’ın tutumu dışında başka bir görüş de, Ross’un Dışişleri Bakanlığı’ndaki konumundan hoşnut olmadığı. Özellikle bölgedeki diğer elçilerin; Ortadoğu Barış süreci’ni takip eden George Mitchell ve Pakistan ile Afganistan’dan sorumlu Richard Holbrooke’un belirgin bir şekilde ön planda olmaları, Ross’un doğrudan Başkan Obama’ya bağlı olacağı daha önemli bir görev istemesinin sebebi olabilir. Beyaz Saray’daki yeni görevinin, Ortadoğu Barış Süreci’nin bölgesel sorunları olması beklenen Dennis Ross’un, George H.W.Bush ve Bill Clinton ile daha önce de bu alanda çalıştığı için, konuya kolayca hâkim olacağı düşünülüyor.
