Fransa, Türkiye’yi yakından tanıyacak

2009 Fransa’da Türk yılı olarak kutlanması kapsamında Türk Yahudileri ile ilgili değişik etkinlikler de yer alacak. Bu bağlamda ülkenin Yahudi kuruluşları 500. Yıl Vakfı Başkanı Naim Güleryüz’ü ağırlarken, Marsilya’nın Türkiye Başkonsolosu Özer Aydan, onuruna konsoloslukta bir kahvaltı verdi

Toplum
17 Haziran 2009 Çarşamba

Bilindiği gibi 2009, Fransa’da Türk Yılı olarak kutlanacak. 1 Temmuz 2009 tarihinde başlayarak 31 Mart 2010 tarihine kadar devam edecek olan kapsamlı programda, Türk Yahudileri ile ilgili değişik etkinlikler de yer alacak. Bu bağlamda  konuyu dikkatle izleyen Fransa Yahudi Kültür Kurumları ön hazırlık programlarını uygulamaya koydular bile. Bu arada, Montpellier Centre Communautaire Culturel  Juif (Yahudi Cemaati Kültür Merkezi) ve Marsilya Centre Edmond Fleg Kültür Merkezi’nin düzenledikleri bir program çerçevesinde davet ettikleri 500. Yıl Vakfı Başkanı ve Türk Musevileri Müzesi Kuruluş Koordinatörü Naim Avigdor Güleryüz  9 - 10 Haziran  tarihlerinde her iki kentte de birer konferans vererek Türk Yahudilerinin dünü, bugünü ve yarından beklentileri konusunu işledi.

Dünden ve bugünden bir fotoğraf gösterisiyle süslediği Montpellier konferansının ertesi günü Marsilya’da Centre Edmond Fleg salonunda, Türkiye Başkonsolosu Özer Aydan’ın da onurlandırdığı, kentte yerleşik Vidas Largas, Crif, Licra, Yad Vashem gibi Fransız Yahudi kültür kurumları yönetici ve üyelerinin ve Türk kökenli bir çok Yahudi ailenin birinci, ikinci  ve hatta üçüncü kuşak temsilcilerinin de izledikleri konferansta Güleryüz aynı konuyu bir sohbet havası içinde ayrıntılı bir şekilde ele aldı. Dinleyicilerin merak ettiği değişik hususlarda gelen soruları da cevaplandıran sunucu her sorunun ayrı bir konferans başlığı olduğunu belirterek,  Türk Yahudileri konusunun bir dizi konferans veya bir seminer şeklinde ele alınması gerektiği önerisinde bulundu. Konferansı, Türk kökenli Yahudi aileleri tarafından hazırlanmış Türk mezelerinin sunulduğu zengin bir ikram izledi. Marsilya’da yayımlanmakta olan günlük La Marseillaise gazetesi de Güleryüz ile bir röportaj yaptı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Türk kökenli Yahudilerin Almanlar tarafından toplama ve imha kamplarına gönderilmesini engellemek için üstün bir çaba sarfeden Türk Diplomatlarından biri de, 1942-44 yılları arasında Marsilya Konsolosu görevinde bulunan Necdet Kent idi. Auschwitz’e gönderilmek üzere bindirildikleri trene kendisi de binerek 81 Türk Yahudisinin Naziler tarafından serbest bırakılmalarını sağlayan Necdet Kent’in de Selahattin Ülkümen gibi Yad Vashem tarafından Hassid Umot ha-olam (Uluslararası Dürüst) olarak onurlandırılabilmesini teminen yıllardır gerekli tanıkları bulmaya çalışan Güleryüz bu vesileyle aynı konuda araştırma yapmakta olan Marsilyalı araştırmacılar ile de görüşme fırsatını buldu.

Başkonsolos Özer Aydan  bu ziyaret vesilesiyle 11 Haziran sabahı konsoloslukta düzenlediği bir kahvaltı toplantısına Marsilya’daki değişik Yahudi Kültür kurumlarının başkan ve temsilcilerini de davet ederek kendilerine Türkiye ile ilgili bilgi verdi.