Güzel bir haber...

Bir arkadaşım yeğeninin doğumunu böyle müjdelemişti bizlere.  Dünyaya gelen bir bebekten güzel bir haber olabilir mi?  Cevap basit; tabiî ki olamaz. Toplumumuzda dünyaya gelmenin daha doğmadan ve hayatin sonuna kadar giden mitzvalar, okazyonlar, prosedürler, toplumsal istekler… Hadi bakalım minik bebek, sana kolay gelsin… Neler mi olacak? Sana Şu kadarını söyleyeyim… its hard to be a Jew (Yahudi olmak zordur)

Dinle, anlatıyorum;

 Şu anda daha annenin karnındasın. Varlığından sadece annen ve baban haberdar. Ama hızla yayılıyor bu “güzel haber”.

Tanıştırayım;  bu babaannenin sesi:

- Si Tant Kler benim;  Perlet… 

- Neden seni aramadım?!

- Bravo sen kimden duydun? 

- Ne çabuk sana geldi haber, daha biz de dün yece öğrendik. 

- Te buşki işte...

- Dur dinle anlatıyorum; tam ki benimkiylen (kocası) masadayız. Birden “triiink” la puerta . “Ayyy kim bu münasebetsiz”  diye geçirdim içimden... - Keneeeez?   Ni un cevap...  Neyse bizimkini dürttüm kalktı... Gelen kimmiş beğenirsin, novya e el muestro...

- Şema İsrael, ne oldu? Tabii heyecanlandım. Bak anlatırken bile ellerim titriyor...(3G görüntülü telefonu var  ya o bakımdan gösteriyor)   Un palpitasyon sorma...  Gelmezler gelmezler esta ora de la noçe?  Asibiva yo.... Söyleyin... Kualo ez? ... Biliyordum zaten, bu sabah Rebi’ye demiştim içimde bir sıkıntı var, hayırdır... Kon buenos demiştim... Bu sırada benimki me dişo  “ Perlet bırak da içeri gelsinler “  Bak!  Bak! Sanki ben onları evde istemiyormuşum gibi ne durumda kaldım... Tamam, Kler anlatıyorum işte... Acele etme... Neyse içeriye aldık, sizlere bir haberimiz var demesiyle ben 1, 60 koltuğa yığılıverdim...  Pişin ya entendi… Küresel kriz... Biliyordum...  Tabii ki, herkesi vuracak da benim Moşiko yu mu teğet geçecek... ?  Benimki  oralı bile değil.  Tam ki diyecektim, bizim kenarda köşede un pokitiko paramız var filan... Moşiko demez mi :  “babaanne oluyorsun”   ne babası ne annesi, dinleyen kim Moşiko mu  naapalim bize taşınırsınız, beraber...  Ke me dişites Moşiko miyo presyado...?   “Babaanne oluyorsun annecim” ya me entendites?  “ Babaanne oluyor muşum”…  Mendil getir pajalusta ).    Ayyy çok mersi iletirim. Tabii vereyim yanımda. Tant Ester’i de sen arayıp söylersin değil mi?  Benim ki mi?  Ne yapacak “ golden ijikas es? Hani var ya...  Dizi seyrediyor... Omzuna vurdum... Yüzüme bakmadan “van minuts van minuts”    dünya yıkılsa umurunda değil....

Bu yoğun telefon trafiğinden sonra  iki  hafta süren bir “tebrik “ periyodu var...”Tebrik ederiz efendiiiim”, “ Allah analı babalı büyütsün”, “kon allegrias inşallah” filan falan.  (neden veya neyi tebrik ettiklerini bir anlasam) karşı cevaplar da hazırdır; “darısı sizinkilerin başına...”, “ Yook yook...  Yeni daha 4,5 aylık… Kısmetse yaza…”, “Bilmem, daha belli değilmiş. Sonyagrafta  bir şeyler görmüşler ama..”. “kordon es,  çikitiko es... ken save” ,  “ Faşadura? Kon buenos 2-3 haftaya yaparız...  Yok, daha belli değil.  Şe-ratonla da konuştuk... Hayt rejins  ile de bakıyoruz... “Benimki surat asiyo... Evde yapsak olmaz mıymış? Yok, daha neler...  Yıllardır biriktirdiği paralar uçup gidiyormuş... Filan falan...”, “Daha yolun başındayız... Pidyon, brit mila, icabında vijola... Kolay mı öyle? Yine havyarı var,  somonu var, kuşkonmazı var... Gar dolap yenilemek gerek neyse ben benimkine, söyledim bir sürü okazyon var Ak merkez,  İstinye merkez, kanyon merkez... (zavalli marido) Eeee her şey inyeto  için.”

Faşadura üzerinden 3,5 ay geçti. Simdi herkes “doğum”  anına odaklanmış. Bu defa da olayın seninle ilgisi yok... Yani,  tamam...  Sen doğacaksın ama, kabul etmek gerekir ki, o başına gelen en basit iş... Biliyor musun yapılması gereken ne kadar çok iş var? Artik erkek olduğun da cümle alem tarafından biliniyor. İşimiz çoook zor çok. Hastane seçildi, hastanedeki oda seçildi, hatta de-gustasyon ve ‘de-slipasyon’ niyetine bir gece kalınıp ortamın iyi olup olmadığı kontrol edildi. Doğumdan saniyeler sonra “Aaaa erkekmiş” diyip odanın a’dan z’ye her türlü dekorasyonunu maviye çevirecek ekipler seçildi, sen daha yıkanıp odaya gelmeden fotoğrafların odanın dört  bir tarafına asılı  olmasını sağlayacak fotoxxxpress ile anlaşma ve doğum odasının çekimleri ile odaya asma arasında maksimum dört dakika garantili tatbikatlar yapıldı... Aralara anne ve babanın tanışma, nişan, evlilik vs gibi oluşumuna temel oluşturan evrelerden kareler yerleştirilecek... Babanın siyah beyaz “banyo alırken ki “ fotoları…  “list dö faşadura” yapmadık, bir dünya dolmakalemin oldu. List dö doğum, list dö brit-mila, list dö pidyon hazırlanacak, (Perlet unutma bizim eve bir mavi abajur lazımdı, onu da yaz)  aksi gibi bugünlerde altının da fiyatı arttı, şimdi herkes az getirir... (herkes krizi bahane eder) Tuttuğumuz dekoratör kadın da pek bir yavaş çıktı, acaba odan hazır olacak mı?   Doğum sonrası senin giyeceğin faşadurada kesilen kumaştan yapılan küçük gömlek unutulmasın, karıştırılmayasın diye koluna takılacak bilezik, annenin hastane valizi, ipek gecelik, nazar boncuğu, yeni ölçüde sutyen, doğum sonrası ve hatta esnasında ( çekilecek fotolar açısından ) acil saç tarama ve makyaj ekibi seçimi...   Pidyonda loğusa hali ile gelinliğe girmek için acil zayıflama konusunda uzman ekip ile toplantılar yapıldı, doğum sonrası kilosuna göre hastanedeki ikinci toplantı ayarlandı... Hastaneye gelecek eş, dost, tanıdık, akraba vijitalari için catering şirketi, garsonlar eşliğinde ikram. Fortüne’nin yaptığı borekitas, boyikoslardan alınacak, şirkete teslim edilecek... Mişne’ye masapan siparişi verilecek. Bahşişler önceden verilecek herkesin yüzü gülsün... İşlemeli masa örtüleri “mavi” çiçekli olmalı.  Odanın kapısına mavi ”it’s a boy” temalı süsleme için “vazyar prodakşın” ile anlaşma yapıldı (bu ekip Moşikonun Bar-Mitzva’sında da iyi çalışmıştı) 1 gün sonunda  “my first day”  barkovizyonu çekiminin vizyona girmesi için hastane toplantı salonunda gelenlere gösterme amaçlı ekipleri ve teçhizatlar oluşturuldu... Doktor ve hastane ekibine teşekkür için gazete ilanı modeli seçimi, ilanın diğer köşesinde sünnet daveti.  Abartıyorsun mu dedin... Yok, inan bana bunlar daha bir şey değil, tüm bu prosedürler arasında eksik bir konu kalmasın, diye merkezi NY ta bulunan “Okazyon geliştirme merkezi”  tarafından yayınlanan 13 ciltten ilk ikisi bu konular ile ilgili…

Sevgili okurlar Brit –Mila’ya bekleriz…