/Obama yönetiminde Filistinli olmak kolay

Filistin lideri Mahmud Abbas, kendisinin beklemekten başka yapacak bir şeyi olmadığını söylüyor

Dünya
3 Haziran 2009 Çarşamba

Doğru, Filistinli başkan dün Barack Obama ile olan toplantısına, Ortadoğu barış sürecinin çok önemli bir oyuncusu olarak girdi. Eğer Ortadoğu’da bir anlaşma olacaksa Abbas’ın üstesinden gelmesi gereken iki sorun var: Birincisi henüz Filistinlilerin devlet kurmasını kabul etmeyen Binyamin Netanyahu’nun yeni İsrail Hükümeti ile iki devletli çözümün bütün ayrıntıları üzerinde anlaşmak. İkincisi ise, Filistin yönetiminde, Batı Şeria’yı yöneten El-Fetih hareketi ile Gazze’yi yöneten ve henüz İsrail’in var olma hakkını kabul etmeyen Hamas arasındaki devasa ayırımın üstesinden gelmek.

Bununla birlikte, Pentagon City’de Ritz-Carlton’daki suitinde Beyaz Saray toplantısına hazırlanırken, Abbas kendisine düşen tek rolün beklemek olduğunu vurguladı. Hamas’ın, herhangi bir Filistin birlik hükümetinin İsrail’i tanıması ve şiddeti reddetmesi talebine teslim olacağını bekleyecek. Ve Obama yönetiminin dik başlı Netanyahu’yu, [Batı Şeria’daki] yerleşim inşaatlarını durdurmaya ve iki devletli formülü alenen kabul etmeye zorlamasını bekleyecek.

İsrail-Filistin barış görüşmelerinin emektarları için Abbas’ın pazarlık pozisyonu bıkkınlık verecek kadar tanıdık: Her iki taraf da şaşmaz bir şekilde, karşı taraf esaslı tavizler vermedikçe bir şey yapamayacaklarını söylemekle başlar. Netanyahu, geçen hafta Washington’u ziyaretinde, Abbas’la görüşmek için ön koşul olarak belirlememekle birlikte, Filistinlilerin İsrail’i bir Yahudi devleti olarak tanımaya başlamalarını istedi.

Öte yandan, Abbas’ın bu sert tavrının ilginç tarafı, Obama’nın Ortadoğu ile ilgili ilk adımlarının Filistinlilere ve Arap devletlerine gönderdiği mesaj hakkında ne söylediğidir.

Bush yönetiminin aksine Obama, mükerrer defalar ve alenen, istisnasız olarak Batı Şeria’daki yerleşimlerin dondurulması gerekliliğini vurguladı. Bu, uzun zamandır uyuyan bir Filistin hayalini canlandırdı: Araplar pasif bir şekilde izlerken ve alkışlarken, ABD’nin İsrail’i, ülkenin demokratik yönetimi ister kabul etsin, ister etmesin, kritik tavizler vermeye zorlayacağı hayali. Abbas, bana ve editör Fred Hiatt’a, “Amerikalılar dünyanın lideridir” dedi. “Dünyanın her yerinde herkes üzerinde ağırlıklarını kullanabilirler. İki yıl önce ağırlıklarını bizim üzerimizde kullandılar. Şimdi İsraillilere, ‘uzlaşmalara uymalısınız’ demeliler.”

Eğer Obama bir Ortadoğu anlaşması yürütecekse, henüz İsrail’in Batı Şeria’nın çoğundan vazgeçmesi ve on binlerce yerleşimi boşaltması gerektiği düşüncesiyle barışamamış Netanyahu’nun ve Likud Partisi’nin dik başlılığının üstesinden gelmesi gerektiği tabi ki doğrudur. Fakat Filistinliler de gerçekleri yutmaktan oldukça uzak durumdalar. Hamas ve Hamas’ın İsrail’in tasfiye edilmesindeki ısrarı bir yana, Filistin liderlerinin en ılımlısı olarak tanımlanan Abbas, geçen sene ‘Filistin Devleti’ kurulmasına yönelik cömert bir teklifini geri çevirerek Netanyahu’nun selefi Ehud Olmert’in kötü yazgına katkı yapmıştı.

Çarşamba günkü görüşmemizde Abbas, Olmert’in kendisine Batı Şeria’nın %97’si üzerinde bir ‘Filistin Devleti’ öneren bir harita gösterdiğini – fakat İsrailli liderin haritayı kendisine vermeyi reddettiğinden şikâyet etse de – kabul etti. Olmert’in, - daha önce hiçbir İsrail başbakanının kabul etmediği – Filistinli mültecilerin “geri dönüş hakkı” prensibini kabul ettiğini ve binlercesini tekrar İsrail’e yerleştirmeyi önerdiğini teyit etti. Özetle, Olmert’in Filistinlilere barış önerisi, Bush veya Bill Clinton’unkilerden daha cömertti. Obama’nın veya herhangi bir İsrail hükümetinin bundan daha ileri gideceğini düşünmek neredeyse imkânsızdır.

Abbas bunu geri çevirdi. “Ayrılıklar çok genişti”, dedi.

Abbas ve ekibi, Netanyahu’nun, yerleşimlerin tamamen dondurulmasını hiç bir zaman kabul etmeyeceğini bekliyor (çünkü eğer kabul ederse merkez sağ koalisyonu kesinlikle çöker). Bu nedenle koltuklarında oturmayı ve ABD’nin İsrail başbakanını yavaşça sıkmasını izlemeyi planlıyorlar. Bir yetkili, “Bu, birkaç yıl sürecektir”, diye neşeli bir tavırla öngörüyor. Abbas, büyük ölçekli bir göçmen geri dönüşünden feragat etmek anlamına gelecek olan, İsrail’i bir Yahudi devleti olarak tanımak gibi, İsrail’den bekledikleriyle karşılaştırılabilir bir taviz verme fikrini reddediyor.

Bunun yerine pasif kalacağını söylüyor. “Hamas’ın uluslararası taahhütleri kabul etmesini bekleyeceğim. İsrail’in yerleşimleri dondurmasını bekleyeceğim,” dedi. “O zaman kadar, Batı Şeria’da iyi bir realite mevcut… İnsanlar normal bir yaşam sürüyor.” Obama yönetiminde şimdilik, Filistinli olmak kolay.

Jackson DİEHL

The Washington Post / 29 Mayıs 2009

Çev: Dani Altaras