Bir Görüş / Soli Özel’e cevaplarım

Toplum
13 Mayıs 2009 Çarşamba

Sayın Soli Özel’in 29 Nisan 2009 tarihli Şalom Gazetesi’nde ‘Yeni Dengeler’ başlıklı makalesindeki bazı hususlar  hakkındaki görüşlerimi paylaşmak isterim. Bunlar:

• İsrail’in parçalanmış ve gerçekçilikten uzak militarize olmuş siyaseti ve yayılmacı ….ideoloji(si)

• İsrail’in soğuk savaşın bitmesinden sonra kendisine küresel ekonomi içinde vazgeçilmez sayılabilecek bir yer edinmiş (olması)

  Ankara-Tel Aviv ilişkileri

İsrail’in “yayılmacı” ideolojisi

İsrail ne biçim “yayılmacı” bir devlet ki, barış karşılığı Mısır’a 1967’de işgal ettiği Sina Yarımadası’nın %100’ünü iade etmiş, Ürdün’le sınır düzletmeleri yaparak yüzlerce kilometre kare toprak vermiş, Lübnan’da işgal ettiği toprakları boşaltmış, barış karşılığı Suriye’ye Golan’ın büyük bir kısmını vermeyi kabul etmiş, Gazze’nin %100’ünü Filistinlilere vermiş, Batı Şeria’nın da %95’ini Filistinlilere vermeyi kabul etmiş, kalan %5 karşılığı da İsrail’den toprak takası teklif etmiş? 

 “Gerçekçilik”, İsrail’in varlığını tartışma konusu eden ve sivil nüfusunu tehdit eden Hamas’a bu örgütün bütün istediklerini vermesi mi?

Yeryüzünde yayılmacılığın çetelesinin  “metrekare hesabı” ile tutulduğu başka bir anlaşmazlık/çatışma mevcut mudur?

Bu keyfiyetten, sorunun bir “Toprak sorunu” olmayıp İsrail’in bizatihi varlığının tartışma konusu edilmekte olduğu belli olmuyor mu?

İsrail’i veremeyeceği tavizleri vermeye zorlamak yeni savaşların çıkmasına ve daha kötüsü İsrail’in yok edilmesine çanak tutmaz mı?

İsrail’in soğuk savaşın bitmesinden sonra kendisine küresel ekonomi içinde vazgeçilmez sayılabilecek bir yer edinmiş olması

Bu tespit oldukça muğlâk. İsrail hakikaten “vazgeçilmez” bir yer edinmiş olsaydı bunun kanıtlarını bugün de müşahede edebilmek gerekmez miydi?

İsrail ekonomik açıdan değil, ama Batı medeniyetinin temelini oluşturan değerler açısından vazgeçilmez bir ülkedir. Menfaatleri için İsrail’i gözden çıkaracak bir Batı’nın tutunabileceği etik değerler temellerinden sarsılmaz mı?

 Ankara-Tel Aviv ilişkileri

Makalede Kullanılmış olan “Tel Aviv” söyleminden İsrail’in başkentinin Kudüs olmayıp Tel Aviv olduğu kanaati uyanıyor.  İsrail’e göre başkent Kudüs değil mi? Bu ülkenin Dışişleri Bakanlığı da orada değil mi?  İsrail Parlamentosu Knesset’in binası da 1967’den evvel İsrail topraklarının bir parçası olan Batı Kudüs’te değil mi?

Bununla beraber, devletler kendi ulusal menfaatleri çerçevesinde Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanımayabilirler. Bu, o devletlerin kendi tasarruflarıdır.

Saygılarımla

Denis Ojalvo