/ PAUL KRUGMAN / Harry, Louise ve Barack

Ekonomi
13 Mayıs 2009 Çarşamba

Harry ve Lousie, 1993 senesinde sigorta endüstrisinin hazırlattığı reklamlarda karşımıza çıkan hayali kahramanlardı, bu ikili reklamlarında sağlık sektörü ile ilgili kararları “bürokratların” vermesi durumunda yaşanacak olaylardan endişe duymaktaydılar. Harry ve Louise’in reklamları Clinton yönetiminin sağlık hizmetleri reformunu hayata geçirmesini engellemiş ve güçlü özel sektör menfaatlerinin sağlık hizmetleri reformunun önüne geçebilmesinin simgesi haline gelmişlerdi.

Fakat Cumartesi günü beni arayan heyecanlı hükümet yetkilileri, bu sefer “sağlık endüstrisi kompleksinin” (onların terimi, benim değil) yardımcı olmayı teklif ettiğini anlattılar.

Sağlık endüstrisinin önde gelen altı şirketi - Harry ve Louise ‘i yaratan lobi grubunun günümüzdeki temsilcilerinden sayılabilecek America’s Health Insurance Plans (AHIP) da dâhil olmak üzere – Başkan Obama’ya bir mektup göndererek sağlık harcamalarını kontrol altına almak için hazırladıkları planın taslağını anlattılar. Dahası bu mektup hükümetin sağlık ekonomisi hakkındaki görüşlerini üstü kapalı bir şekilde onaylamaktaydı.

Sağlık endüstrisinin hükümete yaptığı bu jest hakkına kuşku duymamıza yol açabilecek nedenler var mı? Emin olabilirsiniz... Ancak en önemlisi nokta, ilk bakışta bu yaklaşımın son derece pozitif olması.

Mektubun altına imzasını atanlar, hükümetin sağlık harcamalarındaki artış oranın %1,5 azaltılması hedefine ulaşabilmesi için taslaklar hazırladıklarını söylüyorlar. Bu oran kulağa çok gibi gelmeyebilir ancak aslında korkunç bir rakamdan söz ediliyor: bu hedefin gerçekleşmesi önümüzdeki on yılda 2 trilyon dolar tasarruf edilmesi demek.

Peki, masraflar nasıl azaltılacak? Mektupta birkaç detay verilmiş, ancak endüstri temsilcilerinin Bütçe Direktörü Peter Orszag’ı dikkatle okudukları çok belli.

Bundan önceki görevinde Kongre’nin bütçe direktörlüğünü yapan Bay Orszag, Amerika’nın tıbbi faydası çok az olan bazı sağlık hizmetlerine gereğinden çok daha fazla para harcadığını, kronik hastalıkların engellenmesi ve tedavi edilmesi gibi alanlara ise çok az kaynak ayrıldığını iddia etmişti. Özetle Bay Orszag, “Sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürmeden masrafları azaltmak için etkili tedbirler alınabileceği” neticesine varmıştı.

Pek tabii sağlık endüstrisinin mektubunda “Sağlık hizmetlerinin gereğinden fazla veya az kullanımının kalite ve verimliğinin arttırılmasıyla dengelenmesinden” bahsediliyor. Ayrıca favori bir Orszag teması olan ‘kanıta dayanan’ en iyi iyileştirme ve tedavi yöntemlerinin desteklenmesine de değinilmiş. Sonuçta bu mektup aslında konunun doktoru bütçe direktörünün yazdığı ilaç reçetesinin aynısı...

Fakat kutlamaya başlamadan, bu jestin bir Truva atı stratejisi mi olduğunu sormamız lazım. Ne de olsa mektubu gönderen organizasyonların bazıları geçmişte sağlık hizmeti reformlarının oyunbozanları ve ateşli karşıtlarıydılar.

AHIP’den daha önce söz ettim, bir de Pharmaceutical Research and Manufacturers of America (PhRMA)’dan bahsetmek lazım. Bu lobi grubu 2003 senesindeki Sağlık Sigortası Modernizasyonu Kanunu’nun çıkmasını desteklemiş, bu kanun neticesinde Sağlık Sigortası Kurumu’nun ilaç fiyatlarını pazarlık etmesi engellenmiş ve özel sigorta sahipleri çok ciddi boyutta fazla ödeme yapmak zorunda kalmışlardır. Ne kadar enteresan ki mektubun altındaki imzalardan biri eski milletvekillerinden Billy Tauzin’e ait, kendisi modernizasyon kanunun Kongre’den geçmesi için yapılan çalışmalara önderlik etmiş, hemen ardından da PhRMA’nın çok iyi kazanan yeni başkanı olmuştu.

Burada dikkat çekmek istediğim nokta bu mektubun yazarlarının asıl niyetleri konusunda şüpheci olmamız için birçok neden olduğu. Unutmayın ki bizim sağlık giderleri diye tanımladığımız paralara onlar kazanç diyorlar.

Kanımca burada olup biten, kilit öneme sahip menfaat gruplarının ne yaparlarsa yapsınlar sağlık sektörü reformunun bu sefer gerçekleştirileceğini anlamaları ve “Hayır” Partisinden yana tavır almaları halinde masadaki olası sandalyelerini kaybedeceklerinin farkına varmalarıdır.

Ben Obama Hükümetine şiddetle önlerinde duran pazarlıkta sağlam bir duruş sergilemelerini öneririm. Özellikle AHIP masrafların kısılması taraftarı olmasının yarattığı iyi niyet ile mutlaka sağlık reformunun önemli kısımlarından birini engellemeye çalışacaktır: Amerikalılara özel sigorta şirketlerine alternatif olarak devletin sosyal sigorta planlarından birini seçme özgürlüğünün verilmesi. Hükümet bu konuda taviz vermemeli.

Çokta negatif olmayayım. Sağlık endüstrisinin, sağlık reformunu engellemekten cayıp, şekillendirmeye çalışması bile çok olumlu bir gelişme. Öyle görünüyor ki Amerika sonunda diğer tüm gelişmiş ülkelerinin çoktan sahip olduğu gibi tüm vatandaşların temel sağlık ihtiyaçlarının karşılandığı bir sisteme kavuşacak.

Bu alanda yapılacak ciddi bir masrafları azaltma çalışması sadece sağlık sektörünü değil Amerika’nın mali geleceğini değiştirecektir. Bay Orszag’ın vurguladığı gibi sağlık hizmetleri harcamaları uzun vadeli bütçe projeksiyonlarının bu kadar ümitsiz görünmelerinin temel sebebidir. Bu masrafların artış hızını yavaşlatabilirsek geleceğimiz çok daha parlak olacaktır.

Bu olup bitenler son zamanlarda duyduğum en iyi politika haberlerinden birisi...

 

PAUL KRUGMAN KİMDİR?

 

1953 yılında ABD’de, Long Island’da doğan Krugman; Princeton Üniversitesi’nde ekonomi profesörüdür. Yale, MIT ve Stanford Üniversiteleri’nde de ders veren Krugman,  New York Times gazetesinde de ekonomi ve politik ağırlıklı köşe yazıları yazıyor. Krugman, 2008 yılında “Ticaret kalıplarının analizi ve ekonomik aktivitenin gerçekleştiği yer” konusunda yaptığı çalışmalar ile ekonomi alanında Nobel Ödülü’nü kazandı. Krugman, yirmiden fazla kitaba ve iki yüzden fazla makaleye imzasını attı. Uluslararası ticaret ve finans konularında yaptığı araştırmalarla ünlenen Krugman, uluslararası ticaret teorisini kapsamlı bir şekilde yeniden gözden geçiren “yeni ticaret teorisinin” kurucularından. Bu çalışmalarından ötürü Amerikan Ekonomi Topluluğu Krugman’ı iki kere bir kırk yaşın altındaki iktisatçılara verilen John Bates Clark madalyası ile ödüllendirdi. Paul Krugman’ın araştırmaları ekonomik krizler ve döviz krizleri üzerine odaklandı.