BM üst düzey insan hakları yetkilisi Navi Pillay, sona eren 2. Durban - Irkçılık Karşıtı Konferans’ın başarılı geçtiğini iddia etti. Pillay, konferans hakkında yürütülen yanlış bilgilendirme kampanyasına rağmen konferansın amacına uygun sona erdiğini söyledi
BM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Navi Pillay, beş gün süren 2. Durban Konferansı sonunda verdiği demeçte konferansı değerlendirdi. Pillay, demeçte katılımcı ülkelerin İsrail-Filistin sorununu aşarak daha geniş kapsamda ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğü tartışmayı başardığını iddia etti. Komisyon Başkanı, ismini zikretmediği bazı grupların konferansı bir “Nefret Toplantısı” olarak adlandırarak ülkelerin katılımını engellemeye çalıştığını, konferans hakkında oldukça organize bir yanlış bilgilendirme kampanyası yürütüldüğünü söyledi. Pillay “Süreçte zorlandığımız bazı anlar oldu, fakat bir ‘Nefret Toplantısı’ mı? Üzgünüm ama bu bir abartı” diyerek kendini ifade etti.
İranlı Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, konuşmasında Holokost’un Batının Filistinlilere zarar vermek için kullandığı bir araç olduğun iddia ederken İsrail’in de baskıcı ve ırkçı bir devlet olduğunu söyledi. Ahmedinecad’ın bu konuşması sonrasında ve sırasında Yahudi gruplar protesto ederken 23 Avrupa ülkesi de konferansı terk etti.
Ahmedinecad’ın konuşmasının ertesi günü 100’den fazla ülke ırkçılığa ve azınlıklara yönelik ayrımcılığa karşı hazırlanan bildirgeye imza attı. 143 maddelik bildirge 2001’de yapılan 1. Durban Konferans’ında ortaya konan prensipleri tekrarladı.
Human Rights Watch adlı insan hakları örgütünden Phillipe Dam, bildirgenin Ahmedinecad’ın olaylı konuşmasından sonra açıklanmasını bu konuşmanın içeriğini dünyanın reddettiği anlamına geldiği şeklinde yorumladı. Dam, bildirgeyi imzalayan ülkelerin ırkçılık ile savaşlarında kendi karnelerini düzeltmek için çaba göstereceğini söyledi. Konferansın başarısız olduğunu savunanlar ise borç ödemeye yönelik kölelik sistemi, kast ayrımcılığı ve Sudan’daki etnik savaşın gündeme gelmediğini belirterek eleştiri de bulundular.