Gözünüz arkada kalmasın

Köpeğinizi bırakacak güvenli bir pansiyon bulamadığınız için tatile gidemiyorsanız sizi Sarita Damar ile tanıştırayım. Siz tatildeyken köpeğinize kendi evinde bakıyor, böylece aklınız sevimli dostunuzda kalmıyor

Yaşam
25 Mart 2009 Çarşamba

Bir köpeğiniz var mı?

Benim var. Hem de çok asil bir alman kurdu. Bana sorarsanız gerçekten çok yakışıklı…

Bugüne kadar size ondan hiç bahsetmedim. O yüzden en baştan başlayacağım.

Kendimi bildim bileli bir köpeğim olsun istemişimdir.

Çocukluğumda ne zaman ‘Bir köpek istiyorum’ diye hıçkıra hıçkıra ağladıysam ertesi gün okuldan eve geldiğimde annem beni bir sürprizle karşılardı. Bu kimi zaman bir balık, bir tavşan, bir civciv, bir kaplumbağa ya da bir kuş olurdu…

Onları hep çok sevdim.

Ama bir köpeğim olmasını hep daha çok istedim.

Üniversiteye başladığımda artık bir köpek alacaktım. Kararlıydım.

Öyle ya da böyle!

Sonunda bir gün aileme sürpriz yapıp eve bir köpekle geldim!  Denemelik, sadece bir haftalığına…

Aramızda kalsın, annem köpeklerden çok korkardı. Zaten ne olduysa da o hafta oldu. Annem korkusunu yendi, köpeğim aileden biri haline geldi…

O gün bu gündür ailece tatile gitmedik. O’nu bırakacak güvenli bir yer bulamadık. Ta ki Sarita Damar ile tanışıncaya kadar!

Sarita gerçekten harika bir kadın. Sıcakkanlı, sempatik ve çok güzel…

Huzur dolu bir evi var. Kendi gibi… Pansiyonunda köpeğinize ev ortamında bakıyor. Onu kendi köpekleri Lokum ve Dobo’dan bir an olsun ayırt etmiyor…

Lokum ve Dobo da çok cana yakın.

İtiraf etmeliyim, fotoğrafta yer almaktan çok büyük keyif aldılar.

Eğer siz de tatile gideceğiniz zaman köpeğinizi güvenebileceğiniz birine bırakmak istiyorsanız mutlaka Sarita’yı arayın…

Yoksa sen de yirmili yaşların başında köpek sahibi olabilmiş biri misin?

Çocukluğumdan beri hayvanlara çok fazla düşkünüm. Ama ailemde hiç kimse hayvanlara yakın olmadığı için çocukluk dönemimde beslediğim bir dostum olmadı. 22 yaşımda kendi evime taşındığımda ilk yaptığım şey kendime bir köpek almak oldu. Tabii bu girişimim ailemde kimsenin hoşuna gitmedi. Herkes çok büyük sorumluluk olduğunu söyledi. Annem köpekten korktuğu için yaklaşık bir sene evime gelemedi. Onunla dışarıda buluşur, konuşurduk. Birinci senenin sonunda o da benimle beraber köpeğimi kabullenmesi gerektiğini, bunun benim için yalnızca bir heves olmadığını anladı. Böylece duruma ayak uydurmaya çalışıp ondan korkmamayı öğrendi. Şimdi onlar için nerdeyse benim kadar endişelenebiliyor.

Şu anda birbirinden şirin iki köpeğin var…

Evet, teşekkür ederim. Onlar anne ve oğul… Lokum terrier cinsi, oğlu Dobo’da golden retriever ve terrier kırması. Lokum tahmini (sokakta bulduğum için tam yaşını bilemiyorum) 10 yaşında. Dobo ise, 4 yaşında.

Ne zaman bir köpekler için bir pansiyon açmaya karar verdin?

Birçok işe girdim, çalıştım ama işin doğrusu hiçbir yaptığım işten mutlu olamadım. Hem para kazanıp hem de mutlu olabileceğim bir iş arayışı içindeydim. Bunu keşfetmem inanın çok uzun senelerimi aldı. Şimdi hayalimin işini yapıyorum ve çok mutluyum.

Peki, nasıl başladın?

Seyahate gitmem gerektiği için Lokum’u mecburen bir pansiyona bıraktım. Bir haftanın sonunda geri döndüğümde köpeğim kanlı ishal olmuştu ve ölmek üzereydi. Sonradan öğrendim ki, pansiyonun bahçesinden kanalizasyonun aktığı bir dere geçiyor. Hayvanlar da oradan su içiyorlar. Bu yüzden birçok hastalık hatta bazen ölümler meydana geliyordu. Kızımı büyük zorluklarla kurtarmıştım ancak orada tehlikede olan birçok köpek vardı. Pansiyonu ilgili yerlere şikâyet edip kapanana kadar bu işin peşini bırakmadım. Bu olayın ardından çok uzun seneler seyahate gitmedim. Ailemin bir kısmı yurt dışında yaşıyor. Onları görmeye gitmek istediğim zaman arkadaşlarımdan köpeğime bakmaları için ricada bulunuyordum. Bir gün bir arkadaşım beni arayıp bir tanıdığının köpeği olduğunu ve seyahate gitmesi gerektiğini ve nereye bırakabileceğini bilemediğini söyledi. Ben de ‘Ben pansiyon öneremem. Bana bıraksın, ben bakarım’ dedim. Ertesi gün yaşlı bir çift köpeğiyle beraber evime geldi. Tanıştık. Köpeği bana bırakmaya karar verdiler. Bana ‘Ücret ne kadar’ diye sordular. Ben de şaşırarak ‘Ücreti yok. Ben iyilik olsun diye yapıyorum. Burası pansiyon değil’ dedim. Bunun üzerine bana ‘Bu köpek bizim torunumuz gibi… Biz onu güvenerek bırakabilecek bir yer bulamıyoruz. Biz çok sık seyahate gideriz. Bu yüzden lütfen bir ücret söyle. Biz de köpeğimizi her zaman sana bırakabilelim’ dediler. Böylelikle bu işe başlamış oldum. Kısa bir süre sonra köpeklerin çok daha rahat edebilecekleri bir eve taşındım.

Evin köpekler için bir cennet gibi…

Köpeklere kendi evimde kendi köpeklerime baktığım şekilde bakıyorum. Kafes yok. Salonda benimle beraber oturuyorlar. Benim köpeklerim benimle yatar. Tercih eden misafir köpek de eğer evinde ailesiyle yatıyorsa zaten teklif beklemeden yatağa çıkıyor. Alışık olmayanda yatağın kenarında yatıyor. Bazıları köpeklerinin yataklarını getiriyor. Onu da kendi yatak odama koyuyorum. Biz yattığımızda o da kendi yatağına yatıyor. Büyük bir bahçem var. Gün içinde bahçeye çıkıp oyunlar oynuyorlar. Kendi evlerindeki rahatlarını aynı şekilde benim evimde de yaşıyorlar.

Her ırk köpeğe bakabiliyor musun?

Uyumlu olması şartıyla her ırk köpeğe bakıyorum. Eğer başka köpeklerle kavga eden bir huyu varsa çok fazla yanaşmıyorum. Çünkü onu ayrı tutmak zorunda olmak beni üzer. Bu yüzden geçimli olabilen her ırk köpeğe bakıyorum. Mesela bir gün kocaman bir kurt köpeği geldi. Sahibi ‘çok uysaldır’ dedi. Gerçekten son derece uysal, geçimli ve evin içinde yaşamaya alıştırılmış bir köpekti. Ailesi yazın iki ay Bodrum’a gidiyor. Çok sıcak olduğu için ve köpekte rahatsız olduğu için yanlarında götürmeyip yazları bende bırakıyorlar.

Köpeklerin birbirlerine zarar vermemelerini nasıl sağlıyorsun?

Beni arayan insanlara öncelikle köpeğinizle beraber gelin bir tanışalım ve benim köpeklerimle tanıştıralım diyorum. Köpek ilk geldiğinde sorun çıkmıyorsa zaten gerisi kolay. Tabi zaman zaman güç gösterileri oluyor ancak köpeğin üstünde disiplin kurduğunuz zaman kavgaya yeltense bile bir kelimenizle vazgeçiyor. Onları da bazen yüksek sesle uyarmak gerekebiliyor.

Ne kadar süreyle seninle kalabiliyorlar?

Öyle bir zaman kısıtlaması yok. Gerçi çok uzun süre kalmalarını tercih etmiyorum. Çünkü köpeğe çok bağlanıyorum ve o giderken çok üzülüyorum. Ama benim şansıma gelen köpekler genelde uzun süre kalıyor. Mesela bir köpek bana kısa süreli birkaç kere gelmişti. Bir gün sahibi beni arayıp askere gideceğini ve altı ay köpeğini bana bırakmak istediğini, başka yere bırakmak istemediğini aklının kalacağını söyledi. Ben de tabiî ki kabul ettim. Sahibi askerden döndüğünde benim kendimi iyileştirmem çok zaman aldı. Kısacası süre yalnızca benim kendi duygusallığım yüzünden tercih ettiğim bir şey.

Sadece köpekler için mi var yoksa tüm evcil hayvanlara bakıyor musun?

Evet, yalnızca köpekler… Çünkü benim evimde iki köpeğim var ve kedilerle araları çok iyi değil. Kedileri dizginlemek çok zor çünkü kaçabiliyorlar. Köpeklerle de çok iyi anlaşamadıkları bir gerçek. Bir keresinde iki tane hemstır aldım. Ertesi sabah uyandığımda ve bakmak için yanlarına gittiğimde birinin ötekini öldürdüğünü görünce açıkçası kafes hayvanlarını da bir daha almamaya karar verdim.

Günlük konaklama bedeli ne kadar?

Diğer pansiyonlarda olduğu gibi burada da 25 TL.

Eminim bu yazıyı okuyan ve sana ulaşmak isteyenler vardır…

Bana 0539 7464117’den veya  [email protected] ‘dan ulaşabilirler.