ANISINA / Yuda Yağbes’in anısına (1909 (?) – 2009)

Toplum
25 Mart 2009 Çarşamba

Birkaç gün önce  Yusuf Vali Bey, daha sonra Selim Amado ağabey Yuda Yağbes’in vefatını bildirdiler. Yuda Ağabey’i herhalde on yıl önce tanıdım. Kitaplarımı yazmak için yaptığım araştırmalar sırasında bir şekilde (nasıl olduğunu tam hatırlamıyorum) karşılaşmıştık. İsrail’e yaptığım nadir ziyaretlerin birisinde de bando yarbaylığından emekli ve babası da bando yüzbaşısı olan Ankaralı Çelebon Yaeş Şener’den bahsetmiş, beni evine götürmüş ve onunla tanıştırmıştı. Bu tanışmamızdan yıllar sonra da Çelebon Bey’in hikayesi 6 Mayıs 1998 tarihinde Şalom’da yayınlanmıştı.  Yuda Ağabey ilk aliya yapan, yani 1948-49 yıllarında İsrail’e gelen, nesle aitti. Oğlunu 1973 Yom Kipur Savaşı sırasında kaybetmişti. 1948-49 aliyasının gizli kahramanlarındandı. Bana gayri resmi yollardan İstanbullu gençleri nasıl gemilere bindirip İsrail’e yolladığını, bu çalışmalarından dolayı da hapse girdiğini gözleri gülümseyerek anlatmış, bu faaliyetlerinden dolayı tutuklanıp hapsedildiğini söylemiş, hapiste iken çektirdiği bir fotoğrafını da, ismini Leon Jabes olarak zikretmek kaydı şartıyla, ödünç vermiş, ben de bu fotoğrafı 2004 yılında yayınladığım ALİYA kitabıma dahil etmiştim. Şimdi hayata gözlerini yumduğuna göre kitaptaki bu fotoğrafın altında adı Leon Jabes olarak belirtilen kişinin Yuda Yağbes olduğunu açıklayabilirim. 

Yuda Ağabey Kasım 1985 tarihinde, Türkiye’nin İsrail ile diplomatik ilişkilerinin en alt seviyede olduğu bir zamanda, eski dostu olan Halkçı Parti (HP) İstanbul milletvekili gazeteci Sabit Batumlu (1970-2001) ve HP Kırklareli milletvekili Selçuk Akıncı’yı İsrail’e davet ettirmeyi başarmış, bu iki milletvekilini İsrail Devleti’nin en üst düzey yöneticileriyle tanıştırmıştı. HP’li iki milletvekilinin partiden izin almadan İsrail’e gitmeleri ufak bir skandala yol açmış ve partiden ihraç edilmeleriyle neticelenmişti.

Yuda Ağabey sık sık İstanbul’a gelir ve Tepebaşı’ndaki Metropol Otel’de kalırdı. Kendisiyle birkaç kere orada karşılaşmış ve civardaki esnaf lokantalarından birinde bir iki kere birlikte yemek yemiştik.. Uzun zamandır kendisini göremedim. Vefatını da üzüntüyle öğrendim. Yuda Yağbes ve onunla aşağı yukarı akranı olan diş hekimi Eli Şaul yavaş yavaş yok olmakta olan bir neslin son temsilcileriydi. Bu nesli günümüzde çok kişi değil hatırlamak, isimlerini bile bilmez… Bu yazıyla her iki yaşlı arkadaşımı anmak ve onlara, Eli Şaul için çok geç de olsa, veda etmek istedim.

Rıfat BALİ