basından... > Yahudi düşmanlığı

Dünya
11 Şubat 2009 Çarşamba

KENDİ kendime düşündüm, hayatımın herhangi bir aşamasında “antisemitizm” anlamında ‘Yahudi düşmanı’ oldum mu? Irki anlamda Yahudi düşmanı olmadım ama dünyadaki her melanette bir Yahudi parmağı aradığım oldu; üniversitenin ilk yıllarındayken...

Fransız İhtilali, Rus İhtilali, dünya savaşları hep Yahudi komplosuydu. Hümanist felsefi hareketler bilhassa Yahudi oyunu idi! İhtilalleri, devrimleri onlar tezgâhlamıştı...

Tarihe böyle esrarengiz komplolar dizisi olarak bakmak çok çekici idi; sürekli merakımı kurcalıyordu.

Bu merakla Sahaflar’da sürekli kitap arardım. Üç kitap beni çok etkileyecekti.

Üç kitap

-  Biri, ırkçı Alman General Lüdendorf’un “1932 Senesinde Yeni Bir Cihan Harbi” adlı kitabıdır. General, 1920’lerin sonunda yazdığı kitabında, Yahudilerin 1932’de yeni bir dünya savaşı çıkaracağını haber vermişti! Kanıtı şuydu: Yahudi mistisizminde ‘25’ ve ‘15’ rakamları uğurludur. Bakın, 1, 9, 3 ve 2 rakamlarını toplayınca 25 olduğuna göre 1932 yılında ikinci defa dünya savaşı çıkaracaklardı! Tıpkı 1789’da Fransız devrimini, 1914’te Birinci Dünya Savaşı’nı patlattıkları gibi!

-  Diğeri “Siyon Protokolleri” adlı kitaptı. Sanayileşme, bilim, felsefe, her şey Yahudi oyunu idi!

Bu iki kitap, zırvalarıyla adeta beni uyardı; şüphelerim arttı.

-  Merhum Hilmi Ziya Ülken’in 1944 basımlı “Yahudi Meselesi” adlı kitabını okuyunca zihnim açıldı: Yahudiler, farklı dine mensup cemaatler halinde yaşadıkları toplumlarda gettolara sürülmüş, kapalı bir hayat yaşamışlardı. Toprak mülkiyeti ve devlet memuriyeti yasak olduğu için ticaret ve ‘felsefe’den başka yapacakları iş yoktu.

Ortaçağ toplumunda Yahudiler tuhaf fikirler söyleyen, zenginleşen esrarengiz cemaatler gibi görülüyordu. Haklarında bir yığın efsane oluştu: Yahudiler her sene bir Hıristiyan çocuğunu öldürüp kanından ekmek yaparak yiyorlardı falan!

En az bin yıllık, iliklere işlemiş efsaneler, şüpheler! Sonra ırkçı ve ‘sosyal Darwinci’ zırvalar bu ilkel efsanelere “bilimsel” kılıf giydirdi, “antisemitik” teoriler sökün etti...

Bizim Yahudilerimiz

Hilmi Ziya’dan “metod”u almıştım. Kendi tarihimize o metotla baktım.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “Osmanlı’da Bilim” kitabından öğrenmiştim ki, Endülüs’teki İslam fiziğini falan bu topraklara getirenler bizim Yahudilerimizdi.

Plevne Savaşı devam ederken sinagoglarda Osmanlı’nın zaferi için dua etmişlerdi.

Lozan’da azınlık meseleleri konusunda İsmet Paşa’nın danışmanı Hayim Naum Efendi idi. Medeni Kanun’un kabulü üzerine Lozan’da azınlıklara tanınmış olan ayrıcalıklardan ilk vazgeçerek örnek olanlar da bizim Yahudilerimizdi.

Atatürk’ün Yahudi vatandaşlarımızı öven sözleri vardır.

Prof. Avram Galanti harf devrime karşı çıkmıştı, çünkü Osmanlı kültür mirasının unutulacağından endişe etmişti. Fakat İnönü onu 1939’da milletvekili yapacaktı.

Cumhuriyetin de Yahudilerle hiçbir sorunu olmadı.

Vitali Hakko’nun yaratıcılık alanında Türkiye’ye yaptığı büyük ve öncü katkıları düşünüyorum. Jak Kamhi’nin sanayi alanında, ‘soykırım’ tasarısının önlenmesinde, Türk kültürünün dünyaya tanıtımında yaptığı büyük hizmetleri düşünüyorum...

Ben İsrail militarizmini kınıyorum, Yahudi vatandaşlarımızı seviyorum, sayıyorum.

Milliyet - 7 Şubat 2009
Taha Akyol