Avrupa’da Yahudi ve Müslüman karşıtlığı yükseliyor

Araştırma şirketi PEW, 17 Eylül’de “PEW Küresel Tutumlar 2008” raporunu yayımladı. Avrupa’da Yahudi ve Müslüman karşıtlığının arttığını ortaya koyan çalışma, katılımcıların dinle olan ilişkilerini, Müslüman dünyasının teröre bakış açısını ve sorunlarını irdeliyor. Bu haftaki sayımızda raporun genel hatlarının sunulduğu özeti sütunlarımıza taşıyoruz.

Perspektif
15 Ekim 2008 Çarşamba

Avrupa’da etnik merkezli bir tutum yükselişte. Avrupa’nın birçok ülkesinde, artan sayıda bireyin Yahudilere karşı olumsuz bir görüşü var ve önceki yıllara göre Müslümanlara karşı düşünceler daha olumsuz.

Araştırma şirketi PEW’in 2008 baharında gerçekleştirdiği “PEW Küresel Tutumlar” araştırmasına göre, İspanyolların %46’sının Yahudilere bakışı olumsuz. Ruslar’ın (%34) ve Polonyalılar’ın (%36) üçten birinden fazlası aynı görüşü benimsiyor. Bir bakıma daha az oranda; ama araştırmaya katılan anlamlı sayıda Alman (%25) ve Fransız (%20) Yahudiler için olumsuz düşünceler belirttiler. Geçen yıllarda yapılan PEW araştırmalarına göre yüzdeler artış göstermekte. Bazı ülkelerde 2006 ve 2008 arasında fark edilebilir bir artış söz konusu.

Araştırmaya katılan ülkeler arasında bir tek İngiltere’de antisemit yönde bir tutuma rastlanmadı. İngilizlerin sadece %9’unun Yahudilere karşı bakış açısı olumsuz ve bu sayı geçen yıllara göre farklı değil. Göreceli olarak benzer düşük sayılara Avustralya’da (%11) ve Amerika’da (%7) da ulaşıldı.

Müslümanlara yönelik düşüncelerse neredeyse araştırma yapılan bütün bu ülkelerde Yahudilere oranla daha olumsuz. İspanya’nın yarısı (%52) ve Alman katılımcılar (%50) Müslümanlara olumsuz bakıyor. Bir bakıma bu sayılar Polonya (%46) ve özellikle Fransa’da (%38) göreceli olarak daha düşük. İngiltere ve Amerika’da (%23) ise Müslümanlara yönelik olumsuz düşünceler bir çeyrek düzeyinde. Sonuç olarak anti-Yahudi ve anti-Müslüman tutumlarda açık bir ilişki var: Yahudilere karşı olumsuz bakanlar, aynı zamanda Müslümanlara karşı da benzer bir tutumdalar.

Avrupa’da Müslümanlara karşı gelişen olumsuz eğilim, yükselen Yahudi karşıtlığına göre, daha geniş bir zaman dilimine yayılmış durumda. Bu olumsuz gelişim 2004 ve 2006 yılları arasında gerçekleşti ve bazı ülkelerde 2006’dan bu yana kısmen bir azalma söz konusu.

Avrupa’da Hıristiyanlara karşı olumsuz tutumsa Yahudilere ve Müslümanlara göre çok daha az. Her ne kadar anti-Hıristiyan eğilimler İspanya’da 2005 itibariyle %10 iken 2008’de dörtte biri (%24) bulsa da Hıristiyanlara karşı görüşler son yıllarda sabit kaldı. Benzer bir şekilde Fransa’da 2004’teki araştırmada %9 olarak bulunan sayı bugün %17’ye ulaşmış durumda.

Batı Avrupa’da Anti-Yahudi ve anti-Müslüman görüşler konusunda anlamlı bir paralellik var; bu bölgede olumsuz duygular, benzer gruptaki insanlar arasında daha yaygın. Yaşlılar ve eğitim seviyesi düşük olan insanlar, genç ve eğitimli bireylere göre daha antisemit ve anti-Müslüman. Üç Batı Avrupa ülkesi İspanya, Almanya ve Fransa’nın verileri birleştirerek bakılınca Yahudilere karşı olumsuz düşüncelerin ortak bir grupta yer aldığı fark edildi: 50 yaşın üzerindeki katılımcılar, 50 yaşının altındakilere göre daha olumsuz görüş belirttiler. Benzer bir şekilde üniversite eğitimi almamış kişiler, her iki dine de olumsuz bir tutum sergilemekte.

Bazı politik paralelliklere de rastlanıldı. Anti-Müslüman ve Anti-Yahudi tutum, sağ görüşlü Avrupalılar arasında yaygın. Örneğin, araştırmaya yanıt veren Fransız, Alman ve İspanyollar arasında Müslümanlara karşı olumsuz düşüncelere sahip olanların %56’sı sağ görüşlü, %42’si sol ve %45’i merkezde. Benzer bir şekilde Yahudilere karşı olumsuz düşünceleri olanların %34’ü sağ, %28’i sol ve %26’sı merkezi bir görüşe sahip.

Bu veriler “PEW 2008 Küresel Tutumlar” araştırmasının en güncel bulguları arasında. Rapor dine bağlı bulgulara odaklanıyor ve birçok bölüm özellikle Müslüman toplumlar arasındaki konulara yer veriyor. Araştırma Mart-Nisan 2008’de dünyanın farklı bölgelerinden 24 ülkede gerçekleştirildi.

Dinsel yaygınlık

Araştırmaya katılan birçok ülkede din, hayatın merkezinde yer alan başlıca öğeler arasında görülüyor. Halbuki gençler arasında bu daha az geçerli. Amerika dahil birçok ülkede, 40 yaş altı gençler dinin kendileri için çok önemi olmadığını belirtiyor. Ayrıca, birçok ülkede dinin önemi konusunda cinsiyetler arası anlamlı bir fark var. Kadınlar, dinin hayatlarında önemli bir rol oynadığını ifade ediyor. Araştırmaya katılan ülkeler arasında cinsiyetler arası bu fark özellikle Amerika’da belirgin. Amerika’da  kadınların %65’i dinin hayatları için çok önemli olduğunu söylerken, bu oran erkekler arasında %44.

Terörizme Müslümanların bakış açısı

PEW’in önceki yıllarda gerçekleştirdiği “Küresel Tutumlar” araştırmasında terörizme desteğin azaldığı  saptanmıştı. Bu sene Nijerya, Pakistan ve Türkiye’de çalışmalar, bu bulguyu destekliyor. Öte yandan hemen hemen anlamlı bir değişim söz konusu değil ve Mısır’da örneğin, terörizme destek konusunda bir parça artış var.

2002’den bu yana, İslam’ı düşmanlarından korumak adına intihar saldırıları ve sivillere yönelik diğer şiddet eylemlerinin haklılığına katılanların oranı Müslüman ülkelerin çoğunda azaldı. Örneğin, 2002’de Lübnan Müslümanlarının %74’ü, böylesi saldırıların sıklıkla haklı nedenlerden ötürü yapıldığını düşünürken bugün %32’i aynı görüşte. Osama bin Ladin hakkındaki görüşler de aynı çizgiyi koruyor. Örneğin 3 yıl önce Ürdün Müslümanlarının %61’i al Qaeda’nın liderine güven duyduğunu belirtirken, bugün sadece %19’u olumlu görüş ileri sürüyor. 2003’te Lübnan Müslümanlarının %20’si ve Türk Müslümanlarının %15’i bin Ladin hakkında olumlu görüş bildirmişti. Bugün, 11 Eylül saldırısından 7 yıl sonra, bin Ladin’e güven her iki ülkede de tekli basamaklara indi (Türkiye %3, Lübnan %2). Hâlen önemli bir sayıda Müslüman Bin Ladin’e güven duymakta: Nijerya (%58), Endonezya (%37) ve Pakistan (%34).

Müslüman dünyasındaki çelişki

PEW’in araştırmasına katılan ülkelerdeki birçok Müslüman, aşırı İslamın hem ülkelerinde hem de ülkelerinin dışında yükselmesinden endişe ediyor. Endonezya, Pakistan, Tanzanya, Lübnan, Mısır, Ürdün ve Nijerya’da çoğunluk, ülkelerindeki ve diğer ülkelerdeki aşırılıklardan tasalanıyor.

Birçoğu aynı zamanda Sünni ve Şiiler arasında artan gerilim konusunda kaygılılar. Sünniler ve Şiiler arasındaki gerilimin sadece Irak’ta sınırlı değil, Müslüman dünyasını geniş ölçüde etkileyen bir sorun olduğunu düşünüyorlar.

Birçok ülkede çok sayıda Müslüman, ülkelerini İslami temellere dayandırmak isteyenlerle, ülkelerini modernleştirmek isteyenler arasında bir mücadele olduğunu görüyor. Özellikle Türkiye’de, geniş ve artan sayıda bir kesim böylesi bir çelişkiyi açıklıyor; ama bu durum Lübnan, Tanzanya, Endonezya ve Pakistan için de söz konusu.

Diğer bulgular...

- Araştırmaya katılan arasında Fransa en laik tutumu sergileyen ülke. Ülkenin sadece onda biri dinin hayatları için çok önemli olduğunu ifade ediyor ve %60’ı dua etmediklerini söylüyor.

- Avrupa’da her ne kadar Yahudilere karşı görüş olumsuzlaşsa da, en güçlü antisemit olaylar Avrupa dışında gerçekleşiyor, özellikle de Müslüman ülkelerde. Türkiye, Mısır, Ürdün, Lübnan ve Pakistan’da Yahudilere karşı olumlu düşüncelere sahip olanların sayısı tekli basamaklarda.

- Araştırmaya katılan Müslümanlarda İslam’ın iki vecibesinin yaygın bir şekilde uygulandığı görülüyor: dua etmek ve oruç tutmak. Sekiz Müslüman toplumunda günde beş defa dua eden ve Ramazan’ın çoğu gününde oruç tutanların sayısı çoğunlukta.

- Lübnan, Türkiye ve Mısır’da Hamas’a bakış açısı olumsuz. Araştırmada bir tek Ürdün’de, askeri bir Filistin organizasyonuna olumlu bir bakış açısı hakim.

- Hizbullah’a bakış açısı Türkiye’de çok güçlü bir şekilde olumsuzken, Mısır ve Ürdün’de az bir çoğunluk Hizbullah’ı olumlu görüyor. Sadece Lübnan’da, Şii cemaatinde Hizbullah son derece popüler; ama Sünniler ve Hıristiyanlar içinse durum tam tersi.

- Müslüman dünyasında, Suudi Arabistan için olumlu bir yaklaşım hakim, Türkiye hariç. Türklerin %43’ü Suudi Arabistan için olumsuz görüş bildirirken, %36’sının düşüncesi olumlu yönde.

Kaynak: http://pewglobal.org

Çeviri: David OJALVO