Kısa kısa...

Dünya
8 Ekim 2008 Çarşamba

Almanya, Tarantino’nun savaş filmine hazır mı?

İnlü yönetmen Quantin Tarantino’nun, 2.Dünya Savaşı ile ilgili filminin çekimleri önümüzdeki haftalarda Berlin’de başlıyor. Başrolünde Brad Pitt’in yer alacağı film, şimdiden Alman medyasında çokça yer almaya başladı. Birçok Alman gazetesi, Almanya’nın Tarantino tarzı bir 2.Dünya Savaşı filmine hazır olup olmadığını tartışırken, magazin basını da Brad Pitt’in filmin çekimleri süresinde ailesi ile birlikte kalacağı Berlin yakınlarındaki villaya odaklanıyor. Yaklaşık üç ay önce internete sızan film senaryosu, Tarantino’nun kanlı işkence sahnelerini sıkça kullanacağını ortaya koyarken, bugüne kadar Almanya’da çoğunlukla tarih kapsamında film edilen 2.Dünya Savaşı hakkındaki bu radikal filmin ülkede çok büyük tepkilere neden olacağı şimdiden kesinleşti.

İsrail Merkez Bankası: Ekonomimiz sağlam

ABD’de başlayan ve Avrupa kıtasına sıçrayan ekonomik kriz Ortadoğu ülkelerini de endişelendiriyor. Bu endişeleri gidermek amacıyla bir açıklama yapan İsrail Merkez Bankası, İsrail ekonomisinin sağlam olduğunu ve artan ekonomik kriz karşısında sağlam durduğunu belirtti. Politikacıların, bankaların devlet güvencesine alınması yönündeki çağrılarının gereksiz olduğunun belirtildiği açıklamada; “İsrail ekonomisi, sağlam, istikrarlı ve karşılaşacağı zorlukları atlatabilecek güçlüktedir,” denildi. Açıklamada İsrail’in büyüme oranının yüksek olduğu ve bankacılık sisteminin de çok sağlıklı olduğu vurgulandı.

Hollanda Hükümeti Anne Frank’ın evini değersiz bulmuş

Hollanda’da bir gazetede yer alan bir habere göre, Hollanda Hükümeti 1950’li yılların ortalarında kendilerine yönetilen Anna Frank’ın evini yıkma yönündeki bir öneriyi olumlu olarak yanıtlandırmış. Haber, dönemin Dışişleri Bakanı Joseph Luns’ın bir mektubundan alıntı yapılarak hazırlanmış. Luns, Amerikan Konsolosu’nun kendisine “Anne Frank’ın evinin halen neden tarihi eser kapsamına alınmadığı” yönündeki sorusuna yanıt olarak yazdığı mektubunda, Yahudi Anne’ın 1942-44 yılları arasında Nazilerden saklanarak yaşadığı evin “tarihi eser” olmadığını ve mimari açıdan da önemsiz olduğunu belirtmiş. 1950’li yılların ortalarında ayrıca bir emlak firması Anne Frank’ın evini yıkarak yerine modern bir bina yapmayı önermiş ancak yoğun protestolar karşısında bu fikrinden vazgeçmek zorunda kalmış,