Los Paşaros Sefaradis’ten, Rodos ve Hırvatistan konserleri

Los Paşaros Sefaradis grubunun, Rodos’ta Konsolos Selahattin Ülkümen anısına düzenlenen Rodos Günleri’nde sunduğu dinleti ile başladığı konser dizisi, Hırvatistan’da “Yahudi Kadınlar” temasını taşıyan kongrede ve “Bejahad Festivali”nde verdiği konserlerle devam etti

Kültür
3 Eylül 2008 Çarşamba

Karen GERSON ŞARHON

Los Paşaros Sefaradis grubu yaz ayları içinde Rodos’ta, Hırvatistan’ın Dubrovnik, Optija ve Zagreb kentlerinde verdiği bir dizi konserde Sefarad kültürünün mirası olan müziğimizi tanıttı.

YUNANİSTAN -RODOS

Mayıs ayından beri her ay yurt dışında konserler veren Karen Şarhon, İzzet Bana, Selim Hubeş ve Yavuz Hubeş’ten oluşan Los Paşaros Sefaradis grubu Mayıs ayında Kıbrıs (Girne Amerikan Üniversitesi), Haziran ayında İsviçre (Cenevre)’deki konserlerinden sonra, Temmuz ayında Holokost kurbanlarını anmak ve aynı zamanda Rodos Yahudilerinden 42 aileyi kurtaran Konsolos Selahattin Ülkümen’in oğlu Mehmet Ülkümen’e bir şükran plaketi sunmak üzere düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından Rodos kökenli 200 kişinin katıldığı Rodos Günlerine davet edildiler.

23–28 Haziran tarihleri arasında düzenlenen faaliyette 24 Haziran akşamı Rodos Belediyesi’ne ait nefes kesen manzaraya sahip bir kültür merkezinde verdikleri konserde, yenilenen repertuarları ve özellikle Yunan ezgilerinden esinlenmiş parçalardan bir buket sunan grup, davetliler arasında bulunan Türk seyircileri de unutmadı, Türk Sanat Müziği bestelerine yazılmış Judeo-Espanyol sözlü şarkılara katılımlarını sağladı.

Günümüzde Rodos adasında 37 Yahudi yaşamakta. Cemaat Başkanı Bella Restis Atina’da ikamet etmekte. Yoğun Yahudi nüfusunun bulunduğu o eski günler, II. Dünya Savaşı’nın karanlık dönemine gömülmüş.

Her yıl düzenlenen anma günlerine katılanlar o eski nüfustan kalanların çocukları ya da torunları. Hepsinin anlatacağı hazin bir hikâyesi var, ya kamptan kurtulanların anlattıkları yürek yakan acılı bir hikaye, ya da savaştan önce şans eseri adadan kaçmış olanların hasret ve dünyanın öbür ucuna sürüklenme hikayeleri. Genç kuşaklar ise adaya gelerek köklerini ve bir anlamda da kimliklerini bulma çabasında.

Bu seyahatte, Türk Yahudi cemaati olarak savaşı ve Holokost’u yaşamadığımız için çok şanslı olduğumuzu bir kez daha anladık. Avrupa’nın paramparça olmuş cemaatleri arasında varlığını sürdürebilmiş tek Yahudi toplumuyuz. İşte bu nedenle görevimizin çok önemli olduğunu yine bir kez daha anladık. Kültürel mirasımızı genç kuşaklara mümkün olduğu kadar iletmek ve kaybettiklerimizi bir nebze de olsa telafi etmek...

 

HIRVATİSTAN TURNESİ -DUBROVNİK

Los Paşaros Sefaradis grubu, Ağustos ayında 10 gün süren bir Hırvatistan turnesine çıktı. İlk durakları bir turizm cenneti olan Dubrovnik idi. Adriyatik denizinin en güney noktalarından birinde bulunan Dubrovnik bir tarih ve kültür cenneti.

17-22 Ağustos tarihleri arasında Zagreb Üniversitesi Akdeniz Etüdleri Merkezi, Ben Gurion Üniversitesi Gaon Ladino Etüdleri Merkezi ve Osmanlı-Türk Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen ve teması “Yahudi Kadınlar” olan kongreye konuk sanatçılar olarak katılan Los Paşaros Sefaradis grubu, 20 Ağustos akşamı eskiden gümrük binası olan ve bugün müze ve sergi salonu olarak kullanılan muhteşem tarihi bina Sponza Palace’ta unutulmaz bir konser verdi. Yine her zamanki gibi hit olan şarkı sözlerini Avner Perez’in yazdığı ve müziğini Selim Hubeş’in bestelediği “La Romansa de Rika Kuriel”di. Bir çok seyircinin gözyaşlarına boğulduğu parça yine her zaman olduğu gibi ayakta alkışlandı.

Los Paşaros Sefaradis grubu Opatija kentinde düzenlenen “Bejahad Festivali”ne katılmak üzere 22 Ağustos günü yola çıktı.

 

OPATIJA

Opatija kenti Adriyatik denizinin en kuzey noktalarından birinde bulunan 40 bin nüfuslu ve Hırvatistan’ın diğer yerleri gibi sadece turizmden geçinen son derece şirin bir sahil kenti. Turizmin haricinde Hırvatistan’ın en büyük özelliği yemyeşil bir ülke olması… Bir taraftan yemyeşil ormanlar, diğer yanda masmavi Adriyatik denizi. Deniz o kadar temiz ki baktığınızda dipteki çakıl taşlarını saymak mümkün!

24–31 Ağustos tarihleri arasında bu yıl 9.’su düzenlenen “Bejahad Festivali”ne eski Yugoslavya’nın Yahudi cemaatlerinden 400’ü aşkın kişi katıldı.

 

Grand Adriatic Hotel’de her gün konuşmalar, konserler, sergiler, film ve tiyatro gösterileri ve geziler düzenlendi. Bütün bu etkinliklere her yaştan kişinin katıldığını görmek son derece sevindiriciydi. Özellikle “Gesher” grubundan büyük bir genç kitlesi bütün kültürel etkinliklere katıldı.

Los Paşaros Sefaradis grubu 25 ve 27 Ağustos günlerinde iki ayrı programla iki konser verdi. Genç yaşlı herkesin İngilizce bilmesi, Karen Şarhon’un yaptığı açıklamaların rahatlıkla anlaşılmasını sağlarken, özellikle gençlerin sayısının fazla olması ve açıklamaları büyük bir ilgi ile dinlemeleri memnunluk vericiydi.

Gençler arasında bir kültür mirasına sahip çıkma arzusu, kökenleriyle kimliklerini bulma isteği göze çarpmaktaydı. II. Dünya Savaşı’nın kökünü kurutmaya çalıştığı Yahudi cemaatlerinden arta kalanların sayısı bugün bütün eski Yugoslavya’da 5 bin kişiyi geçmiyor maalesef. Yedi ülkeye dağılan bu cemaatler ayakta kalma savaşı verirken, düzenledikleri etkinliklere yoğun katılımın olmasına çalışıyorlar.

ZAGREB

28 Ağustos günü artık dönüş yolculuğuna çıkan Los Paşaros Sefaradis, son durakları Zagreb’e geldi. Orada yine muhteşem bir tarihi bina olan Amadeo Palace’ta yine üstü açık olan bu mekanda bir konser verdi. Son derece entellektüel seyirci kitlesinin büyük çoğunluğu Sefarad müziği ve kültürü hakkında bilgi edinmek için geldiklerini söylerken konser bitiminde bu müzikten çok etkilendiklerini ifade ettiler. Genç- yaşlı herkesin İngilizce bilmesi, Avrupa Birliği’ne girme aşamasında olan Hırvatistan’ın kültür seviyesinin oldukça yüksek olduğunun kanıtıydı.

Zagreb konseri ile yaz turnelerini tamamlayan Los Paşaros Sefaradis’in güz konserleri Almanya (Frankfurt) ve İsveç (Stockholm)’da Ekim ve Kasım aylarında devam edecek.