Sadece size özel olan bir tasarıma sahip olmak ister misiniz?

Birçok kişinin isteyeceğinden hiç şüphem yok. Takı tasarımlarıyla kısa sürede adından başarıyla söz ettiren Verda Alaton doğal taşlara bambaşka formlar veriyor. Takıya ve tasarıma ilgi günden güne artıyor. Ben de genç tasarımcıyla esin kaynakları, tasarımları ve hikayeleriyle ilgili keyifli bir söyleşi yaptım…

Batya KEBUDİ Yaşam
3 Eylül 2008 Çarşamba

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım sayesinde Verda Alaton ile tanıştım. Hep beraber keyifli bir pazar öğleden sonrası geçirdik.  Sohbet sohbeti açtı, Verda bana yaptığı seyahatlerden bahsetti. Ve tabi bu seyahatlerden aldığı taşların nasıl birer tasarıma dönüştüklerinin hikayesini de anlattı. Ne diyeyim hiç susmasın istedim, ilgiyle dinledim.

Onu sadece üç kelime ile anlatacak olsam herhalde sakin, sade ve zarif derdim. Onu tanıdıkça üç kelimenin ne denli yetersiz olduğunu da kısa sürede fark ettim. Daha çok şey söyleyebilirim aslında ama, gerisini size bırakıyorum. Okuyun diye…

Ben aslında biraz senden seni dinlemek istiyorum…

Saint Michel Fransız Lisesini bitirdikten sonra Turizm ve Otelcilik eğitimi almak için İsviçre’ye gittim. Bir süre iş tecrübesi kazanarak eğitime devam etmeye karar verdim. New York Üniversitesi’nde Organizasyonel Gelişim ve İnsan Kaynakları okudum. Dört sene orada kaldım. Bu sürede hayatımda önemli yeri olan Afrika Sanatları ile tanıştım. Üniversitede okurken bu konuda bilgi sahibi olmak için bir sanat galerisinde gönüllü olarak çalıştım. Bu dönem yaşam tarzım, hayata bakış açım ve seçimlerimle ilgili hayatıma yön verdi. Bugün takılarımda yine bu sanatın etkileri bulunuyor. Altı sene önce Türkiye’ye dönünce organizasyonel gelişim konusunda çalıştım. Birkaç ay önce işimi bıraktım. Uzun süredir istediğim tasarımlarımı hayata geçirdim.

Seyahat etmeyi çok sevdiğinden bahsettin. Acaba bu seyahatler senin esin kaynağın mı?

Seyahat etmek hayatımın vazgeçilmez bir parçası. Yaklaşık 12 senedir mutlaka her yıl görmeyi hayal ettiğim bir yere giderim. Seyahate giderken düşünceleri, endişeleri, önyargıları geride bırakırım. Bu sayede hisleri çok daha yoğun yaşamak, gördüklerimi daha derinden algılamak mümkün oluyor. Gördüklerimden ve hissettiklerimden mutlaka etkileniyorum ve takılarıma yansıtıyorum. Ayrıca bu ülkelerin eski geleneklerine ve kendilerine özgün takılarına büyük merakım var. Afrika sanatlarındaki formlar da esinleniyorum. Senelerdir bir araya getirdiğim etnik takı koleksiyonum var. Bu takılardan da esinlenerek modern tasarımlar yaratıyorum.

Senin için mutlaka görülmesi gereken yerler nereler?

Seyahat ve görülecek yerler seçimi kişiye özel olmalı. Her seyahat kişisel bir yolculuğun parçasıdır. Ben kendi yolculuğumda az keşfedilmiş, eski medeniyetlerin, tarihin ve kültürün olduğu yerleri tercih ediyorum. Afrika ve Asya her zaman önceliğim.

Ne kadar zamandır takı tasarımına ilgi duyuyorsun?

Aslında çok uzun zamandır takı tasarımı yapıyorum. Bugüne kadar amatör olarak sadece kendime ve yakınlarıma yapıyordum. Kendim ve sevdiklerim için tasarlamak her zaman bana çok keyif verdi. Şimdi ise takılarımın daha geniş kitlelere ulaşmasından çok memnunum.

Tasarımlarının bir hikayesi var mı?

Tasarımlarımın her birinden sadece bir tane var. Kullandığım malzemeler doğal ve kendi orijinal formlarında olduğu için bir parçadan birden fazla yaratılması mümkün olmuyor. Kişiye özel tasarımlarda taşın sahibine boy, renk şekil olarak uygun olması önemli. O parçanın taşıyan kişi ile bütünleşmesi, kişinin o parçayı bedeninin bir uzantısı gibi rahat ve doğal taşıması öncelik taşıyor. Dolayısı ile takı ve sahibi bir araya geldiğinde, malzemenin tarihinin üzerine yeni bir hikaye yazılıyor. Uyuma artı olarak benim için önemli olan başka bir faktör de her bir parçanın kendi içinde görsel, geometrik ve doğal bir dengenin içinde bulunması. Amacım parçanın sadece bir takı olmasının ötesinde bir obje olarak kendi başına var olmasını sağlamak.

Doğal taşların formunu bozmadan tasarım yapmak çok daha zor olmalı…

Hem daha zor hem daha kolay da diyebiliriz. Taşların formlarını bozmadığınız zaman taşın etrafında çalışmak teknik olarak zor olabiliyor. Ancak yeni formüller geliştirmek, taşın nasıl tutturabileceği ile ilgili yöntemler keşfetmek de çok keyifli oluyor. Bazen ise malzemenin formu normal şartlarda aklınıza gelemeyecek modeller ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu da parçayı daha özel ve yenilikçi yapıyor. Zorluk aslında biraz da parçaların el yapımı olmasından kaynaklanıyor.

Doğal taşların enerjileri olduğuna inanıyor musun?

Doğal taşların enerjilerine inanıyorum. Ancak bana göre taşların bildiğimiz özelliklerden daha çok, taşıyacak kişiye vereceği his veya taş ile taşıyıcının arasındaki uyum daha önemli. Bu tanımın içerisine taşın dokusu, rengi, şeffaflığı veya matlığı, kubik veya yuvarlak olması, kişinin üzerinde taşımaktan huzur duyması ve keyif alması giriyor. Bir örnek vermek gerekirse “kuartz” en kuvvetli şifacı taş olarak bilinir. Enerji arttırıcıdır, fiziksel ve zihinsel dengeleri sağlar. Ancak şeffaf veya renksiz yapısından dolayı estetik açıdan teni çok açık kişiler tarafından tercih edilmeyebilir.

Tasarımlarında en çok hangi taşları kullanıyorsun?

Özel bir taş tercihim yok. Ben de tasarımlarımda kullanacağım taşları aynı yöntemle seçiyorum. Doku, renk, dinamizm, pozitif enerjisi ve huzur vermeleri önemli benim için. Bulduğum taşları elimde bir süre tutup bana hissettirdiklerine bakarım. Ellerimin üzerinde tenimde tutarım ve ondan sonra taşı seçmeye karar veririm. Bazı taşları elime aldığım gibi yerine bırakırım. Bir şekilde benimle bağdaşmayan bir yanı vardır.

Tasarımlarında hangi malzemeyi kullanmayı tercih ediyorsun?

Tasarımlarımda doğal olan her türlü malzemeyi kullanıyorum. Maden olarak ise sadece gümüş kullanıyorum. Benim için takıyı değerli yapan özellik materyal değerde değil tasarımında, doğallığında ve taşıyan kişiye verdiği hislerde. Ayrıca her parçanın tek olması, el emeği ile yapılmış olması asıl değerini veriyor. Doğadan gelen her parça kendi özünde zaten değerli ve eşsiz.

Aksesuar senin için ne ifade ediyor?

Aksesuar bir kişinin kendisini ifade etme yoludur bana göre. Sessiz bir iletişimdir. Hayata bakışını, duruşunu, değerlerini ve yaşam tarzını yansıtır. Bu sebeple kişinin karakterine, hayatına uygun aksesuarlar taşımasının önemli olduğunu düşünüyorum. Örneğin çok çekingen, içe dönük bir kişinin üzerinde büyük ve cürretkar tasarımlı bir modeli görmek şaşırtıcıdır ama aynı zamanda o kişinin farklı ve ilginç bir cephesini yansıtır..

Sadelik mi yoksa gösteriş mi dersem?

Sadelik. Sadelik ve doğallık. Bu da benim hayata bakışım ve hayat tarzım ile ilgili bir seçim. Bu tercihi hayatımın her parçasında kullanıyorum. Evimde, çalışma ortamımda, kıyafetlerimde, seyahat seçimlerimde..

Nasıl kadınlar senin tasarımlarını tercih ediyor?

Özgüvenli, cesur, farklı olmayı seven ancak aşırılığa kaçmayan, dünya görüşleri gelişmiş, kendine ait bir tarzı olan kadınlar.

Sen en çok hangi takıyı takarsın?

En çok yüzük takarım. Minyon biri olmama rağmen büyük yüzükleri tercih ederim. Ellerin sessiz iletişimde önemli rol oynadığını düşünüyorum. Bir kadının ellerini kullanma tarzı bana göre kendini ifade etmesinde, kişiliğini yansıtmasında önemli göstergedir.

Dünyada en çok hangi tasarımcıların takılarını beğeniyorsun?

Mimar Frank Ghery’nin ve Phillip Starck’ın takı tasarımlarını beğeniyorum.

Türkiye’de en çok hangi tasarımcıların takılarını beğeniyorsun?

Zeynep Erol’un takılarını, Ela Cindoruk Nazan Pak’ın takılarını beğeniyorum. Kendilerine has kişisel ve istikrarlı çizgileri var ve yıllardır bunu koruyorlar. 

Türkiye’de tasarım mantığının yeterince geliştiğine inanıyor musun?

Evet, tasarım mantığı özellikle son senelerde gelişme gösterdi ve değer görmeye başladı. Ancak batı dünyasına göre tasarımın gerçek hakkının verilebilmesi için daha fazla kültürel ve görsel birikimlere ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.

Tasarım yaparken modadan etkileniyor musun?

Modadan daha çok doğadan ve farklı kültürlerden etkileniyorum. Bu yüzden tasarımlarımın zamandan, mevsimlerden bağımsız, her zaman taşınabilir olmasını tercih ediyorum. Benim için ilk öncelik takı ile taşıyacak kişinin arasındaki uyum. Takının beraberinde getirdiği felsefenin trendlerden bağımsız olması bence daha kalıcı.

Kişiye özel tasarımlar yapıyor musun?

Evet, kişiye özel tasarımlar yapıyorum ve bunu yapmaktan çok keyif alıyorum. Özel tasarımları yaparken mutlaka takıyı taşıyacak kişi ile zaman geçiririm. Onu tanımaya, hayat tarzını anlamaya çalışırım. Kendi çizgimin dışına çıkmayacak şekilde o kişiye en uygun, en rahat ve doğal olarak taşıyabileceği tasarımı yapmaya çalışırım. Ancak kişiyi tanıdıktan sonra taşı, rengini, formunu ve boyunu seçerim. Model ise yine o kişiye uygun bir şekilde taşın etrafında gelişir.

Bu röportajın ardından sana ulaşmak isteyecek olanlar vardır diye düşünüyorum.

Bana www.verdaalaton.com sitesinden ulaşabilirler.