ajanda'm

Aylin YENGİN Yaşam
20 Ağustos 2008 Çarşamba

• NE İZLEYELİM?

Tam 2 saat boyunca gülmek ister misiniz? Öyleyse Zohan’a Bulaşma’yın! Orijinal adı You Don’t Mess With The Zohan adlı bu 2008 yapımı filmin başrol oyuncusu olan Adam Sandler – nam-ı diğer Zohan – hayallerinin peşinden gidip New York’ta kuaför olabilmek için kendini ölmüş gibi gösteren İsrailli bir komandodur. Kurşunların havada uçuştuğu bir ortamda, her türlü silahı kullanacak yetkinlikte, yükseklerden atlayıp sıçrayacak kadar da hünerlidir. Operasyondan operasyona koşturan kahramanımız günün birinde asıl isteğinin saç kesmek olduğunun farkına varır. New York’a vardığında saç stilisti olarak kendine müşteri bulmakta zorlanmaz ama sorunlar da peşini bırakmaz. Dennis Dugan’ın yönettiği filmin diğer oyuncuları: John Turturro, Adam Sandler, Rob Schneider, Emmanuelle Chriqui, Nick Swardson, Lainie Kazan ve Dave Matthews. Senaryo Adam Sandler, Judd Apatow ve Robert Smigel’e ait.

• NE OKUYALIM?

Sözüm çalışan bayanlara: Artık her alışverişe çıktığınızda, “Bu hafta ne pişireyim? Bıktım sürekli aynı yemekleri yapmaktan,” demeye paydos! İnkılap Kitabevi’nden piyasaya çıkan Çalışan Kadının Yemek Kitabı, yazar Pırıl Aslan’ın pratik ve denenmiş tariflerinden oluşuyor… Kitap, günümüzde işi ve ailesi arasına sıkışmış çalışan kadının, rutin işleri arasında yer alan yemek pişirme eylemi için harcadığı zamanı azaltıp kendine, özel zevklerine daha fazla zaman ayırabilmesini, yemek pişirme işlevini zorunlu bir görevden keyif verici bir uğraş haline dönüştürmeyi amaçlıyor. Gerek iş, gerekse günlük yaşamda kadınların karşılaştıkları güçlükleri bir nebze olsun unutturmayı, mutfakta onların yaratıcı yönlerini açığa çıkarmayı, yaptıkları yemeklerle övgü ve takdir kazanmalarını hedefliyor. Kitapta çeşitli teknik ve yöntemlerle yemek pişirme süreleri kısaltılıp yemek tarifleri basitleştirilmiş. Dünya, Osmanlı ve Türk mutfağından örneklerin verildiği tarifler; çorbalar, salatalar, sebze yemekleri, et, balık, tavuk yemekleri ve tatlılar olmak üzere 5 ana bölümde toplanıyor. Tariflerde, yemeklerin kaç kişilik olduğu, ne kadar sürede hazırlandığı ve pişirildiği belirtilerek, uygulamaya başlamadan önce pişirenin doğru zaman planlaması yapmasına yardımcı olunuyor. Malzemeler, yemeğe katılma sırasına göre düzenlenip, yemeğin yapılma aşamaları numaralandırılarak tariflerin kolay ve pratik biçimde uygulanması sağlanıyor. Şimdiden ellerinize sağlık ve afiyet olsun.

• NEREDE YİYELİM?

Carne’ye en son ne zaman gittiniz? Peki ya hiç öğlenleri iş yemeklerinizde uğramak aklınıza geldi mi? Duyduğuma göre Carne iş toplantılarınız ve öğlen düzenleyeceğiniz iş yemekleriniz için çok cazip fiyatlar sunuyormuş. Ortalama 15-19 YTL arasında değişen mönülerden bazıları şunlar: Sebze Çorbası, Vejetaryen Pide ve Taze Meyve 15.00 YTL; Lahmacun, Kebap ve Tatlı 17.00 YTL; Salata, Sebze Makarna ve Tatlı 15.00 YTL ya da Humus, Falafel, Köfte ve Tatlı 19.00 YTL.Telefon ile sipariş vermek için: (212) 241 85 85’i arayabilir ya da mönüler hakkında detaylı bilgi almak için www.carne.com.tr sitesini ziyaret edebilirsiniz.

 

• NE DİNLEYELİM?

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın “2010’a Gider İken Her Telden” adıyla düzenlediği ücretsiz yaz konserleri, 7-31 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’un dört bir yanında gerçekleştirilecek. Konser mekânları arasında Büyükada İskelesi’nin de yer alıyor olması ilgi çekici! Konserler kapsamında, Bayrampaşa’da Cemal Reşit Rey İstanbul Senfoni Orkestrası’na, Büyükada’da İlhan Erşahin’e, Zeytinburnu’nda Selim Sesler ve Kolektifistanbul’a rastlamak mümkün olacak. Klasik batı müziğinden Türk sanat müziğine, halk müziğinden caza, Balkanlar’dan Anadolu’ya müziğin tüm renklerini, kültürün zenginliğini sokaklara taşıyacak. 7 Ağustos’ta Ortaköy İskelesi’nde başlayacak yaz konserleri, Sarıyer İskelesi’nden Zeytinburnu’na, Kartal’dan Bayrampaşa Şehir Parkı’na kadar pek çok farklı mekânda düzenlenecek. Konserlerde, İlhan Erşahin, Kerem Görsev, Neşet Ertaş, Cemal Reşit Rey İstanbul Senfoni Orkestrası, Selim Sesler gibi sanatçı ve topluluklar sahne alacak. Konserler çerçevesinde 12 Ağustos’ta Kerem Görsev Büyükada İskelede, 29 Ağustos’ta Neşet Ertaş Zeytinburnu Çırpıcı Çayırı’nda İstanbullular ile buluşacak.

 

• NEREDEN ALALIM?

Alışveriş zor zanaattır. Gerçekten ihtiyacınız olan, dolabın bir köşesinde kullanılmadan durmayacak ve içinize sinecek ürünleri almak için ayaklarınıza kara sular inene kadar dolaşır, istediğiniz bedeni bulamayınca aynı mağazanın başka şubesinin yolunu tutar sonunda yorgun argın eve döneriz. Alışverişe eşlik eden arkadaş bulmak da ayrı bir derttir. Size, sizi kabinde beklerken homurdanmayacak, zevki sizden çok farklı ve zamanı sizden az olmayacak birinin eşlik etmesi gerekir. Şimdi bunların hepsi tarihe karışıyor. Chichiqueen.com ile yorulmadan online alışverişin tadını çıkarıyor, Chichi'nin seçtikleri ile alışverişi hiç olmadığı kadar zevkli hale getiriyoruz. Nasıl mı? www.chichiqueen.com sitesine tıklıyor, aksesuardan kıyafete, ev dekorasyonundan iç çamaşırına pek çok ürünü inceleme ve satın alma fırsatı buluyorsunuz.

• NEREYE GİDELİM?

Çeşme’nin yeni bir rakibi olduğundan söz ediyorlar bu yıl. Aslında yer yeni değil, ama yeni yeni “popüler” olma yolunda. Denizden karaya ilk ayak bastığınızda ne kadar güzel olduğunu fark etmiyorsunuz. Uzaktan boz ve terk edilmiş görünüyor, oysa Bozcaada doğal güzelliği, ünlüleri, sörf tutkunları ve pahalılığıyla Çeşme’ye rakip olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Trafik yok, gürültü yok, insanlar üzerinize gelmiyor, binalar arasında yok olup gitmiyorsunuz. Daracık sokaklar, üzüm bağları içinde tek katlı taş evler, Arnavut kaldırımları... İnsanlar birbirinden güzel koyların ve plajların keyfini çıkarıyor. Bozcaada’yı Çeşme ile yarıştıran en önemli neden Bozcaada Surf Station. Her daim rüzgârlı olan Çayır mevkii, sörf ve kitesurf için çok ideal bir ortam. En çok rağbet gören yerlerin başında Ayazma ve Habbele plajları geliyor. “Yok ben kalabalık istemem” diyorsanız, başka bir seçenek daha var: Adaya otomobilinizle gitmek. Böylece kimseciklerin olmadığı koylarda durup, adanın keyfini sonuna kadar çıkarabilirsiniz. Denize gelince, su gerçekten buz gibi... Akşama kadar güneş, kum ve denizin keyfini çıkarabiliyorsunuz. Koreli, Vahit’in Yeri, Lodos, Kasaba Aral Restoran, Sandal yemek yenebilecek yerlerin başında geliyor. Okuduklarınız hoşunuza gittiyse eğer, son olarak ulaşım konusunda da bilgi vereyim. Bozcaada’ya gitmenin 2 yolu var: İstanbul, Tekirdağ, Keşan, üzerinden Eceabat’a gelinerek, feribotla Çanakkale’ye geçersiniz. Çanakkale’den İzmir istikametinde 45 dakikalık bir yolculuktan sonra Geyikli Yük Yeri İskelesi’ne geldiğinizde feribot ile Ada’ya geçebilirsiniz. Ya da Bandırma feribotuyla: (İst.) Yenikapı’dan feribotla Bandırma’ya gidilir. Bandırma, Biga, Çan, Bayramiç, Ezine karayolu ile Geyikli’ye gelerek, feribotla Ada’ya geçersiniz. Veya Bandırma’dan sahil yolu ile Biga, çardak, Lapseki, Çanakkale üzerinden Geyikli’ye geldiğinizde, feribotla Ada’ya geçebilirsiniz.