“Gerçekleşmiş feci olayları yok saymak, tekrarlanma riskini yükseltir”

Dünya
4 Şubat 2009 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Holokost Anma Günü nedeniyle New York’daki Park East Sinagogu’nda bir konuşma yaptı. Ki-Moon’un 24 Ocak tarihinde gerçekleştirdiği konuşma metnini aşağıda sunuyoruz

“Hepinize Şabat Şalom.

Bayanlar ve Baylar,

Bugün Holokost kurbanlarını anma günümüzdür. Bu çok önemli ve ciddi bir olaydır.

Bildiğiniz gibi arkadaşım Tom Lantos geçen yılki anma gününden kısa bir süre sonra vefat etti. Belkide bazılarınız onunla bu sinagoga geldiği zaman tanışmışsınızdır. Sizin için olduğu gibi benim içinde çok önemli birisiydi. Nazi çalışma kamplarından Amerikan Kongre’sine sıra dışı bir yolculuk yaptı. Doğrunun ve adaletin öncüsü oldu. Aranızdan Holokost zamanında yaşamış olanlar gibi, yaşadığı büyük korkuya hiçbir zaman yenilmedi.

Nelere katlandığını sadece tahmin edebiliyorum. Kendim de insanın insana yaptığı acımasız davranışlara tanık oldum. Bunu hem Genel Sekreter olarak, hem de altı yaşında ülkesindeki savaştan dağlara kaçan bir çocuk olarak gördüm.

BM Güney Kore’ye yeniden toparlanması için yardım etti. Tom Lantos gibi, sizler gibi ben de BM’nin değiştirebilme gücüne inanıyorum. Bugün BM büyük bir değişimin ucundadır. Küresel zorluklar hiçbir zaman bu kadar büyük olmamıştı. İklim değişimi, terörizm, küresel ekonomik kriz… Bunlar, zengin fakir tüm dünya ülkelerini etkiledi ve ancak tüm ülkeler birleşip karşılık vermeye hazır oldukları zaman mağlup edilebilirler. İşte tam da bu yüzden Birleşmiş Milletler var.

Birleşmiş Milletler’in kusurları olduğu doğrudur. Kusursuz değildir. Bu nedenden dolayı, başkanlık koltuğuna oturduğumdan beri, bunu değiştirmeye çalışıyorum. Şeffaflık ve sorumluluk üzerine kurulu bir kültür oluşturmakta ısrar ettim. BM’yi daha yeterli, etkili ve modern yapmaya çalıştım. Kısaca, onu insanlığa daha iyi hizmet edecek bir araç haline getirmeye çalıştık.

Tam iki yıl önce, BM Genel Meclisi, Holokost’u ret etmeyi tamamen suç sayan bir önerge kabul etmiştir. Alıntı yapmam gerekirse “Gerçekleşmiş olan feci olayları yok saymak, ilerde tekrarlanma riskini yükseltir.” Sizlerin de önünde yineliyorum: Bir daha asla!

Anılar konuşur. Bu yüzden de saklanmalı ve ileri nesillere aktarılmalıdırlar. Bizim Holokost Yardım Programımız sergiler, seminerler ve açık oturumlar düzenlemektedir. Amaç, Holokost’u ret edenlere veya önemini küçümseyenlere karşı durmak.

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, “İsrail yok olmalı’’ veya “ Haritadan silinmeli’’ dediği zaman kendisini kınadım.

Biz BM olarak insanlık için varız. Demokrasi ve hukuk için varız. Ekonomik ve sosyal gelişim için çalışarak, barışı sağlıyoruz. Elimizde yepyeni bir araç var: Koruma Sorumluluğu- her ülkenin kendi halkını soykırım ve savaştan koruma zorunluluğu vardır. Ülkeler yetersiz kaldığı zaman, uluslararası toplumların toplu olarak harekete geçme yetkisi vardır. Evet, uygulamada bu zordur ama sizi temin ederim ki insanlığı korumak için gereklidir.

Arkadaşlarım,

Bugün anmak için kolay bir zaman değildir. Holokost’un bizlere vereceği dersler vardır, burada ve şimdi. Onları önemseyelim.

Benim görevim bazen çok acı verici olabiliyor. Birçok sıkıntı ve insanlığın en kötü eziyetini gördüm. Bu isimler sizlere de tanıdık: Demokrat Kongo Cumhuriyeti, Darfur, Somali ve Ortadoğu.

O bölgeden yeni geldim. Ateşkes yapmak ve kalıcı barışı sağlamak için gitmiştim. İsrail ve Filistin arasındaki kalıcı şiddetin nedeni politik başarısızlıktır – hem tarafların, hem de uluslararası toplumun. İnsanların televizyonda gördüklerini ben kendi gözlerimle gördüm. İsrail’in güney bölgesindeki Sderot’ta roketler tarafından yaralanmış bir çocuk ve ailesiyle tanıştım. İsrail’in güneyinde yaşayan milyonlarca insanın her gün korku ve telaş içinde yaşadığını hiçbir zaman unutmadım.

Gazze’de ki korkunç tahribi ve BM’nin hala yandığını gördüm. Her iki tarafa da söyledim; Bu derhal durmalı.

Bölgeden ayrılırken, İsrail ve Filistin’in birlikte ve barış içinde yaşamaları için daha çok çalışmamız gerektiğini düşünerek terk ettim. Savaş hiçbir zaman aradığımız yanıt olamaz.

Bunu senden daha net kimse göremez Haham Schneier.

Hayatını, nefreti ve hoşgörüsüzlüğü yenmeye adadı. Hepiniz onu Vicdan Vakfı Başkanı olarak tanırsınız. Bilmediğiniz ise, Birleşmiş Milletler’deki Medeniyetler İttifakı’nın öncüsü olmasıdır. Bu konuda kendisine minnettarım. Kendisi gayet iyi biliyor ki hiçbir kişi veya ülke yaşadığımız sorunlara dair tüm yanıtları bilmiyor. Kendisi, toleransın kutsal gücünü biliyor.

Hayatın bir insana yaşatabileceği tüm güçlü tecrübeleri yaşadı. Holokost’tan kurtuldu. Tıpkı sizler gibi, hiçbir zaman insanlık görüşünü kaybetmedi.

Açık olalım. İyi niyetin ve gücün sınırlarını bilmeliyiz. Tüm radikalleri mantıklı yapamayız. Sadece onların karşısında durabiliriz ve sesimizi duyurabiliriz.

Tom Lantos derdi ki; “Yaptığımız en ufak hareket bile, dünyanın daha iyi, daha az kötülük dolu, daha az bencil olmasına yardımcı olabilir.” Bunları yapmak bile insana daha fazlasını yapmak için enerji verir. Bugünlerde bu bana iyi bir tavsiye gibi geliyor.

Holokost kurbanlarını andığımız bu günde, insanlık için olan inanç ve esnekliğimizi tekrar hatırlayalım.

Teşekkür ederim.”

Çev: Violet Benhabip