basından > Fevrilik bazen iyidir

Dünya
4 Şubat 2009 Çarşamba

NE yaptılar “600 çocuk ölüsü” karşısında?

Söyleyin lütfen, ne yaptılar?

“Toplumların vicdanı” sayılması gereken uluslararası kuruluşlar, vicdanları yaralamaktan başka bir iş yaptı mı?

Uluslararası medya, “600 çocuk ölüsü”nü görmezden gelip, sürekli İsrail Savunma Bakanlığı’na bağlanmadı mı?

“Hepimizin umudu” biricik Obama’mız bile, Gazzeli çocuklar için “umut” değil de “kábus” olacağının işaretlerini vermedi mi?

Haksızlık... Eşitsizlik... Tarafgirlik... Adaletsizlik... Haramilik...

Alıp başını gitmedi mi?

Ve bütün bunlara karşı...

Bu zamana kadar hep “Nezaket olmalı”, “Diplomasi olmalı”, “Ölçülü biçili hareket edilmeli” denilerek...

Yutkunulmadı mı?

* * *

Eğer Tayyip Erdoğan, Davos’ta “Nezaket olmalı”, “Diplomasi olmalı”, “Ölçülü biçili hareket edilmeli” diyenlerin yolundan gitseydi...

Ve yutkunsaydı...

İddia ediyorum:

Bugün bu memlekette hiç kimse, “Peres de çok saygısızdı” ya da “Moderatör de ayıp etti birader” demeyecekti...

Eğer Uğur Dündar’dan Oktay Ekşi’ye kadar...

Hepimiz ama hepimiz, “Peres de çok saygısızdı” ya da “Moderatör de ayıp etti birader” diyorsak...

Bunu Tayyip Erdoğan’ın hesapsız kitapsız çıkışına, kıpkırmızı kesilen yüzüne, fevriliğine, küçücük bir adaletsizliği açık etmesine borçluyuz...

Ve eğer...

Ortadoğu’da Tayyip Erdoğan, bu minicik çıkışı nedeniyle...

Neredeyse “beklenen Mehdi” muamelesine tabi tutuluyorsa...

Bunun nedeni...

İlk kez bir adaletsizliğin, yutkunmayla geçiştirilmemesidir.

Düşünün: İnsanlarda öyle ağır bir adaletsizlik hissi yaratılmış ki...

“Davos’u racon keserek terk etmek”, neredeyse “Kudüs’ün fethi” ile eşdeğer tutuluyor...

* * *

Adamlar, yıllardır “Diplomasi ve nezaket” bahanesiyle... “Elle omza dokunma” oyunlarıyla... “Yemeğe geç kalıyoruz” türünden şakacı ama küstah ortam yumuşatma gayretleriyle...

Kısacası “Söz vermeme / taraf tutma / adaletsizlik sergileme” oyunlarıyla...

Diledikleri gibi at oynattılar...

Başbakan Erdoğan, fevriliğiyle, üslupsuzluğuyla, alışılmamış tutumuyla hiçbir şey yapmadıysa bile...

Bu pis oyunu ifşa etmiştir.

Ne diyelim? Helal olsun vallahi...

‘Araplar bile böyle yapmıyor’ meselesi

BAZILARI diyor ki:

“Arap liderler bile böyle yapmıyor... Bizimkine ne oluyor?”

Cevap veriyorum:

Arap liderlerin oy kaygısı / kamuoyu baskısı gibi bir dertleri yok ki...

Ne sandık düşünürler, ne toplum hissiyatı...

Adamlar formülü bulmuşlar: “Dışarıda en güçlüler ile sonuna kadar işbirliği yapmaca / İçeride demir yumrukla halkı ezmece.”

Ama Türkiye böyle bir ülke değil ki...

Eksiği gediği de olsa...

Burası bölgenin tek demokratik ülkesi...

Bu yüzden Hüsnü Mübarek, Peres’i gayet iyi anlayabilir ama Erdoğan anlayamaz...

Çünkü...

Buranın başbakanı, halkının hissiyatını dikkate almak zorundadır...

Çünkü...

Burada sandıkla gelinir, sandıkla gidilir...

Ahmet HAKAN 

1 Şubat 2009 Hürriyet Gazetesi