Peres: “Obama’nın seçilmesi, ırkçılığın bitmesine vesile olabilir”

Nelly BAROKAS Kültür
26 Kasım 2008 Çarşamba

İngiltere’ye beş günlük bir ziyarette bulunan İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, Kraliçe II. Elizabeth tarafından şövalyelik madalyası ile onurlandırıldı. Oxford Üniversitesi’nde konuşan Peres, İsrail karşıtı bazı protestoculara “gözlerini ve kulaklarını aç, ağzını ise başka bir bakış açısı için kapalı tut” sözleri ile öğüt verdi.

Fsrail Devlet Başkanı Şimon Peres geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği İngiltere ziyaretinin ilk gününde Oxford Üniversitesi’nde yaptığı konuşmanın gündemini barış, küreselleşme ve ABD’nin yeni seçilen ABD Başkanı Barack Obama oluşturdu.

İsrail Devlet Başkanı konuşmasında; “Tarihte siyonizm, antisemitizm ve ırkçılık nedeniyle başlamıştır. Obama’nın ABD’ye başkan seçilmesi ırkçılığın son bulmasına vesile olabilir” ifadesini kullandı.

Şimon Peres’in konuşması zaman zaman İsrail karşıtı göstericiler tarafından kesildi. Öğrencilerin çoğunluğu, protestocu öğrencileri susturmaya çalıştı. Salondan çıkarılan Filistin yanlısı öğrenciler, “apartheid devlet İsrail” ve “savaş suçlusu Peres” türünden hakaretler savurarak İngiltere’ye İsrail ile ilişkiye girmeme çağrısı yaptılar.

Öğrencilerden birine, “İsrail’in kendini savunmak için senin iznine ihtiyacı yok” yanıtını veren Peres, İsrail’i Gazze halkını açlığa mahkûm etmekle suçlayan diğer bir öğrenciye de, “gözlerini ve kulaklarını aç, ağzını ise başka bir bakış açısı için kapalı tut” dedi.

Peres: “Suriye tutumunu değiştirirse barış mümkün olur”

Konuşmasında Suriye-İsrail barış girişimlerine değinen Şimon Peres, “Mısır ve Ürdün, İsrail ile barış yaptılar ve karşılığında toprak aldılar. Suriye, tutumunu değiştirmesi koşuluyla, İsrail ile gerçek bir barış karşılığında aynı avantajlara sahip olabileceğini artık biliyor” şeklinde bir ifade kullandı.

İsrail 1967’de Golan Tepeleri’ni kontrolü altına aldı, 1981’de bölgeyi ilhak etmesi uluslar arası kamuoyu tarafından kabul görmedi. Bu toprakların barış karşılığında Suriye’ye iadesi İsrail’de henüz tam olarak onaylanmayan bir konu.

İsrail Devlet Başkanı, barışın ancak Şam’ın İran’dan destek gören Hizbullah örgütünü dizginlemeye hazır olması durumunda sağlanabileceğini belirtti.

BBC radyosuna verdiği söyleşide de, İran’ın Suriye’nin yardımı ile Lübnan’daki etkisini güçlendirdiği sürece İsrail’in Golan Tepeleri’nden çekilmesini beklememek gerektiğini vurguladı.

Peres; “İsrail, sınırları yakınında İran’ın varlığına hoşgörü ile yaklaşamaz. Suriye, Lübnan’ın bir İran üssü konumunda kalması durumunda Golan Tepeleri’ne sahip olamayacağını idrak ederse çözüme çok daha kolay gidilebilir. Fakat Golan Tepeleri’ni geri alıp, İran tarafından denetlenen ve finanse edilen Lübnan’a desteğini sürdürmeyi düşünüyorsa, hiçbir İsrailli’nin buna hazır olmayacağını bilmelidir” dedi.

Buckingam Sarayı’nda onurlandırma

İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, davet edildiği Buckingam Sarayı’nda Kraliçe II. Elizabeth tarafından St. Michael ve St. George adına düzenlenmiş şövalyelik ödülü ile onurlandırıldı. 1818’de tahsis edilen, geçmişte Ronald Reagan ve Bill Gates gibi kişilere sunulan bu şeref ödülü önemli hizmetler yapmış kişilere veriliyor.

Peres, 60. doğum gününü kutlayan Prens Charles, İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Dışişleri Bakanı David Miliband ile de özel görüşmelerde bulundu.

Beş günlük İngiltere ziyaretinde Peres, Parlamento ve Lordlar Kamarasında konuşan ilk İsrailli lider oldu.

“İsrail Devleti, dünyayı Nazi tehlikesinden kurtaran Winston Churchill liderliğindeki Büyük Britanya’yı örnek alarak biçimlendi. Birçok ülkenin Holokost kurtulanlarına kapılarını kapadığı bir dönemdi. Ailem İsrail’e İngiliz egemenliğinde olduğu dönemde göç etti. Ceplerimizde İngiltere pasaportları, kalplerimizde Balfour Deklarasyonu vardı. O topraklarda bir İngiliz geçmişi olmasaydı, İsrail böylesi güçlü ve canlı bir demokrasiye sahip olamazdı” sözleri ile Peres, dinleyicileri oldukça etkiledi.

Sky News’a verdiği röportajda Şimon Peres’e, Oxford’daki protestocu öğrenciler hakkında ne düşündüğü soruldu. Peres soruyu, “Onlara baktım ve gerçekten gücendim. Kendileri hakkında iyi bir izlenim bırakmadıkları, olumlu bir imaj çizmedikleri kanısını taşıyorum” şeklinde yanıtladı.