İlk sualtı müzesi için Mısır’da hazırlıklar başladı...

UNESCO ve Mısır Hükümeti işbirliğiyle İskenderiye Körfezi’nde dünyanın ilk sualtı müzesi inşa ediliyor

Dünya
26 Kasım 2008 Çarşamba

Sualtı arkeolojik hazineler deyince çoğu insanın aklına ilk gelen batık gemiler içinde dünyanın değişik köşelerinden kalma altın yığınları olacaktır.

Ancak, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO), Mısır Hükümeti ile birlikte dünyaya sualtı arkeolojisinin bundan çok daha fazlası olabileceğini göstermeyi planlıyor. Dünyanın ilk sualtı müzesini inşa ederek, Kuzey Mısır’da İskenderiye Körfezi’nin altında saklı kültürel ve tarihi zenginliği sunmayı hedefliyor.

UNESCO altyapıyı oturtmak için kurduğu Uluslararası Bilimsel Danışma Kurulu ile müzeyi inşa edecek olan Mısır Hükümeti’ni destekliyor. Kurulun hazırlık çalışmalarına bu ay başlanması bekleniyor.

Sualtında bulunan arkeolojik bölgelerin korunma ihtiyacının yarattığı uluslararası farkındalık Mısır Hükümeti’nin bu kararını getirdi. UNESCO’nun Sualtı Kültürel Mirasın Korunması üzerine kurduğu kurultayın yirmi eyalet tarafından onaylandıktan sonra 2008 sonu itibariyle yürürlüğe geçmesi bekleniyor.

Kurultay, komplike ancak uygun fiyatlı dalış ekipmanlarının ortaya çıkmasıyla,  yağmaya daha da açık hale gelen batık kültürel varlıklara sahip çıkmanın önemini vurguluyor.

İlk plana göre, bir kısmı su üstüne, bir kısmı su altına inşa edilecek olan, türünün ilk örneği bu müze planlamacılara meydan okuyacak. Göz önünde bulundurulması gereken konulardan biri müzenin sualtı bölümlerini inceleyen ziyaretçilerin güvenliği ve görüntü netliğindeki sınırlamalar. Kompleksin batık kısmı, ziyaretçilerin deniz dibindeki arkeolojik kalıntıları görmesini sağlayarak, sualtı kültürel mirasın sergilenmesi konusunda önemli bir gelişmeyi temsil edecek.

UNESCO Kurultayı’nın Temsilcisi Ulrike Koschtial The Media Line’a “İskenderiye Körfezi’nde ilk sualtı keşifleri 1911’de yapıldı, bu nedenle görüyorsunuz ki, bu dünyanın en antik limanlarından birinde zaten uzun zamandır devam eden bir mesele,” dedi.

"İskenderiye Körfezi’nin tamamı aslında hala çok önemli arkeolojik bölgeleri barındırıyor. Dünyanın yedi harikasından biri olan firavunların yeri – İskenderiye’nin antik deniz feneri – burada bulunuyor. Eskiden Kleopatra’nın sarayı olan Polonike Meydanı, ve Büyük İskender’in mezarı bile orada olabilir,” dedi.

İskenderiye Körfezi ve komşu bölgelerden kurtarılmış yapılar su üstündeki sergi bölümünde ziyaretçilere sunulacak. Bitişik arkeolojik bölgeler arasında, batık Kanopus ve Heraklion şehirlerinin kalıntılarının bulunduğu Abukir koyu bulunuyor.

UNESCO’nun genel direktörü Koïchiro Matsuura bir haber bülteninde bu girişimden memnuniyetle bahsetti. Haber bülteninde direktörün demeci: "Bu proje sualtı kültürel mirasın değerinin anlaşılmasını ve yağmalamadan acilen korunma ihtiyacının farkına varılmasını sağlayacak. UNESCO’nun Sualtı Kültürel Mirası Koruma Kurultayı yürürlüğe girene kadar, onu hazine avcilarından koruyacak özel bir uluslararası kanun yok. Gerçekten, kurultayın takip eden aylarda işe başlamasını ümid ediyorum,” şeklinde belirtildi.