Bir Goering olmanın utancından kurtulma çabası

Nazi lider Hermann Goering’in küçük yeğeni Bettina Goering, Holokost Kurtulanı bir ailenin kızı Ruth Rich ile kurduğu yakın ilişkiyi konu alan bir belgeselin “The Jewish Eye Film Festival”de gösterilmesi nedeniyle İsrail’deydi

Nelly BAROKAS Kültür
5 Kasım 2008 Çarşamba

13 yaşında evinden kaçan Bettina Goering, uzun yıllar Hindistan’da komün hayatı yaşadıktan sonra göç ettiği ABD’de kısırlaşmak üzere ameliyat oldu. Tüm bu yaptıkları ona miras kalan soyadının ağır yükünden kurtulma çabalarıydı.

Bettina’nın büyük amcası, babasının vaftiz babası, ünlü Nazi lideri Hermann Goering’di. Hitler’den sonra ikinci otorite konumunda olan Goering, Luftwaffe hava kuvvetlerine komutanlık yapmış, Avrupa Yahudiliğinin yok edilmesi için Nihai Çözüm kararının mimarı olmuştu.

Hermann Goering’in küçük yeğeni Bettina Goering’in geçtiğimiz günlerde İsrail’de bulunmasının sebebi, Holokost Kurtulanı bir ailenin kızı ile kurduğu yakın ilişkiyi konu alan bir belgeselin Aşkelon kentinde 22–30 Ekim tarihleri arasında düzenlenen “The Jewish Eye Film Festival”de gösteriliyor olmasıydı.

“Bloodlines” adlı belgesel film, erkek kardeşi Naziler tarafından öldürülen, Holokost sonucunda hayatları tümüyle sönmüş bir ailenin kızı ve günümüzde Avustralya’nın tanınmış ressamlarından olan Ruth Rich ile Bettina Goering’in duygusal karşılaşmalarını ve kaynaşmalarını konu ediniyor.

Bettina Goering kendisi ile yapılan bir söyleşide; Ruth Rich ile görüşmeleri sayesinde bir kurbanın çektiği acılarla yüzleşebildiğini, yaşamı boyunca taşıdığı suçluluk yükünden kurtulduğunu anlattı.

Doğu tıbbı konusunda uzman olan 52 yaşındaki Bettina Goering, yaşamı boyunca kimliği ile savaştı. Bettina’nın babası Heinz, kendi öz babası ölünce ünlü amcası Hermann Goering tarafından evlat edinildi. Amcasının yolunda ilerleyen Heinz, Luftwaffe hava kuvvetlerinin pilotlarından biri oldu. Savaşta uçağı düşürülünce, Heinz Sovyetler Birliği tarafından esir alındı. 1952’de serbest bırakılıp ülkesine dönünce, iki erkek kardeşinin intihar ettiğini ve ailenin tüm servetinin yok olduğunu öğrendi. 1946 Nuremberg Mahkemesi’nde diğer 11 kişiyle birlikte yargılanan ve idama mahkum edilen Hermann Goering, infazdan bir gece önce yüzüğünde gizlediği zehri yutarak hücresinde intihar etti.

Bettina Goering’in 1981’de ölen babası Heinz, yaşamı süresince hiçbir zaman Holokost’tan ve ünlü amcası Hermann Goering’den bahsetmedi. Bettina’nın büyükannesi ise Hermann Goering’e hayran olduğu için zaman zaman bu konularda konuşmaktan kaçınmadı. Nazi Almanyası’nda Kızıl Haç’ın üst seviyede görevlisi olan büyükanne, Hitler ve Nazi rejiminin diğer liderleriyle birlikte çekilmiş fotoğraflarını göstermekten gurur duyardı. Hatta TV’de yayınlanan bir Holokost belgeseli izlerken, “bütün bunlar yalan, böyle şeyler olmadı” derdi.

 

Yeni Goering’ler yetişmesin

13 yaşında evi terk eden Bettina Goering, önce Hippie, sonra da komünist oldu, dünyayı dolaşmaya başladı. Ergenlik yıllarına uyuşturucu damgasını vurdu, yirmilerde üç kez depresyon geçirdi. ABD’ye göç etmesinden önce uzun yıllar yaşadığı Hindistan’da özgür aşkı savunması ile tanınan Osho’nun müritlerinden biri oldu.

ABD’de evlendi ve adını değiştirdi. Ama büyük amcası Hermann Goering’in hayaletini hayatından silkip atamadı. Aynaya her baktığında elmacık kemiklerinin, profilinin ona benzediğini gördü.

Bu rahatsızlığının etkisiyle 30 yaşında kısırlaşma kararı aldı. Yeni bir şeytan yaratmak, kendi kanından birine hayat vermek, aileye yeni Goering’ler katmak istemiyordu.

Erkek kardeşi de ameliyat geçirip kısırlaştı. Kısırlaşma işlemini birbirlerine haber vermeksizin yaptılar. İki kardeş de suçluluk duygusu taşıdıkları için kısırlaşmayı tercih etmişlerdi.

Birkaç yıl önce Bettina ortak bir dost aracılığıyla, Holokost mağduru ebeveynlerle büyümenin ve Naziler tarafından öldürülmüş hiç tanımadığı bir erkek kardeşin hatırasının ezikliğini yaşayan Ruth Rich ile tanıştı. Ruth sanata sığınmış, yılların birikimi olan ruhundaki karamsarlığı tablolarına yansıtmaktaydı.

Sık sık bir araya gelen Bettina ile Ruth derin sohbetleriyle birbirlerinin yaralarını iyileştirmeye başladılar. İlk buluşmalarda Ruth Rich, Bettina’yı aşağıladığını, küçüksediğini kendisine hissettirdi. Oysa zaman geçtikçe adeta iki kız kardeş oldular. Bettina Goering sırtındaki ağır yükten Ruth sayesinde arındı. Kazandığı bu iç huzur Goering’e ilk kez İsrail’e gitme cesaretini verdi. “Bloodlines” adlı belgesel filmin gösterildiği Aşkelon kentinde düzenlenen “The Jewish Eye Film Festival”e katıldı. Orada seyirciler arasında bulunan Holokost Kurtulanlarının sorularıyla yüzleşti. Daha sonra ziyaret ettiği Yad Vaşem Holokost Müzesi’nde, Hermann Goering’in Nuremberg duruşmasındaki görüntülerini izledi.